Fenerbahçe; Milan ve Beşiktaş maçlarının kadro yapısı ve oyun anlayışını değiştirmeden Saracoğlu'nda Kaysersipor'un karşısına çıktı. Ancak Kayserispor ne Beşiktaş, ne de Milan gibi öncelikle hücumu düşünen bir takımdı. Konuk ekibin temel prensibi topun arkasında 11 kişiyle bulunmak ve alanı daraltmaktı. Bu arada Alex'i Kamber'le Anelka'yı da Jonhson ile kontrol altına alıp Fenerbahçe'nin yetenekli oyuncularını durdurma düşüncesindeydi. Maçın ilk 45 dakikasında Kayserispor'un istediği gibi bir futbol oynandı. Sarı-Lacivertli takım konuk ekip savunmasını aşmak için özellikle sağ kanadını iyi kullanmasına karşın hücumda, yani ceza alanı içersinde çoğalma başarısını gösteremedi. Tuncay'ın sakatlığından olacak ceza alanına girme konusundaki tereddütü, Alex'in de markajcısı Kamber'den kurtulamaması Anelka'yı Kayserispor savunması içinde çaresiz bıraktı.

Oyunun ikinci yarısında yapılan Tuncay-Nobre değişikliği Fenerbahçe'nin hücumdaki kimliğini değiştirdi. Sarı-Lacivertli takım Nobre'yi en uçta kullanıp Anelka ve Alex de hücum bölgesine sürpriz koşular yapmaya başlayınca, Kayserispor kendi kalesine yaslanmaya başladı. Ancak herşeye karşın diri savunma yapmaya devam ettiler. Oyun böyle seyretmeye başlayınca iş duran toplara kaldı. Nitekim önce kornerlerden Alex tehlike yaratmaya başladı. Ardından Fenerbahce'ye hayat öpücüğü veren serbest vuruş golünü attı. Bu gol Kayserispor'un savunma inancını bitirdi. Golden sonra Kayserispor daha açık bir futbolu tercih edince savunmasında az adamla yakalanmaya başladı. Kayserispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Alex'in markajcısını da oyundan alınca bu futbolcu rahatladı. Ardından Nobre ve Anelka'nın golleri geldi.

Fenerbahçe, içerde oynadığı maçlarda kesinlikle tek forvet oynamamalı. Daum, Nobre'yi oyuna alarak yanlıştan döndü Fenerbahçe de zorlandığı karşılaşmada finali iyi yaptı.

HALDUN DOMAÇ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan