AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Sorun derindeymiş…

Demek, ortada bir sorun var. Ve bu sorun derindedir.

Bu yıl içinde milliyetçiliğe veya ırkçılığa ilişkin iki veya üç yazı yayınladım. Bu yazılar öteki yazıların her birinden daha fazla ilgiye mazhar oldu. Bu yazılar münasebetiyle bize ulaşan tepkiler arasında bizi yere göğe sığdırmayanlar olduğu gibi, tam tersine bizi yerin dibine batırmak isteyenler de çıktı.

Müşahede ettiğim bir gerçeklik varsa, o da, bazı kavramların yeniden tanımlanmaya elân ihtiyaç hissettirmesidir. Biz, kendi asal kavramlarımızla düşünmeyi yitirdiğimizden bu yana, ister istemez, ödünç alınmış kavramlara baş vuruyoruz. Bu da, bizi iflah olmaz biçimde yanıltıyor. Zahiren aynı kelimeleri kullanıyoruz, fakat aynı kelimelerle farklı hedefleri gözlüyoruz. Bu yüzden de bir anlaşma zemini kuramıyoruz.

İşte asıl surun, temel sorun, sorunların sorunu, tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Siz, onun adını Türkçülük de koysanız, Kürtçülük de koysanız, ağzınızla kuş da tutsanız, muhatabınız sizin kelimelerinize kendi idrakinin ve meramının muhtevasına ve çapına göre bir anlam biçmeye kalkıştığından bir anlaşma zemini arayışına girmeniz boş bir çabaya dönüşmüş oluyor. Buna rağmen, bizim kendimize iş edindiğimiz, kendimize verdiğimiz bir görev var: kızmadan, küsmeden, soğukkanlılığımızı yitirmeden, bildiğimiz doğruyu iletmek.

Defalarca gördüğümüz bir gerçekliği, şimdi bir kez daha görüyoruz ki, biz kendi kavramlarımızı ve tanımlarımızı bıkmadan, usanmadan yeniden ortaya koymak zorundayız. Bu tanımları Müslümanca bir açıdan yeniden ortaya koymadan veya ileri sürmeye çalıştığımız bazı mülâhazalarımıza Müslümanca bir açıdan yaklaşmadan, onları anlama, kavrama ve neticede değerlendirme zeminine erişmeyi beklemek imkân dahilinde görünmüyor.

Biz, bir meseleyi tartışırken, onu en temelinden, en dibinden ele alınması gerektiğini söylerken de, işte bu fikri ifadeye çalışıyorduk: İslâm'da millet kelimesinin yeri bulunması bir şey, bu kelimeden Batı'nın nasyonalizm kavramını ifade etmek için milliyetçilik kelimesine baş vurulması daha başka bir şeydir. Kişinin kavmini sevmekle kınanmayacağı hususu bir şey, kavmine perestiş etmek ve buradan ırkçılığa ulaşmak daha başka bir şeydir. Ticaretin helal kılınmış olması bir şey, kapitalizm veya liberalizm daha başka bir şeydir. Faizin haram kılınması bir şeydir, komünizmin yaptığı gibi özel sermayenin ortadan kaldırılmasının sonucu olarak faizin yasaklanması daha başka bir şeydir. Kamunun işlerini görüşmek üzere "ehli hal vel akd" teşkil etmek bir şey, halk iradesini mutlak kabul etmek daha başka bir şeydir.

Demek ki, sorun derindedir. Dolayısıyla zahiren anlaşıyor gibi göründüğümüz hususlarda bile, derine inildiğinde aynı zemin üzerinde yer almadığımız ayan olabilecektir. Olaya böyle yaklaştığımızda, bizimle uzlaşma halinde olmadığını düşünenleri anlayışla karşılama durumunda bulunduğumu kabul ediyorum. Kavram kargaşasının üstesinden gelmek kolay değil. Nasıl ki o kargaşa batağına düşmek de kolay olmamıştır. İnsanların zihnini teşevvüşe uğratmak için gösterilen çabalar yılları ve kütüphaneleri doldurmuştur, doldurmaya da devam ediyor. Sorun derindedir. Şimdilik bunu bile kavrayabilsek ne saadet!


25 Eylül 2005
Pazar
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED