|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
WASHINGTON- Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Beyaz Saray'da büyük bir hüsn-ü kabul gördüğüne hep birlikte tanık olduk. Bush-Erdoğan buluşması ABD ve Türkiye için mutlaka önemli bir açılım sağlayacaktır. Ancak, arkadan çıkartılan söylentiler, bu olumlu durumu bozmayı amaçlıyor. Türkiye'de Amerikan karşıtlığı var mı? Kamuoyu yoklamaları Amerika'ya karşıt havanın yüksek olduğuna işaret ediyor. ABD'nin 11 Eylül'e yanlış teşhis koymasıyla başlayan süreçte yaptıklarına tepki duyulmayan ülke var mı? Avrupa'da pek çok ülkede, Türkiye'den daha yüksek oranda insan, George W. Bush'un politikalarına müthiş karşı. Bazı ülkelerde, bu karşıtlık, Amerikan halkına da yönelik olabiliyor. Türkiye'de ise, yönetim ile sıradan insan arasında bu alanda ayrım hemen kendini belli ediyor. Anketlerde, Bush politikalarına karşı olanlara "Bu tavrınız Amerikan halkına karşı hislerinize de yansıyor mu?" türü bir soru yöneltildiğinde, karşıt olanların oranı, derhal yarıdan aza düşüveriyor. Böyle bir dünya ve Türkiye ortamında, bir siyasî iktidarın, ülkedeki 'Amerikan karşıtlığı' konusunda suçlanmasının bir mantığı olabilir mi? Ak Parti hükümeti, veya herhangi bir hükümet, zaten boy gösteren olumsuz hisleri daha da artıracağını bile bile kendi eliyle böyle bir süreci körükler mi? Bush yönetimi karşıtı hislerin yaygın olduğu bir ülkenin başbakanı ve o hislerden etkilenen bir tabana sahip siyasî partinin lideri olarak Washington'a gelmek başlı başına bir fedakârlık olduğu halde hem de? Ancak, bazıları, Ak Parti ve hükümete böyle bir kulp takmış bulunuyorlar. ABD başkentine ayak bastığımız andan başlayarak en fazla duyduğumuz konu bu. Söylentinin çıkış adresini fâş etme pahasına yaygınlaştırılan spekülasyona göre, Türkiye'de Amerikan karşıtı havayı Ak Parti çıkarmış ve kontrolü altında tutuyormuş. Başbakan Tayyip Erdoğan Bush'u ziyaret etmeyi kafasına koyduktan sonra karşıt havanın nisbî yatışmasının altında bu gerçek yatıyormuş... Yani? Daha önce karşıt havayı körükleyen Ak Parti kontrolü koyulaştırarak karşıtlığı aşağıya çekmiş... Amerikalılar, 11 Eylül'den sonra daha da artan bir biçimde, 'komplo' teorilerinin hedefi oldukları iddiasını seslendirirler. "Ak Parti'nin Amerikan karşıtı havayı kendi eliyle körüklediği" şimdiye kadar işittiğim en uçuk 'komplo teorisi' oysa. Bir hükümetin bunu yapabilmesi için, Bush yönetimi kadar elinde medyayı istediği gibi manipüle edebileceği mekanizmalar, veya Erdoğan'da da Hitler kadar diktatörce yetkiler bulunması gerekir. Türkiye demokratik bir ülke ve medyasının Ak Parti yönetimi hakkında hiç de olumlu hisler beslemediğini görmek için kör olmamak yeterli... Washington'un görmesi gereken, Tayyip Erdoğan'ın başbakan ve iktidar partisi lideri olarak ABD başkentine gelmekle üstlendiği risk olmalıydı. Nitekim, pek çok kalem bu geziye en başından itiraz etti ve dünyayı kendi çıkarları istikametinde biçimlendirmekten vazgeçmediği taktirde ABD'yle her türlü işbirliğine karşı çıkmaya halen devam ediyor. O itirazlara rağmen gerçekleşen bir gezi bu. Böylesine yaralayıcı etkileri olabilecek riski üstlenen bir siyasî kadroyu, o riski artıran sürecin müellifi olarak ilân edebilmek için, yüksek bir hayal gücüne sahip olmak gerekiyor. Bu tür zırvaları çıkaranların neyi amaçladıklarını tahmin etmek güç değil: İyi niyetli bir açılım için Washington'a kadar gelme zahmetine katlananları etki altında bırakarak, daha önce kaçınılan kapsamda bir işbirliğine zorlamak... Irak'la bölgeyi yangın yerine çevirmiş Amerika, Türkiye'yi yanına çekerek, yangını başka ülkelere de yaysın mı? Sağduyu sahibi Amerikalıların bile bunu isteyebileceğini sanmıyorum. Türkiye'nin hiçbir ülkeye 'karşıt' hisler beslemesine ve o hislerle hareket etmesine ihtiyacı yok; ancak vatandaşların hatalı politika izleyen kendi politikacılarına besleyebildikleri olumsuz hisleri, dünyayı karartan yanlışlıkta kararlar alabilmiş yabancı bir yönetime karşı duymalarını engellemek nasıl mümkün olabilir? Amerikalılar önce kendilerine bakmalı.
|
|
![]() |
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |