VELİ TOPRAK / ANKARA
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras'ın AK Parti ve CHP'li milletvekillerine TCK değişişikliği ile ilgili olarak "laiklik aşındırılmaya çalışılıyor" şeklinde yazı göndermesi milletvekillerini kızdırdı. Bazı vekiller yazıyı çöpe attı. Rektöre telefon açarak tepki gösterenler oldu. AK Partili Cavit Torun, yazı ile karşılık vererek, "Kin dolu paçavrayı aynen iade ediyorum. Yüce Allah'ın, bu milleti sizin gibilerin umuduna ve düşüncelerine bırakmamasını diliyorum" dedi.

AK Parti ve CHP arasında gerilime neden olan TCK'daki 263. madde düzenlemesi tartışmasına Ankara Üniversitesi'nin de katılması tepki gördü. Üniversite senatosunun, bir bildiri hazırlayarak TBMM'ye göndermesi sert karşılık buldu.

Senatonun bildirisi çöpe

Üniversitenin milletvekillerinin ismine gönderdiği yazıya AK Partili vekiller büyük tepki gösterdi. Bazı vekiller yazıyı okuduktan sonra çöpe attığını, üniversiteyi muhatap almak istemediklerini bildirdiler. Kimi vekiller ise yazıya cevap vermek dahi istemediği yönünde görüş belirttiler. Sinop Milletvekili Cahit Can, yazıyı okuduktan sonra Nusret Aras'ı telefonla arayarak tepkisini dile getirdi. Aras'a sert çıkan Can, " Laikliği biz koruruz. Benim dedem Kurtuluş Savaşı'nda 4 yıl Atatürk'le birlikte mücadele etti. Siz işinize bakın" dedi. Can'ın eleştirileri üzerine TBMM'yi hedef almadığını, ilkesel bir açıklama yaptığını söyleyen Aras, ilginç bir savunmada bulundu: "Ben Bolu Üniversitesi rektörü gibi değilim. Orada Başbakan'a saygısızlık yapıldı."

'Paçavra' deyip iade etti

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun ise bildiriyi üniversiteye iade etti. Senato adına gönderilen yazıya 'üst yazı' iliştiren Torun, üniversiteyi sert bir şekilde eleştirdi. Torun yazısında şu görüşlere yer verdi:

"Halktan ve onun isteklerinden tamamen kopuk, hiçbir gerçekle ilgili olmayan, laiklik dinciliği adına ahkam kesen ve inanca davet eden, milletin gerçek temsilcilerinin halk yararına çalışmalarını ve bu alanda büyük başarılar elde etmelerini çekemeyen, haset, kıskançlık, kin dolu paçavrayı aynen iade ediyorum. Bunun; aziz milletimize, onun şanlı tarihine ve mukaddes geleceğine en önemli görev ve katkı olacağı inancımı belirtiyor, Yüce Allah'ın bu Aziz Milleti, sizin gibilerin umuduna ve düşüncelerine bırakmamasını diliyorum."

Tepkiler çığ gibi

Zeyit Aslan (Tokat-AK Parti): "Talihsiz bir yazı. Herkes kendi işini yapsın. Biz ünivesitelerden ülkenin önünü açacak eğitim çalışmaları bekliyoruz. Kendi işini yapmakta beceriksiz olanlar bu tür söylemlerle başkalarının başarılılarını kıskananlardır."

Yekta Haydaroğlu (Van- AK Parti): "Meclis, halkın ihtiyaçları olan yasaları çıkarmak için var. Üniversite ve senato ise öğrenci ve öğretim üyelerinin sorunlarını çözmek için kuruldu. Kanunları kimin çıkaracağı belli. Öğerenci ve öğretim üyelerinin sorunlarını çözmesi gerekenler bizim işimize karışmasın."

Abdulbaki Türkoğlu (Elazığ-AK Parti): "Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre yasama görevi TBMM'nindir. Meclis'in en önemli görevi kanun yapmaktır. Bunu yerine getirirken hiç de sorumluluğu olmayan kesimlerce yargılamaya çalışılmasını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Üniversitelerin asli fonksiyonu kaliteli iş gücünü Türkiye'nin hizmetine sunmaktır. Bizim ünivesite yöneticileri, uluslararası alanda başarı peşinde koşsunlar. Eğer ben başka işlerle uğraşmak istiyorum diyorlarsa cübbeyi çıkartıp siyasete soyunsunlar."

Musa Uzunkaya (Samsun-AK Parti): "Bazı yazılar ve isimler vardır ki; muhatap bile almaya gerek yoktur. Bu yazıyı gönderen senato ve üniversiteyi de yazının içeriğini de muhatap olarak görmüyorum. Cevaba değer bulmadığım için cevap bile göndermedim."

Meclisi ayaklandıran bildiri

"Türkiye Cumhuriyeti demokrasi ve insan haklarına saygılı, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Laiklik ilkesinin gereği olarak dini öğretimi ve din eğitimi ile ilgili uygulamalar kendi tarihselliği içinde ve kendi özgünlüğü çerçevesinde ele alınmalıdır. Çağdaş eğitim sisteminde din öğretimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında olduğu gibi her türlü siyasi amaç ve çıkarların dışında tutularak yapılmalıdır. "Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinden biri olan laiklik, bu çerçevede siyasal iktidarın derinden ve kararlı uygulamaları ile hızla aşındırılmaya çalışılmaktadır. Özellikle, yasa dışı gerçekleştirilen Kur'an kurslarına zemin hazırlanarak gizli din okullarına yol açılması, özgürlüklerin genişletilmesi adı altında türbanın serbest bırakılmasının istenmesi, ilk ve orta öğretimde din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin sosyal bilimler öğretimi kapsamında ele alınmaması, öğretim programlarında dinsel pratiklere ağırlık verilmesi, karma eğitim ilkelerine aykırı olarak kız ve erkek öğrencilerin ayrı okullarda okutulması girişimleri laiklikten uzaklaştığının somut göstergeleridir. Ankara Üniversitesi Senatosu, siyasal iktidarın yürüttüğü laiklik karşıtı bu uygulamaları endişe ile izlemekte ve bu konudaki duyarlılığını kamuoyu ile paylaşmayı tarihsel sorumluluğunun bir gereği olarak düşünmektedir."