İngiltere'nin önderliğinde Afrika'ya yardım planı çerçevesinde alınan kararlar siyasi gözlemciler tarafından yeterli bulunmadı. Para ve insani yardımların kısa vadede rahatlama sağladığına dikkat çeken gözlemciler, uzun vadede sorunlara çözümün ancak kıtada barış, kalkınma ve halkın güvenini kazanmış hükümetlerle mümkün olacağını vurguluyorlar.

İngiltere Başbakanı Tony Blair, başlattığı Afrika'ya yardım girişimi ile, 8'ler Grubu'na bağlı ülkelere çağrıda bulunarak, kıtaya yaptıkları finans yardımlarını iki katına çıkartmalarını, aynı zamanda ticaret sınırlamalarını kaldırmalarını ve Afrika'lı barış misyonlarını desteklemelerini hedefliyor. Bunun karşılığında Afrika hükümetlerinden, anlaşmazlıkların daha başında sorunlara müdahale etmeleri ve kıtaya bağlı ülkelerde daha fazla demokrasi için gayret göstermeleri isteniyor. "Save the Children" adlı İngiliz Çocukları Koruma Örgütü'nden Mark Philipps, Blair'ın girişiminin doğru olduğunu belirterek, "bugüne kadar dikkatler hep Afrika kıtasına yapılan parasal yardımlara çevriliyordu, ama hükümetler diğer sorunları önemsemiyordu" dedi.

Acil yardımlar önemli

Afrika'daki silahlı çatışmalar, yardım kuruluşlarının çok pahalı olan acil yardımlar için seferber olmalarına yol açıyor. Yardım kuruluşlarının sözcüleri, çiftçiye tohum ve zirai araç-gereç verilmesiyle açlığın durdurulabileceğine işarat ediyorlar, ancak bunun için harcanması gereken paraların -savaş ve çatışma ortamında- acil yardımlara yatırıldığını söylüyorlar. Bu arada şu gerçeğin de altı çiziliyor: Her Afrika ülkesi, borçlarının silinmesini hak etmiyor.

LONDRA

« Geri Dön