"Kadife Devrim"lerin mimarları, bu yönde fonlar kullananlar, gençlik örgütleri kuranlar da şimdilik başarısız oldu. Bu çevrelerin seçim öncesi yürüttükleri yoğun çalışma, özellikle seçim günü seçim merkezlerinin önündeki varlıkları da ters yönden psikolojik bir yönlendirme, seçime müdahale olarak yorumlamak mümkün. Azerbaycan seçimleri, Kafkaslar, Orta Asya, petrol, jeopolitik hedefler ve yeni Avrasya projelerinin gölgesinde yapıldı. Dolayısıyla Azerilerden çok bölgede etkinlik kurmak isteyen güçler tarafından yakından izlendi hatta yönlendirilmeye çalışıldı. Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'dan sonra Bakü'de "Turuncu Devrim"in yaşanıp yaşanmayacağı konusunda büyük bir heyecan vardı. Olmadı... Azeri muhalefetinin beklentiyi karşılamaktan uzak olduğu ortaya çıktı. Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan'da iktidara gelen yeni kadroların eskilerini aratmayacak biçimde yolsuzluklara bulaşması, giderek otoriterleşmesi, bu ülkelerde sistemin çöküşü ile Turuncu Devrim'lerin geleceği zaten sorgulanmaya başlanmıştı. Özellikle Özbekistan'ın ABD ile ilişkilerinin gerilmesi, Taşkent'in Rusya ve Çin eksenine kayması ile rüzgarın tersine dönmeye başladığına ilişkin işaretler ortaya çıktı.