Sivasspor'u mu yenmek önemli, yoksa Milan'ı mı?

İşte sorun burada.

Pembe gözlük takanlar "İkisini de yenmeliyiz" derler ki, "oh ne âlâ".

İkisi birden olmuyor, canım kardeşim.

Biri Anadolu'nun parlayan yıldızı, öteki bir Avrupa devi.

Sen şimdi Sivas'ı zar-zor yenebiliyorsun.

O Sivas ki süper lige çıkan öteki Doğu Anadolu takımlarına (Msl: Erzurum, Elazığ vb.) benzemiyor.

O takımlar genellikle üç büyüklerde miadını doldurmuş şöhretlerle kurulurdu; bu hatalı tutumları yüzünden geldikleri gibi giderlerdi; Sivas öyle yapmadı.

Daha önce Fenerbahçe'yi çalıştırmış Lorant'ı aldı, bayağı bir dış transfer yaptı, çakı gibi bir takım çıkardı.

Daum dahi öyle diyor: "Bu takımdan kendi sahasında puan almak çok zor". Bu arada Sivas seyircisini de tebrik etmeliyiz.

Madalyonun öteki yüzünü çevirdiğimiz zaman yüreğimiz burkuluyor. Hemen herkes şu soruyu soruyor: "Anelka, Alex, Appiah Sivas'ı yenmek için mi alındı".

Bu sırada Aziz Başkan devreye giriyor.

Diyor ki: "Hayır bizim hedefimiz Avrupa'da başarılı olmak. Lakin altı yabancı ile de oynasak yetmiyor. Çünkü karşımızda yabancı sınırlaması olmayan takımlar var. Rekabet şansımız sıfıra yakın".

Epeyce bir zamandan beri "küreselleşme" diye bir şey tartışıyoruz. Sermaye küreselleşti. Sınır tanımıyor. Futbol da öyle artık. Parası olan dünyanın neresinde olursa olsun yıldız futbolcu avına çıkıyor, kadrosunu güçlendiriyor. Bizim de önümüz açılsın, biz de aynı yolda yürüyelim.

İyi, güzel de hangi sermaye ile.

Fenerbahçe hariç (ki o da Avrupa'nın zengin kulüpleri ile rekabet edemez) öteki büyükler mali meseleler ile boğuşuyor, elindeki futbolcuların parasını ödemekte güçlük çekiyor (En taze örnek: Galatasaray).

Açıkcası yabancı futbolcu sınırını kaldırmak bizim süper ligimiz için önü alınmayacak bir denge bozukluğu yaratacaktır. Peki ne yapmalı?

Şimdilik yapacak şey şudur: Avrupa'da Appiah ayarında üç klas adam daha almak. Gerisi Allah kerim...

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan