|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 2 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Erdoğan: Güdülen bir hükümet değiliz
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı'na Org. Yaşar Büyükanıt'ın atamasıyla ilgili yapılan spekülasyonları değerlendirirken, "Güdülen bir hükümet değiliz. Atama kararını biz kendi irademizle aldık" dedi.
"Bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın, gazetelerde, köşelerde yazdığı gibi veya atılan başlıklarda olduğu gibi, benimle Genelkurmay Başkanlığı konusunda en ufak bir görüşmesi olmamıştır" diyen Başbakan Erdoğan, gönderecekleri ismi, Harp Akademileri Komutanlığı mezuniyet töreninde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e söylediğini bildirdi.
Başbakan Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısına katılmak üzere Malezya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, bir gazetecinin, "Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığına atanması sürecini Cumhurbaşkanı Sezer'in mi yoksa Bakanlar Kurulunun mu başlattığı yönünde tartışmalar var. Bu tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Cumhurbaşkanı Sezer'in erken açıklama yapacağından haberdar mıydınız?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu haberleri gazetelerde okuyunca şaşırdım. Herhalde bir kısım medya bu tür bir atamanın nasıl yapıldığını bilmiyor. Önce onu öğrenmelerini isterim. İsterdim ki bunu öğrensinler, başlıklarını da buna göre atsınlar. Biz güdülen bir hükümet değiliz. Yetkilerimiz neyse bu yetkilerimizi yasaların bize vermiş olduğu yetki sınırları içerisinde kullanırız. Genelkurmay Başkanının ataması Askeri Şura ile yapılmaz. Genelkurmay Başkanının ataması, Bakanlar Kurulu kararıyla Cumhurbaşkanı'na teklif edilir ve Cumhurbaşkanı'nın onayı ile yürürlüğe girer. Süreç budur. Bunun dışında herhangi bir süreç yoktur ve bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın gazetelerde köşelerde yazdığı gibi veya atılan başlıklarda olduğu gibi benimle Genelkurmay Başkanlığı konusunda en ufak bir görüşmesi olmamıştır.
Bir diğeri de Harp Akademilerindeki toplantıda sadece ben Sayın
Cumhurbaşkanı'na 'Pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantım var. Bu
toplantımızda biz kararımızı vereceğiz. Kararımızı verdikten sonra da,
öğleden sonra Milli Savunma Bakanımıza bir randevu verirseniz, Milli
Savunma Bakanımız ile göndereceğimizi' söyledim. Onlar da 'uygundur'
dedi. Ben kendilerine göndereceğimiz ismi de söyledim. Ama Sayın
Cumhurbaşkanımızdan önce gelsin, arka gelsin böyle bir görüşme asla
benimle olmamıştır. Süreç tamamen bizim Bakanlar Kurulu olarak
yürüttüğümüz bir süreçtir."
"KURYE İLE MÜSTEŞARIMIZ GÖNDERDİ"
Başbakan Erdoğan, Pazartesi günü yaptıkları Bakanlar Kurulu toplantısında konuyu görüştüklerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"O gün Bakanlar Kurulunda tüm arkadaşlarım toplanmış ve bu karar
alınmıştır ve hemen öğleden sonra da Cumhurbaşkanlığından gelen haber
üzerine 'Sayın Vecdi Bey'in gelmesine gerek yok. Kurye ile
gönderirseniz uygundur' denmiştir. Bunun üzerine Vecdi Bey ile bu
kararnameyi göndermedik, bir kuryeyle Müsteşarımız bunu gönderdi. İşin
bütün aslı budur. Diğerlerinin hepsi doğru olmayan, hilafı hakikat
olan, uydurma haberlerdir, asparagas haberlerdir. Daha çirkin bir
ifade burada kullanmıyorum. Olay budur."
ERDOĞAN: DAĞITIN TALİMATINI BEN VERDİM
Başbakan Erdoğan, Ordu'daki fındık mitingi sonrasında, Ordu Emniyet Müdürü Rıdvan Güler'in merkeze alınmasını savundu. Erdoğan, göstericilerin kapattığı yolun açılması için bizzat kendisinin talimat verdiğini söyledi.
İslam Konferansı Örgütü toplantısına katılmak üzere Malezya'ya hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Ordu'daki fındık mitingi sonrasında, Ordu Emniyet Müdürü Rıdvan Güler'in merkeze alınmasını savundu.
Erdoğan, "Bir emniyet müdürünü diyelim ki ilgili bakanımız açığa alıyor ya da görevden alıyor hemen bakıyorsun birileri avukat oluyor. Niye alındı acaba, soruyorum. Bir vali emniyet müdürüne talimat verecek ve valinin verdiği talimata emniyet müdürü tamamiyle ters bir cevapla ki bunların hepsi kayıtlarda mevcut rest çekecek ve bu emniyet müdürü orada duracak"dedi.
"TALİMATI BEN VERDİM"
Eylemcilerin yolu kapatması nedeniyle otobüs kuyruklarının bir taraftan Akçaabat'a, öbür taraftan da Samsun'a dayandığını belirten Erdoğan, "Bu talimatı veren benim. Bizzat aradım ve bu yol, bu trafik açılacak dedim. Bizzat aradım. Ve Bu esnada iki kişi öldü. Bunun bedelini bu haberleri yapan gazeteler okuyabilecek mi? Niye öldü bu insanlar çünkü trafik kapalıydı, bu insanlar hastaneye yetiştirilemedi, ambulans içinde öldüler. O gün bütün o çevrede düğünler iptal edildi" diye konuştu.
DİYARBAKIR BENZETMESİ
Ordu'daki eylemi Diyarbakır'daki göstericilere de benzeten Erdoğan, "Yine olay aynen Diyarbakır'da olduğu gibi kadınlar çocuklar yol ortasına konuldu ve bütün trafik kesildi. 8 saat 9 saat vatandaşı orada mağdur etmeye kimsenin hakkı var mı" diye sordu.
Emniyet müdürünün kendisine verilen talimatı zamanında yapması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “Su sıkacaksa o zaman sıkacak, biber gazı sıkacaksa o zaman sıkacak. Gücün yetiyorsa gel yap ne demek öyle şey mi olur" diye tepkisini dile getirdi.
Erdoğan, Ordu Emniyet Müdürü'nün "Ben halkımla karşı karşıya gelemem" sözlerine de tepki göstererek, "Sen halkının güvenliğini sağlama göreviyle mükellefsin o görevini yapacaksın. Sana kimse halkınla karşı karşıya gel demiyor ki ama halkının güvencesini sağla diyor, sen kamu düzenini sağlamakla görevlisin ama kamu düzeninin sağlamakla görevli kişi bu görevini yapmadığı zaman bize düşen görev de bunu sağlamaktır" dedi.
"AYNI GÜN BÖLGE KOMUTANINI DA ARATTIM"
Aynı gün bölge komutanını da arattığını ifade eden Erdoğan, "Bakın ben o gün bölge komutanı tuğgenerali de hemen arattım. Kimle? Fevzi Paşa'yı aradım dedim durum böyle böyle bakın hala bu trafik açılmadı. Bakanımı aradım, valimi aradım. Niye? Bu rahatsızlığı duymakla ben de mükellefim. Ve ondan sonra sabah 5'e doğru anca trafik açılabildi" dedi.
Bütün bunların bir sorumlusunun olması gerektiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, kendilerinin düzeni korumakla mükellef olduklarını belirterek, Güler'in merkeze alınmasında adil olmayan bir şey yapılmadığını savundu.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |