T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 2 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KARAALİOĞLU


Başbakan, Büyükanıt kararını ne zaman verdi?

Başbakan Erdoğan'ın Org. Yaşar Büyükanıt'ı Genelkurmay Başkanlığı için düşündüğü bir sır değildi ama açıkçası "erken atama hamlesi''ni kimse beklemiyordu.

Karar, hükümetin süreçteki rolünü de öne çıkaran şık bir hamle oldu. Erdoğan, teamüllerin dışına çıkarak hem Büyükanıt'a yönelik kampanyanın TSK'yı yıpratan bir hal almasını önledi, hem de bu jestle 2 yıl birlikte çalışacağı bir komutanı motive etmiş oldu.

Erdoğan bu "sürpriz'' sayılan atamanın işaretini de vermişti. Şimdi, filmi geriye doğru sardığımızda bunu daha iyi anlıyoruz. Son olarak, Dolmabahçe'deki ofisinde birlikte yemek yediği gazeteci grubuyla sohbette de Büyükanıt konusu açılmış ve Başbakan, müstakbel Genelkurmay Başkanı'na itimadını açıkça ortaya koymuştu. Hatta sohbetin bir yerinde, Büyükanıt'ın Şemdinli olayının sanığı astsubay için sarfettiği ''tanırım iyi çocuktur'' sözü tartışıldığında da Başbakan masadakilere, "Bu konuda Paşa'ya haksızlık yapılıyor'' türünden destekleyici sözler sarfetti.

Ama Başbakan'ın, erken atamaya karar verdiğini anlatan cümleler bunlar değildi. Erdoğan o akşam, Kuala Lumpur'daki olağanüstü İKÖ Zirvesi'ne katılacağı için ilk gün toplantısının ardından Yüksek Askeri Şura'ya katılamayacağını söyleyip ilginç bir dipnot düştü:

"Aslında, Genelkurmay Başkanı'nın ataması YAŞ'ın konusu değil. YAŞ gündeminde bunu konuşmayız. Genelkurmay Başkanı, teklif üzerine hazırlanan Bakanlar Kurulu kararnamesinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasıyla atanıyor.''

Parçalar şimdi bir araya geliyor... O sohbette satır arasına sıkışan bu teknik bilgi Erdoğan'ın Büyükanıt'ı sadece atayacağının değil, aynı zamanda erken de atayacağının habercisiydi. Yani, Başbakan bu sözlerle kendisi YAŞ'ta olmasa da atamayı yapıp gidebileceğini söylemiş oluyordu. Öyle de yaptı nitekim.

Peki, Erdoğan Büyükanıt'la çalışma kararını ne zaman ve nasıl verdi?

Aslında, Silahlı Kuvvetler'in atama sürecine mantıklı bir gerekçe olmaksızın müdahale eğilimi hiç taşımadı. Hatta, askeri atamalarda etkili olan puantaj sisteminin güvenilirliğini çevresiyle de paylaşıyordu. Erdoğan, daha baştan askeri bir atamanın krize dönüşmemesi için gereken özeni göstermeyi kafasına koymuştu.

İşin bir başka boyutu daha var...

Büyükanıt isminin etrafındaki tartışmalardan sonra hem Paşa'yla yaptığı başbaşa görüşme ve hem de Org. Hilmi Özkök'ün güçlü referansından sonra konu Başbakan'ın kafasında hallolmuştu. Böyle olduğu için de Erdoğan, Büyükanıt hakkında internette dolaşan iddialara da hiç inanmadı ve bunların bir yıpratma kampanyasının malzemeleri olduğu kanaatini hep korudu.

Bir başka ifadeyle, herkes büyük bir gayretle bir atama krizi için yığınak yaparken, bazıları da sözümona şikayet ettikleri yıpratma kampanyalarını alttan alta köpürtürken kafası en rahat kişi son sözü söyleyecek olan Erdoğan'dı. O da sözünü farklı bir üslupla söyledi.

Şimdi, öyküsü bu kadar heyecanlı bir sürecin ardından Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturan Büyükanıt Paşa'nın sınavı başlıyor. Hiç şüphesiz gurur verici bir görev üstlendi ama gündemi yoğun, sorumlulukları da büyük.

Başarılar diliyoruz...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi