T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 4 AĞUSTOS 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

TBMM insan hakları heyeti Lübnan yolcusu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Lübnan ve Filistin'deki insan hakları ihlallerinin boyutlarını tespit etmek ve Türkiye'nin yapabileceklerini değerlendirmek üzere bölgeye gidiyor.

Komisyon Başkanı, AK Parti Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, TBMM'de bugün düzenlediği basın toplantısında, komisyonun dünkü olağanüstü toplantısının ardından hazırladıkları bildiriyi açıkladı. Komisyon Sözcüsü, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Atilla Maraş'ın okuduğu bildiride, son günlerde İsrail'in, Filistin ve Lübnan'da yaptıkları katliamlarla ilgili insanlık suçu işlediği ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal ettiğinin, dünya kamuoyu tarafından bilindiği belirtildi.

İsrail'in, toprak genişletme hedeflerini gerçekleştirmek için 1967'de Golan'ı, 1973'de Gazze'yi işgal ettiği, bu toprakların yerli halklarını kovarak, buralara kendi halkını yerleştirdiğinin anımsatıldığı bildiride, İsrail'in 60 yıllık tarihi boyunca, Ortadoğu'da güttüğü insanlık dışı politikalarla barışı, özgürlüğü, güveni ve huzuru bombaladığı kaydedildi.

Bildiride, bu haliyle İsrail'in, bölge halkına kan kusturarak tüm dünya kamuoyunun vicdanını rahatsız ettiğine işaret edildi. İsrail'in, Lübnan'da işlediği vahşet ve devlet terörü sonucunda son 3 haftada bine yakın insanın öldüğü, 3 bin kişinin yaralandığı, 1 milyondan fazla insanın da mülteci konumuna geldiğinin anımsatıldığı bildiride, ''Bu insanlık dışı vahşet ve katliamlar daha ne kadar devam edecek? Yoksa daha fazla insanın ölmesi, Filistin ve Lübnan'ın haritadan tamamen silinmesi mi bekleniyor? BM, Güvenlik Konseyi, AB, Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi ve dünya devletleri bu zulme ve vahşete neden susuyorlar ve kayıtsız kalıyorlar?'' diye soruldu.

Başta ABD olmak üzere, bazı ülkelerin, bu katliamlar ve devlet terörüne maddi, manevi ve silah yardımı yaparak destek vermelerinin İsrail'i daha da cesaretlendirdiğinin belirtildiği bildiride, şu görüşlere yer verildi:

''Gece ve gündüz sürekli olarak karadan, havadan ve denizden sivil hedefler bombalanmakta, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, siviller, hatta BM barış görevlileri dahil katledilmekte, bunun da ötesinde enerji ve su kaynakları, yollar, köprüler, okullar, hastaneler, bütün altyapı tesisleri ve meskenler yerle bir edilerek, bundan sonra da o bölgede sağ kalan insanların yaşamaları imkansız hale getirilmektedir. Öyle ki dünyanın çeşitli yerlerinden gelen insani yardım konvoyları bombalanmakta, biran dahi tereddüt edilmemektedir.

Bir türlü ateşkese yanaşmayan İsrail, bütün uluslararası sözleşmeleri, ahlaki ve insani değerleri de hiçe saymaktadır. İsrail bu haliyle insanlık suçu işlemektedir. Orta Doğu coğrafyasında işlenen bu devlet terörüne insanlık adına bu çılgın gidişe tüm dünyanın etkili bir şekilde 'dur' demesi gerekmektedir. Özellikle uluslararası kuruluşlar acilen toplanarak somut yaptırım kararları almalıdır. Hangi coğrafyada olursa olsun hiç kimse insanlık suçuna kayıtsız kalamaz. Hizbullah ve diğer örgütlerin de kaçırılan İsrailli askerleri serbest bırakmaları ve terör faaliyetlerine de derhal son vermeleri gerekir. Orta Doğu'da akan kan durmalı, durdurulmalıdır, BM sessizliğini bozarak gerekenleri acilen yapmalıdır, hiçbir ülke ve hiç kimse bu katliam ve vahşete seyirci kalmamalıdır. İsrail'in bölgede toprak işgal ederek genişleme çabaları durdurulmalıdır. Orta Doğu coğrafyasını kan gölüne çeviren sorumlular Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi'nde yargılanmalıdır.''

Elkatmış, bu bildirinin Türkçe ve İngilizce metinlerini, bütün ülkelerin parlamentolarının insan hakları komisyonlarına, başta BM, AB, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, insan haklarını izleme kurullarına, parlamento başkanlarına, büyükelçilere ve milletvekillerine göndereceklerini söyledi.

Lübnan ve Filistin'deki insan hakları ihlallerinin boyutlarını görmek ve tespit etmek, Türkiye'nin yapabileceklerini değerlendirmek üzere komisyondan bir heyetin bölgeye gitmesine karar verdiklerini belirten Elkatmış, ''Savaş nedeniyle elimizi kolumuzu sallayarak hemen gitmemiz mümkün değil.

Dışişleri Bakanlığı ile temasta bulunarak, bunun sağlanmasını talep edeceğiz. Bu konudaki yazışmaları hemen başlatıyoruz. Şartlar elverdiği takdirde en kısa zamanda gitmeyi düşünüyoruz'' diye konuştu. Elkatmış, komisyon üyelerinin tamamının bölgeye gitmek istediğini ancak heyeti 5-6 kişiyle sınırlayacaklarını belirtti. Bir gazetecinin, ''Bildiride, 'Orta Doğu coğrafyasını kan gölüne çeviren sorumlular uluslararası savaş suçluları mahkemesinde yargılanmalıdır' deniliyor.

Kastettiğiniz İsrail devlet yöneticileri mi?'' sorusuna Elkatmış, ''Nasıl Bosna-Hersek'te katliamları yapan Sırp komutanlar, yetkililer, devlet başkanı yargılanıyorsa, aynı şekilde... Şu veya bu dememiz mümkün değil. Ama buna karar verenler yargılanmalıdır. Bu aynı zamanda bir suç duyurusudur. Uluslararası savaş suçları mahkemesi, bunu suç duyurusu kabul ederek, resen takibata başlaması gerekir'' karşılığını verdi.

  • ANKARA (İHA)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi