Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

Başbakan, Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'na atanmasını engellemek için gönderilen SMS'lerden kendisine de geldiğini belirterek, "Atamayla farklı beklentisi olanların oyunları bozuldu" dedi

Başbakan Erdoğan, İslam Konferansı Teşkilâtı Malezya Dostlar Toplantısı'na giderken dünya ve Türkiye olaylarını gazetecilerle konuştu. Başbakan Erdoğan da Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında dolaşan mesajlardan alanlardan... "O sabah bana da cep telefonu mesajları geldi. Bakan arkadaşlarıma da gelmiş aynı mesajlar. Ulaştırma Bakanı'na, 'kaynağını bulun' talimatını verdim. Atama kararnamesiyle farklı beklentisi olanların oyunları bozuldu" diyor.

Başbakan, kararname hazırlığını Harp Akademileri toplantısında Cumhurbaşkanı Sezer ile de görüştüğünü, süreci kendisinin başlattığını anlattı. "Olay bu iken, gazeteleri okuyunca ben de şaşırdım. Bu işin prosedürü şu; Bakanlar Kurulu kararını verir ve kararname Cumhurbaşkanlığı'na gönderilir. Onaylandığı andan itibaren de Genelkurmay Başkanı belli olur. Biz de kararnameyi hazırladık. Cumhurbaşkanı'na Harp Akademileri toplantısında Pazartesi günü kararnameyi imzalayacağımızı ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'le kendisine göndereceğimizi söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı 'Kim olacak?' diye sordu. 'Arkadaşlarla Yaşar Paşa üzerinde mutabıkız' dedim. Daha önce de zaten teamüllere uyacağımızı söylemiştik.

ÇİÇEK AÇIKLAYACAKTI

Sabah Vecdi Bey'e telefon edilmiş ve 'Sizin gelmenize gerek yok, kurye ile gönderin' denmiş. Müsteşar kurye ile gönderdi. Cumhurbaşkanı imzaladıktan hemen sonra açıkladı. Kararnameler Çankaya tarafından hemen açıklanmazdı. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Cemil Çiçek 'kararnameyi bugün gönderdik' diye açıklayacaktı. Cumhurbaşkanı ile kararnameyi önce veya sonra gönderin diye en ufak görüşmemiz olmadı. Aynı gün onaylandı."

Kuvvet komutanları atamasında da sürpriz yaşanmayacak. Başbakan Erdoğan bu konuda şunu söyledi: "Kuvvet komutanları ataması da Şura kararıyla olmaz. Genelkurmay Başkanı Milli Savunma Bakanı'na isim teklifi yapar, ben de uygun görürsem imzalarım, uygun görmezsem iade ederim, O durumda üzerinde mutabık kalınan yeni bir isim gelir. Jandarma Komutanı'nı da İçişleri Bakanı teklif eder."

FINDIK KRİZİ

Başbakan Erdoğan'ı 'fındık' konusunun kamuoyuna yansıma biçimi de rahatsız ediyor. Ordu Emniyet Müdürü'nün görevden alınmasını da, "Vali sana talimat verecek, kamu düzeni bozuluyor, yolu aç' diye sen de 'Gel, sen aç' diyeceksin. Bir emniyet müdürü valiye böyle diyebilir mi" diye savundu.

Cüneyd Zapsu'ya tepki verenlerin yanlış adresi suçladıkları kanaatinde. Bu konuda IMF'nin suçlanmasını ise anlamıyor. Uygulanan temel ekonomik politikalardan vazgeçmeyeceklerinin altını çiziyor: "Bir bölgeden siyasi rant elde edeceğiz diye ekonomik programdan, mali disiplinden taviz mi vereceğiz? Görev zararları dönemine tekrar geri dönmeye niyetimiz yok. Fındık üreticisi çok iyi durumda diyemeyiz; bir hata var ve hatanın düzeltilmesi lazım; ancak yanlış adrese gitmenin de anlamı yok."

LÜBNAN'A SALDIRI

Lübnan'la ilgili değerlendirmelerde de bulundu Başbakan Erdoğan. Liderlerle telefon görüşmeleri yapmış: "Lübnan Başbakanı Sinyora, bana, ABD, İngiltere ve Fransa liderleriyle yaptığı görüşmeleri anlattı, BM Güvenlik Konseyi'nden ateşkes kararı çıkması için gayret gösterdiklerini söyledi. İngiltere Başkanı Blair de, BM'den bu hafta sonuna kadar ateşkes kararı çıkabileceği kanaatinde. İstikrar gücünde Türkiye'nin yer almasını istiyorlar. Avrupa'dan Fransa, İtalya ve İspanya üzerinde duruluyor; İslam ülkelerinden de Türkiye, Endonezya ve Pakistan..."

Türkiye bölgeye asker gönderme konusundaki şartlarını da belirlemiş. Erdoğan şöyle dedi: "Mevcut şartlarda oraya gitmeyiz. BM Güvenlik Konseyi'nden ateşkes kararı çıkmalı, görev BM çatısı altında olmalı, taraflar da kabul etmeli. Taraflar deyince, Lübnan ve Hizbullah'ı da kasdediyorum. İlk elde 15 günlük bir ateşkese ihtiyaç var. Süreç şimdi farklı seyretse de, İsrail'in lehine olacağa benzemiyor; sürprizle karşılaşabilir. Şeba çiftlikleri sorunu çözülebilir, esir takası yoluna gidilebilir. Bu durumda Hizbullah Lübnan ordusunun altına girebilir."