T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 10 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İsrail: Hizbullah'la savaşarak dünyayı savunuyoruz

İsrail Altyapı Bakanı Binyamin Ben Eliezer, Hizbullah ile savaşarak, "dünyayı savunduklarını" iddia etti.

İsrail'in kuzeyinde, İsrailli ve Arapların birlikte yaşadığı Maalot Tarşiha adlı kasabada belediyenin çalışmalarını sürdürdüğü sığınakta açıklama yapan Ben Eliezer, Hizbullah'ın İsrail'in 2000 yılında terk ettiği Lübnan'da yerleşerek güçlendiğini, geçen yıl boşalttıkları Gazze Şeridi'nden de füze saldırıları geldiğini söyledi.

Lübnan halkının düşman olmadığını belirten Ben Eliezer, "Hizbullah militanlarının bulunduğu yerleri yerle bir edecekleri" tehdidinde bulundu.

Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını öngören BM kararını hatırlatan İsrailli Bakan, "Tek isteğimiz BM'nin 1559 nolu kararının yerine getirilmesi. Orada kalmak gibi bir niyetimiz yok" diye konuştu.

Ben Eliezer, "Hizbullah'ın bir daha güney Lübnan'da olmasını kabul edemeyeceklerini" kaydetti. Hizbullah'ın İran tarafından desteklendiğini ve güçlendirildiğini söyleyen Ben Eliezer, Hizbullah lideri Nasrallah'ı "İran ajanı" olarak nitelendirdi. İsrailli Bakan, Hizbullah ile savaşları hakkında, "Aslında dünyayı savunan ülke biziz. Kimse burayı temizlemeyecek. Bu işi biz yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Maalot Belediye Başkan Yardımcısı Zeev Noyman da sığınaklarda yaşayan Arap ve Yahudilerin ihtiyaçlarını temin etmeye, yaşamlarını kolaylaştırmaya çalıştıklarını söyledi.

Noyman, savaşın başlangıcında kasabaya yüzlerce füze düştüğünü, sakinlerin bir aydır sığınaklarda olduğunu belirtti.

SIĞINAKTA YAŞAM

Maalot Tarşiha'nın nüfusu, 4 bini Arap, 23 bin dolayında. Bazı Araplar evlerini terk etmezken, özellikle yaşlılar, çocuklarla aynı sığınağı paylaşıyor. Sığınakta yaklaşık 60 kişi kalıyor.

Çocukların ve yaşlıların hepsine aynı yemek dağıtılıyor. Çocukların çoğu köfteli patates ve makarnayı yarım bırakmış dururken, Ziynet isimli bir Dürzi Arap kadını, kendilerine her gün aynı yemeğin verildiğini söyledi.

Daha sonra buzdolabını açan kadın, "bir damla süt olmamasından" yakındı. Ziynet, "Hayatımızın tüm düzeni bozuldu. Bizim ekmeğe ihtiyacımız yok, yemeğe ihtiyacımız yok. Asıl istediğimiz barış" dedi. Kendisi için değil, çocukları için endişe ettiğini belirten Ziynet, "Biz, Nasrallah'ın durmasını istiyoruz. Ama İsrail'in de durması gerekiyor" diye konuştu.

Kuzeyde sığınaklarda, füze tehditleri altında yaşayan birçok İsrailli Arap, genel olarak tepkilerini "Barış istiyoruz. Ateşkes olsun" sözleriyle dile getiriyor. Çoğunun güney Lübnan'da yakınları olduğu belirtilirken, açıktan Nasrallah'a destek verilmekten kaçınılıyor. Michel Maiki adlı orta yaşlarda bir Arap, tavrını İsrail'den yana koyuyor. "Ben İsrailliyim. Kendimi tamamen İsrailli hissediyorum. Bu savaş bir an önce durmalı. Nasrallah'ı sevmiyorum, ama nefret de etmiyorum. Savaştan siviller çok zarar görüyor. Ateşkes olmalı" diye konuştu.

Maalot Tarşiha'da Yahudilerin kaldığı bir küçük sığınakta da çocuklar, bir masa tenisinin etrafında vakit geçiriyor. Sığınağın köşesinde oturan biri, küçükleri oyalamak için resimlerini yapıyor.

Sığınaktakilerin hepsi, basının İsrailli sivillerin yaşadıklarını yansıtmamaktan yakınıyor. Sığınak sakinleri, "Tüm televizyonlar hep Lübnan'ı, ölenleri, oradakilerin zorluklarını gösteriyor. Biz de evimizden olduk. Katyuşalar İsrailli sivilleri de vuruyor. Bunları başka televizyonlarda görmüyoruz" diye konuşuyor.

İsrailli sığınak sakinleri, hükümetin Lübnan'daki saldırılarına destek veriyor. "Tüm bu zorluklara rağmen, hükümet operasyonlarını durdurmamalı" diyen bir sakin, "hükümetin arkasında olduklarını" belirtiyor.

Öte yandan, İsrail hükümeti, kuzeydeki sınıra yakın yerlerden Kiryat Şimona ve çevresindeki bölgelerden 10 bin dolayında kişiyi nakletme kararı aldı. 500 dolayında kişi önceki gün otobüslerle Kiryat Şimona'dan başka kentlerdeki otellere taşındı. Bu kişiler, bir hafta ya da biraz daha fazla süreyle buralarda misafir edilecekler.

  • MAALOT TARŞİHA (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi