Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Şemdinli davasının ikinci duruşmasında savcı "Devletin birliği ve bütünlüğünü bozma" şeklindeki suç vasfını "Suç işlemek için örgüt kurma" şeklinde değiştirdi.

Şemdinli davasının ikinci duruşmasında mütaalasını sunan Savcı Metin Dikeç, daha önce "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemde bulunma" vasfını değiştirerek, "Suç işlemek için örgüt kurma" olarak değiştirdi. Değişikliğin sanıkların serbest bırakılmasına neden olacağı ileri sürüldü.

Hakkari'nin Şemdinli 9 Kasım 2005'te meydana gelen olaylardan sonra tutuklanarak cezaevine konulan Başçavuşlar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve terör örgütü itirafçısı Veysel Ateş'in Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına devam edildi.

Duruşma savcısı Metin Dikeç, mütaalasını vererek, sanıkların üzerine atılı suçun vasfını "suç işlemek için örgüt kurmak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek ve adam yaralamak" olarak nitelendirdi. Tanıkların daha önce suç vasfı, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemde bulunmak, adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs etmek ile suç işlemek için anlaşmak" olarak açıklanmıştı.

SANIKLARIN LEHİNE

Sanık avukatlarından Vedat Gülşen, iddianamedeki değişikliğin sürpriz bir gelişmenin olduğunu ifade etti. Mütalaanın son talep kısmını incelediğini anlatan Gülşen, "İddianamedeki sevk maddeleri tamamen savcılık tarafından sanıklar lehine değiştirildi. Bunu değerlendirmek lazım. Beraat kararı da verilebilir.''

JANDARMADAN SANSÜR

Bu arada Saat 11:30'da başlayan mahkeme ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen bir yazıda dava dosyasında olan gizli belgelerin iade edilmesi isteği mahkeme tarafından reddedilerek, belgelerin fotokopisinin alınıp asılların iade edilmesi kararı alındı. Mahkeme gizlilik derecesi taşıyan bilgilerin ise yayınlanmaması kararını verdi.

JİTEM GERGİNLİĞİ

Duruşmada geçen hafta savunması alınan PKK İtirafçısı Veysel Ateş'in sorgulamasına geçilmeden müdahil avukatlarından Rasim Öz, bir önceki celsede duruşma salonunda 2 albayın bulunduğunu ve yine geçen celsede ve halen salonda rütbeli ve 9 JİTEM görevlisinin bulunduğunu iddia etti.

JİTEM görevlilerin salonda bulunması sanıklar üzerinde baskı oluşturduğunu öne süren Öz, bu durumun aynı zamanda mahkemeye güvensizliğin de bir göstergesi olduğunu vurguladı. 42 yıllık hukukçu olduğunu ifade eden Öz, bu kadar baskı altında yürütülen bir dava görmediğini ileri sürerek, duruşma aralarında JİTEM görevlilerin sanıklarla görüşerek nasıl ifade bulunmaları gerektiği konusunda talimatlar verdiğini kaydetti. Avukat Öz, sağlıklı bir yargılamanın yapılabilmesi için JİTEM görevlilerin salondan çıkarılmasını istedi. Mahkeme başkanı salonda JİTEM görevlisinin olup olmadığını sorunca bir ses çıkmadı.

AVUKATA GÖZDAĞI

Duruşmada Veysel Ateş, kendisine ne gibi görevler verildiği ve verilen tüm görevlerin yapıp yapmayacağı sorusuna "PKK ile mücadeleye Allah nasip ederse bundan sonra da devam edeceğim. Dağ kadrolu örgüt mensubunu gözümü kırpmadan vururum. Ancak ben sadece haber elemanı olarak çalışıyorum" dedi. Müdahil avukatların Ateş'in bu ifadesinin tutanaklara geçmesini isteyince Ateş, avukata dönerek, "Yoksa ağabeylerimi sen mi vurdun? Kim vurduğunu tespit edersem vururum" şeklinde cevap verdi.