Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Reform sürecinin yavaşladığı yönündeki değerlendirmeler doğru değil" dedi.

Abdullah Gül

Gül, TRT'den faydalanarak bir Avrupa Birliği kanalını devreye sokmayı hedeflediklerini de söyledi. Abdullah Gül, AK Parti'nin aylık yayın organı Türkiye Bülteni dergisine verdiği röportajda, Avrupa Birliği süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti iktidarının AB yolunda attığı adımları tren örneğiyle anlatan Gül, "AB aslında 1960'lı yıllarda başladı. O günlerden bu günlere baktığımızda Türkiye'nin tam üye olması için tren birkaç kez durmuş, istasyonda bizim de binmemize fırsat vermiş ama binmemişiz. Tren yürüyüp gitmiş. Artık bu son tren de önümüzden geçerken AK Parti iktidarı bu trene Türkiye'yi bindirmiş. 17 Aralık 2004 kararı ve 3 Ekim 2005 tarihindeki müzakereye başlama kararı, işte Türkiye'nin bu trene binmesi" dedi.

Türkiye'nin, "Müzakere eden ülke" statüsünde olduğunu kaydeden Gül, bu yola, bu trene binen ülkenin üstüne düşenleri yapma şartıyla istikamete muhakkak gideceğini vurguladı. Bu konuda hiçbir tereddüt olmadığını belirten Gül, şunları söyledi:

"Şimdi önemli olan Türkiye'nin bu süreci hızlandırması. Bu da Türkiye'nin üstüne düşeni en iyi yapmasıyla ilgilidir. Yoksa yine eski yıllarda olduğu gibi biz vaktimizi geçirirsek bu tren de istasyonda durur. O zaman bizi indirir istasyonda. Hükümet bunun bilinci içerisindedir. Bu yeni sürecin üç önemli ayağı var.

Bunlardan birisi, demokratik reform sürecinin devam etmesi. Demokratik reform süreci ile ilgili sekiz tane paket çıkarttık. 9. paketi de Hükümetimiz açıkladı. Bununla ilgili de adımlar atılmaya başlandı. Meclis bunların bazısını çıkarttı, bazısını çıkartmak üzere. Ama Meclis kapanmadan önce 9. Reform Paketi çıkacak.

Burada şunun altını özellikle çizmek istiyorum: Hükümetimiz, AK Parti Hükümeti 'Reformist' bir hükümettir. Reformist hükümet olarak Türkiye'de çok köklü değişiklikler yapılmıştır.

Bunun adı da Türkiye'yi takip edenler tarafından, 'Türkiye'de Sessiz Devrim Dönemi' olarak ifade edilmiştir, adlandırılmıştır. Dolayısıyla da bununla onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz.

Reformist bir siyasi hareket olmak, böyle bir etiketi almak, kolay bir şey değil. Muhafazakar bir parti olarak Türkiye'de böyle köklü reformlara imza atmış olmak partimize büyük onur vermektedir."

İkinci ayağın, "Müktesebat" adı verilen Avrupa hukukunun Türkiye tarafından üstlenilmesi olduğunu belirten Abdullah Gül, sağlık, çevre, ulaştırma, eğitim gibi bütün alanlardaki standartların AB standartlarına yükseltileceğini ifade etti.

35 tane fasıl (ana konu) olduğunu kaydeden Gül, "Amaç, bu ana konularda Avrupa'nın herhangi bir ülkesinin hizasına gelmektir" diye konuştu.

Gül, sürecin üçüncü ayağının da 'İletişim' olduğunu hatırlatarak, gerek Türkiye'deki, gerekse AB ülkelerindeki halkları aydınlatmak amacıyla birçok çalışma yapıldığını dile getirdi. Gül, şunları kaydetti:

"En öncelikli hedeflerimiz, bir Avrupa Birliği kanalını devreye sokmak. Bu konuda TRT'den faydalanacağız ve sürekli neler yapılıyor, neler oluyor, bu konuda halkı hep aydınlatacağız.

Bütün bunlar çok büyük gelişmeler, olağanüstü gelişmelerdir. Şunu ifade etmek isterim: Avrupa Birliği yolu asfalt bir yol değildir. Bunlar hep zor işlerdir. Bu zor işleri başarmak, hükümetlerin iradesine bağlıdır.

Hükümetler buna birinci öncelik olarak bakıyorlarsa, bu konuda çok iradeli davranıyorlarsa, zorlukların üstesinden gelirler. Ama öyle bakmıyorlar ve bu bilinç içerisinde değillerse günler geçer, yıllar geçer, trenler durur, kalkar gider ve büyük fırsatlar kaybolur.

Şimdi hükümetimiz, bu son trenin içinde olduğumuzun farkındadır. Büyük bir irademiz var, büyük bir bilincimiz var ve Türkiye'nin önündeki bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Onun için de gerek 9. Reform Paketini, gerek müktesebatla ilgili reformları süratli bir şekilde ve en iyi şekilde tamamlayacağız.

İçeride ve dışarıda 'Türkiye'de reform süreci durdu, Türkiye'de hükümet bu heyecanı kaybetti' diye bazı sözler var. Bunları diyenler bilmeden, olup bitenleri takip etmeden konuşanlardır.

Biz bir taraftan 9. Reform Paketini açıklıyoruz, burada çok önemli kanunları geçmeye başlamışız, imzaladığımız çok önemli uluslararası sözleşmeleri onaylamaya başlamışız, hala reform sürecinin yavaşladığından bahsediyorlar.

Reform sürecinin yavaşladığı yönündeki değerlendirmeler doğru değil. Bunda çok inançlıyız ve kararlıyız. Bu süreç daha devam edecek. Çünkü bizim hala demokratikleşme adına eksikliklerimiz var. Bunları bu süreç içinde gidereceğiz."