Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

AB devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek ve iki gün sürecek olan AB zirvesi, anayasa sorunu, ortak enerji politikası ve genişleme gündem maddeleriyle yarın Brüksel'de başlayacak.

Fransa ve Hollanda'daki referandumlarda AB anayasasının reddedilmesinin ardından AB zirvelerinde, son bir yıldır genişleme konusuna girilmiyordu. Genişleme dosyasının tekrar AB liderlerinin önüne gelecek olması açısından önem taşıyan zirvede, diğer katılımcı ve aday ülkelerle birlikte Türkiye'ye de paragraf ayrılması öngörülüyor.

Üye ve katılımcı (Bulgaristan ve Romanya) ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla dışişleri bakanlarının katılacağı zirvede AB kurumlarını Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, AB ortak dış politika ve güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana temsil ediyor. Zirve içeriğine bakılarak gerek duyulması halinde, AB kurumlarından diğer yetkililer de çalışma yemeklerine davet edilebiliyor.

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, 24 marttaki zirvede alışılmışın aksine AB dışişleri bakanlarının yemeğine davet edilmemesi üzerine imalı bir şekilde "Ben gene de Viyana Filarmoni Orkestrası'nı seviyorum" demişti.

Yarınki zirvede genişleme konusuna girilecek olmasına rağmen Rehn'e, bu saate kadar dışişleri bakanlarından davet yapılmadı.

Zirvenin dönem başkanı tarafından hazırlanan taslak bildirisinde, Türkiye ile tarama sürecinde alınan yoldan ve fiili müzakerelerin başlamış olmasından memnuniyet duyulduğu kaydedilirken, Ortaklık Anlaşması ve Ek Protokol'ün getirdiği yükümlülüklerin (limanlar ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesimi gemi ve uçaklarına açılması) tam olarak yerine getirilmesi, reform sürecinin ve uygulamanın hızlandırılması isteniyor.

Fransa'nın talebiyle aday ülkeler için hazmetme kapasitesine vurgu yapılması beklenen zirvede, bu konuda sınırları belirlenmiş bir çalışma yapması için AB Komisyonu'na görev verilmesi arayışı gözlemleniyor.

AB ülkelerinin sözde destek verdiği, fakat çıkarları söz konusu olunca geri çekildiği ortak enerji politikası konusunda ise özellikle Almanya ve Polonya arasında ciddi tartışmaların yaşanması bekleniyor.

Baltık Denizi'nin altından geçen ve 2010 yılında hizmete girmesi beklenen Almanya-Rusya doğal gaz boru hattı projesinde devre dışı bırakılmayı içine sindiremeyen Polonya, ortak enerji politikası kapsamında boru hattı inşaatının AB'den mali yardım almasına da karşı çıkıyor.

Solana tarafından "Avrupa'nın Enerji Çıkarlarına Hizmet Eden Bir Dış Politika" başlığıyla zirve öncesinde üye devletlere gönderilen öneriler belgesinde, güvenilir ve sürdürülebilir enerji akışının ekonomik kalkınma açısından önemine dikkat çekilmişti.

Belgede, Türkiye'nin AB için çok önemli bir enerji geçiş koridoru olduğu kaydedilerek, bu alanda Türkiye'ye destek verilmesi istenmişti.

Zirvede, merkezi Brüksel'de, genel sekreterliği Lüksemburg'da bulunan ve aylık olağan toplantılarını Fransa'nın Strasbourg kentinde yapan Avrupa Parlamentosu'nun, tamamen Brüksel'e taşınması konusunda anlaşmaya varılması ise beklenmiyor.

Parlamento üyelerinin 1990'lı yılların başından beri tüm faaliyetlerin Brüksel'e taşınmasından yana tavır almış olmasına rağmen, Fransa ve Lüksemburg'un engellemeleriyle soruna çözüm bulunamıyor. Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrell, yılda 200 milyon avronun üzerinde israfa yol açan sorunu AB zirvesinde devlet ve hükümet başkanlarının gündemine taşıyacak.

Öte yandan AB liderleri, Fransa ve Hollanda'daki referandumların ardından soğumaya bırakılan anayasa krizine çözüm bulunması için yeni bir takvim üzerinde uzlaşmaya çalışacak. Bu konuda liderlerin düşünme süresini yıl sonuna kadar uzatmaları olası görünüyor. AB Komisyonu Başkanı Barroso, yaptığı konuşmalarda, birliğin öncelikle vatandaşlarının kalbini kazanması gerektiğine dikkat çekiyor.

AB zirvesinde tartışılacak diğer konular arasında avro alanının genişlemesi (yeni üyelerin ortak para sistemine katılımı) ve AB'nin dünyadaki imajının güçlendirilmesi yer alıyor.