|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 14 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Ertürk'ten 'yaman bürokrat' çıkışı
"TMSF'nin dövizini Merkez Bankası'nda tutmak veya satmak zorunda olduğu görüşünün bir uydurma" olduğunu savunan Ertürk, "Bu uydurmanın bu konuları bilmeyen kamuoyundan ve basından gelmesi halinde bunu düzeltmek gerekiyor ama bu işi çok iyi bilen yaman bürokratlardan gelmesi halindeyse bunun bir kasta dayandığı çok açık. Kasıtlı bir cehalet dediğimiz bir şey bu" dedi.
"TMSF'nin dövizini Merkez Bankası'nda tutmak veya satmak zorunda olduğu" savının bir uydurma olduğunu savunan Ertürk, "Bu uydurmanın bu konuları bilmeyen kamuoyundan ve basından gelmesi halinde bunu düzeltmek gerekiyor ama bu işi çok iyi bilen yaman bürokratlardan gelmesi halindeyse bunun bir kasta dayandığı çok açık. Kasıtlı bir cehalet dediğimiz bir şey bu" dedi. Ertürk CNN Türk'te TMSF'nin döviz satışıyla ilgili soruları yanıtladı. TMSF'nin döviz piyasasında satıcı olmaya devam edeceğini belirten Ertürk, döviz satışıyla ilgili olarak bir çok spekülasyon yapıldığını kaydetti. Doğrudan kamuoyunun ve medyanın merak ettiği sorular olduğunu ve bunlara cevap verilmesi gerektiğini belirten Ertürk, "Ama bir de bir grup eleştirmenler var ki bunlar özellikle geçmişin yaman bir bürokratı ve geçmişin kirliğinin izlerini üzerinde taşıyan birisi. TMSF'yi karakola gitmekle, karakola götürmekle tehdit etti. Biz bunlara alışkınız. Bu tehditler bir çok çevreden, bizim menfaatlerine haleldar ettiğimiz bir çok çevreden geliyor. Bu işini iyi bilen ve işini iyi bilenler kuşağının sembolü olmuş bir yaman bürokratı da biz böyle tenkit edenler safında görüyoruz" dedi. "ELLERİNDEKİ PİSLİĞİ SAĞA SOLA BULAŞTIRIYORLAR" Ertürk, "Bunlar bize işlemez, bunların elindeki kirliliği, pisi, pisliği sağ sola bulaştırmak istiyorlar" dedi. TMSF'nin dövizini Merkez Bankası'nda tutmak zorunda olduğu ve piyasaya satamayacağı yönünde iddiaların olduğunu kaydeden Ertürk, "Bu iddia yanlış, uydurma bir iddia. Gerek Merkez Bankası'nın yasal düzenlemeleri, gerek TMSF'yle ilgili yasal düzenlemeler böyle bir şeyi emretmiyor" dedi. TMSF'nin kendi fonunu bağımsız olarak yönetme yetkisine sahip olduğunu belirten Ertürk, "Bu eleştirmenlerin kastettikleri muhtemelen, kamuda kamu haznedarlığı" diye konuştu. Kamu haznedarlığının genel bütçe kuruluşlarının elindeki paraları, fonları, Merkez Bankası'nda veya Ziraat Bankası'nda tutma zorunluğu olduğunu hatırlatan Ertürk, "TMSF başından beri bu zorunluluğun dışında tutulmuştur. Yani TMSF hiçbir zaman bu kamu haznedarlığı sistemin içinde değil. Fonunu gerek döviz gerek TL'sini bağımsız olarak yönetebilme yetkisine haiz" dedi. "PİYASAYI DÜZENLEME İDDİAMIZ YOK" Ertürk, TMSF'nin TL'ye ihtiyacı ve dövizini TL'ye çevirmek zorunda olduğunu defalarca söylediğini hatırlatarak, "Piyasa koşulları ve fiyatlarda bizim bu TL'ye dönmemizi daha cazip kıldı ve bunun için uygun şartlar oluştu. Biz bu şartları değerlendirmek istiyoruz. Bizim asla piyasayı düzenlemek gibi bir iddiamız olmadı, böyle bir yetkimiz de yok, böyle bir iddiamız da yok, bunu defalarca söyledik" diye konuştu. Ertürk sözlerine şöyle devam etti: "Ama buna rağmen hala bizi böyle bir fonksiyonla suçlamak isteyenlerin yine dediğim gibi bu konuda başka kasıtları olduğunu, bizim bu yaptığımız girişimin onlara bir zarar mı verdi diye bazı sorular aklıma geliyor. O zararın ne olduğu konusunu da açıkçası birileri sorarsa cevaplandırabilirim". MERKEZ BANKASIYLA İLETİŞİM Ertürk, TMSF'nin satacağı dövizin büyük meblağlarda olması nedeniyle Merkez Bankasıyla iletişim kurulduğunu belirtti. Ertürk, "Merkez Bankası'nın bir para politikası var, izlediği bir politika var. Bu politikanın piyasanın serbest koşulları içinde kurun belirlenmesine dönük bir politikadır. Bu bizim müdahaleimiz ya da bizim piyasaya bizim satıcı pozisyonunda girmemiz acaba bunu bozacak bir etki yaratır mı? Biz bunun bilincindeyiz. Bu sebeplede bu satış pozisyonumuzu icra etmeden önce Merkez Bankası'yla da konuştuk. Bu konuda sadece Merkez Bankası'yla teknik iletişim kurmuş durumdayız" diye konuştu. "Merkez Bankası'nın fonksiyonlarını TMSF'nin yüklendiği iddialarının "safsatadan ibaret" olduğunu savuan Ertürk, "Ne biz böyle bir iddianın peşindeyiz ne de Merkez Bankası böyle bir şeyi ima etmiştir" dedi. Ertürk, TMSF'nin sınırlı dövizi olduğunu ve bunu sattığı taktirde de başka bir imkanı oladığını belirterek, "Böyle bir pozisyonla piyasayı regüle etmeye kalkışmak piyasa oyuncularına da hakaret olur. Onların akıllarına zekalarına hakaret olarak görüyorum. Biz kaldıki ne kadar dövizimiz olduğunu söyledik ne kadar TL'ye dönüceğimizi bahsettik. Bu anlamda biz piyasayı düzenleme gibi bir rol oynasaydık bu konuda daha farklı bir yol izlerdik" dedi. "BUNLARI GÖRMEMESİ KASITLI CEHALET" TMSF'nin döviz satışıyla ilgili başka bazı iddialar da bulunduğunu belirten Ertürk söz konusu iddiaları da şöyle ylanıtladı: "Bunu kimlerle sattık, kime sattık, nasıl sattık, aracı komisyoncu var mı? Bunu bize soran, yaman bürokrat geçmişte tabi bu tür şeyleri yaptıkları için bu tür işlemlerin mutlaka bir aracı aracı, komisyoncu, birilerine menfaat sağlayarak yapıldığını zannediyor. Biz asla böyle bir şey yapmadık. Biz şeffaf bir şekilde piyasaya çıktık dedik ki bizim döviz pozisyonumuz var, bu dövizimizi satacağız. Rakamlarımızda aşağı yakarı şudur ve bunları yaptık. Bunların bilmediği ya da bildiği halde kasıtlı bir cehaletle bilmez göründüğü şey bir elektronik piyasanın varlığıdır. Yani ihaleyi niye düzenlemiyor. Bir piyasa var artık. Serbest rekabet, döviz ve TL piyasalarında en rekabetli ortam o piyasalarda var. Bir elektronik rekabet piyasa ortamı oluşmuş durumda. Bir eski Merkez Bankası Başkanı'nın bunu bilmez görünmesi kasıtlı cehalettin ürünüdür. TMSF'nin kitabında bunlar yazmaz ve TMSF bu anlamda şeffaflık anlamında, açıklık, dürüstlük anlamında aslında geçmişin bu tür kirliliklerinin bu tür pisliklerinin geride kaldığının da bir sembolüdür. Bunun için biz TMSF satışları doğrudan kendi departmanları aracılığıyla yapmıştır, doğrudan döviz piyasasına girerek ve en yüksek teklifleri değerlendirerek yapmıştır. Hiç bir aracı komisyoncu kullanmamıştır, hiç kimseye bir komisyon ödememiştir. Ve bu anlamda şeffaf dürüst ve açık politika izlemiştir." Döviz satışlarını yaklaşık olarak 10 büyük bankaya ve piyasa oyuncusuna yapıldığını belirten Ertürk, satışın en yüksek fiyatlardan gerçekleştirildiğini kaydetti. Bir başka itiraz noktasının ise "dövizin neden Merkez Bankası'na satılmadığı" yönünde olduğunu belirten Ertük, "Biz şunu da hesapladık. Merkez Bankası alış kurlarıyla piyasadaki alış kurlarını karşılaştırdığımızda TMSF menfaatine de bir iş yapmış durumdayız. Merkez Bankası'nın böyle bir işlevi yok Merkez Bankası bizden bu kadar büyük dövizi niye alsın. Merkez Bankası'nın dövize satıcı olarak girmesinin beklendiği bir dönemde Merkez Bankası dövizi bizden niye olsın. O da tabi bilinmiyor. Bu sorunun da cavabı yok" dedi.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |