Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

MB Başkanı Yılmaz, "Son faiz artırımıyla piyasalara pardon mu denildi" sorusuna "Gerek fiyat istikrarı gerekse açık enflasyon hedeflemesi konusunda biz toplumumuza ve piyasaya pardon demedik ve demiyoruz" diye cevap verdi

Vatandaş kredi kartı yerine tüketici kredisi kullanmalı Durmuş Yılmaz, kısa vadeli kredi gereksinimi olan vatandaşların, bu gereksinimlerini, kredi kartı yerine tüketici kredileri yoluyla karşılamalarının menfaatlerine olacağını bildirdi. Yılmaz, hanehalkı borçluluğu çerçevesinde kredi kartlarına değinerek, kart kullanıcılarının nakit çekmesi veya yapmış olduğu alışveriş bedellerinin ödenmesini belirli bir süre için ertelemek istemesi halinde, ilgili harcama tutarlarının krediye dönüştüğünü ve kredi kartının "kredi kullanım aracı" haline geldiğini söyledi. Yılmaz, kredi kartı kullanıcılarının, düşük faiz öneren bankalara yönelmeleri durumunda kredi kartı faizlerinde düşüş yaşanacağını da sözlerine ekledi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, geçen hafta yapılan 1,75 puanlık faiz artırım kararına ilişkin, "Faiz artırma kararında geciktiğimizi düşünmüyorum" dedi. Yılmaz, bankanın hazırladığı Finansal İstikrar Raporu'nun açıklandığı basın toplantısında bir gazetecinin, yapılan son faiz artırım ile piyasalara "pardon mu" denildiğini sorması üzerine Yılmaz, "Gerek fiyat istikrarı gerekse açık enflasyon hedeflemesi konusunda biz toplulumumuza ve piyasa oyuncularına, katılımcılara (pardon) demedik ve demiyoruz" diye cevap verdi. Uygulamakla mükellef oldukları bir program bulunduğunu ve bunu uyguladıklarını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu programın uygulanması esnasında, bir takım inişler çıkışlar olabilir. Bu inişleri, çıkışları hedefe yönlendirmek durumundayız. Aldığımız kararlar da, bu inişleri çıkışları azami ölçüde orta vadeli hedeflerle uyumlu hale getirmeye yöneliktir. Dolayısıyla herhangi bir şekilde (pardon) dememiz söz konusu değildir."

"Cumhurbaşkanlığı seçimi" ve "İran'a olası bir ABD müdahalesi" gibi konularda, kendileriyle temasta olanların ne tür mesajlar verdiği konusunda da Yılmaz, şöyle konuştu: "Biz bu konuları takip ediyoruz. Bu bizim zaten takip etmemiz gereken bir konu. Biz bunları bizim dışımızda gelişen, ancak veri setimize dahil edilmesi gereken veriler olarak dikkate alıyoruz. Aldığımız kararlarımızda da bunları yansıtmaya çalışıyoruz. Artık ekonomimiz normalleşmeli, normalleşme sürecine girmeli. Aldığımız kararlar normal bir ekonomide nasıl çalışıyorsa, bizim kararlarımız da bu şekilde çalışmalı, bizim gayretimiz de buna yönelik.... Bu riskler de bizim dışımızda, ama görmemezlikten gelmiyoruz. Bunları da bir veri olarak kabul eriyoruz."

"YARDIMCILARIMI BEN ATADIM"

"Şu ana kadar atanmış olan başkan yardımcılarının tümü, tarafımdan hükümete yazılı olarak bildirilmiş ve hükümet de bunları uygun görmüştür" diyen Yılmaz, "Merkez Bankası'nın yönetsel istikrarı açısından yapılması gerekenlerin tamamı tarafımdan yapılmıştır" şeklinde konuştu. Yılmaz, geçen hafta alınan faiz artırım kararının gecikmiş bir karar olup olmadığı yönündeki soru üzerine, "ben geciktiğimizi düşünmüyorum" cevabını verdi. Baştan beri gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini, ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Bizim gelişmelere herhangi bir şekilde reaksiyon vermemiz gerekiyorsa ki gerektiği zamanlar oldu, yaptık. Biz bunun nedenlerini öğrenmek durumundayız. Dolayısıyla bizim açımızdan faiz kararından herhangi bir gecikme söz konusu değil. Bugün itibariyle sonucunun olumlu olduğunu görüyorum ama uluslararası piyasalardaki gelişmeler de hepinizin malumu. Bizim dışımızda önemli gelişmeler var."

"KUR GARANTİSİ VERMİYORUZ"

Yılmaz kura müdahalenin hangi seviyede yapılacağına ilişkin de şunları söyledi: "Biz kurun seviyesi konusunda herhangi bir şey söylemiyoruz. Kur garantisi vermiyoruz. Kur riski tamamen piyasaların üzerindedir. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın (kurun seviyesi şu olmalıdır) gibi bir söylemi yok." "Kura hangi seviyede müdahale edileceği" konusunda da Yılmaz, Merkez Bankası'nın öncelikle piyasadaki dalgalanma ve volatiliteye (oynaklık) baktığını belirtirken, şöyle devam etti: "Volatilitenin elbette bir istatistik hesabı var... Fakat bu hesaplama, mekanik değil. Dolayısıyla (belli seviyelere geldiği zaman buralarda müdahale edilir) gibi bir yaklaşımımız söz konusu değil. Bu hesapları yapıyoruz, bu dalgalanmanın ardında yatan saikleri değerlendiriyoruz, kişisel ve kurumsal yargılarımızı koyuyoruz ve ona göre tavrımızı belirliyoruz. Ve müdahalemiz simetrik değil. (Belli eşikleri geçtiğinde müdahale ederiz) gibi bir şey söz konusu değil."