T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| G Ü N D E M | 14 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Yazının tarihi değeri yok
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin zindan girişinde bulunan Latince "İnde Deus Abest-Tanrının Bulunmadığı Yer" yazısının, dönemin müze müdürü Oğuz Alpözen'in talimatıyla yazdırıldığını ve tarihi bir değerinin bulunmadığını belirtti
Düzgün, bazı basın yayın organlarında yer alan, müzenin 500 yıllık zindanının girişinde bulunan ve "Tanrının bulunmadığı yer" anlamına gelen yazının kaldırılması yönünde talimat verildiğine ilişkin haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında, 2005 yılı Ekim ayında Bakanlığa yapılan yazılı müracaat ve şikayetler üzerine Muğla Valiliği'nden sözü geçen yazının incelenmesi, arkeolojik ve tarihi değerinin olup olmadığının tespit edilmesinin istendiğini ifade eden Düzgün, İl Müdür Yardımcısı Hüseyin Öztürk'ün valilik tarafından inceleme için görevlendirildiğini kaydetti. Düzgün, Öztürk'ün 23 Ocak 2006 tarihinde Bodrum Müze Müdür Vekili Arkeolog Yaşar Yıldız ve Arkeolog Erhan Özcan ile birlikte zindanlar bölümünde yaptığı incelemede, iç kapı üzerindeki 130 santimetre boyunda 25 santimetre enindeki taş sövesinin üzerinde Latince "Inde Deus Abest" yazısının olduğu ve kapının sol tarafına İngilizce ve Türkçe "Tanrının olmadığı yer" şeklinde tabelanın konulduğunun tespit edildiğini bildirdi. Düzgün, açıklamasında şunları kaydetti: "Arkeologlar Yaşar Yıldız ve Erhan Özcan'ın 1993-1994 yıllarında zindanlar bölümünün restorasyonu yapılırken müzede görevli olmadıklarını, ancak kapının üzerindeki Latince (Inde Deus Abest-Tanrının bulunmadığı yer) yazısının dönemin Müze Müdürü Oğuz Alpözen'in talimatıyla müzede görevli teknisyen Behçet Dinçer'e taşın üzerine kazıma yapılmak suretiyle yazdırıldığını duyduklarını, ancak Behçet Dinçer'in o yıllarda Müze Müdürü Oğuz Alpözen'in 'Eğer bu yazıyı yazdığımı söylersen seni bu müzeden tayin ettiririm' şeklinde tehdit ederek bugüne kadar olayın gerçeğini söylemediğini ifade etmişlerdir. Bunun üzerine konuyu incelemek ile görevli İl Müdür Yardımcısı Hüseyin Öztürk'ün Behçet Dinçer ile görüşmesi sonucunda inceleme raporuna giren ifadesi ile 'Zindan bölümündeki kapının üzerindeki taş söveye Inde Deus Abest' yazısının zindanın restorasyonu yapılırken eski Müze Müdürü Oğuz Alpözen'in talimatı ve kendisine verdiği Latince metne göre taşı kazıyarak yazdığını, ifadesini her zaman, her yerde tekrarlayacağını belirtmiştir.
MÜDÜRE SORUŞTURMA Muğla Valisi Temel Koçaklar ise yaptığı açıklamada, "Konuyu bütün boyutları ile soruşturuyoruz. Bu işi yaptığı iddia edilen eski müze müdürü hakkında, tarihi esere zarar vermekten dolayı yasal işlem başlatacağız" dedi.
Yazı sahte olsa da kalacak
Bakan Koç, "Indeu Deus Abest-Tanrı'nın bulunmadığı yer" yazısının sahte bile olsa üstünü kazıma yöntemiyle kapatılmayacağını, aksi halde bunun eserde tahrifat anlamı taşıyacağı için tarihe ihanet olacağını kaydetti
Bakan Koç Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında "Müesseselerimizin kıymetini bileceğiz ama eksiklerini de gidermeye çalışacağız" derken, kimsenin alınganlık göstermemesi gerektiğini kaydetti. 2005 yılı ekim ayında Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin zindan bölümündeki Latince "Indeu Deus Abest-Tanrı'nın bulunmadığı yer" yazısının şikayet üzerine incelemeye alındığını kaydeden Koç, bu yazının Türkçeye çevirisinin yanlış olduğunu, aslının "Tanrı buradan uzak" anlamına geldiğini kaydetti. Muğla Valiliği'nin yazı üzerinde inceleme yaptırmasının ardından, yazının sahte olduğunun anlaşıldığını ifade eden Koç, her şeye rağmen ikinci bir inceleme daha başlattıklarını söyledi. Bakan Koç, bu yazının sahte olması durumunda bile eser üzerinde tahrifata neden olacağı için kazıma yöntemiyle sildirmenin mümkün olmadığını belirterek, "Aksi halde bu tarihe ihanet olur. Yazı kalacaktır" dedi.
MÜDAFAA ETTİĞİNİZ KİŞİLERİ İYİ TANIYIN Eser üzerine bu yazının sonradan yazdırıldığı ikinci kez onaylanırsa tahrif yapan kişiler hakkında soruşturma başlatılacağını belirten Koç, "Müdafaa ettiğiniz kişileri iyi bilin. O düşündüğünüz kişiler bir ay sonra sizi mahçup etmesinler" dedi. Bakan Koç, 500 yıllık sansür haberlerini de basına yakıştıramadığını ifade ederken, ilk incelemede Behçet Dinçer adlı müze görevlisinin "Bu yazıyı ben yazdım" itirafının da dikkate alındığını bildirdi. Bakan Koç, ikinci incelemenin neden gerekli görüldüğü yönündeki sorulara "Ben Kaşıkçı Elması'nın da yerinde durduğu kanatindeyim, ama yine de inceletiyorum" cevabını verdi.
Olay Meclis'e taşındı CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, Bodrum Kalesi'nde 500 yıllık geçmişi olan zindanın "tarihi değeri olmadığı" görüşünün neye dayandırıldığını sordu. Anavatan Partisi Hatay Milletvekili Züheyir Amber ise Sualtı Arkeoloji Müzesi'ndeki zindan girişinde çakılı bulunan "Tanrının Olmadığı Yer" yazılı tabelanın kaldırılması için Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından 2 ay önce yazılı bir talimat verilip verilmediğini sordu.
Elimde tüm deliller mevcut Latince "İnde Deus Abest-Tanrının Bulunmadığı Yer" yazısını yazdırmakla suçlanan eski müze müdürü Oğuz Alpözen kendini savundu. Alpözen, "Bakanlık beni suçlayamaz. Elimde her türlü delil mevcut" dedi. Müzeci olduğu için her belgeyi saklama alışkanlığı olduğunu ifade eden Alpözen, "Ben kafayı mı yedim, bu kadar zaman bu belgeleri sakladım neyse ki. Beni suçlayan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün aslen kaymakamdır. Bu işlerden anlamaz. Gitsin kendi işini yapsın" dedi. Alpözen, suçlamalar konusunda Bakanlık aleyhinde dava açmayı düşünmediğini de söyledi.
Biri tarih yazmak istemiş ANAP Genel Başkanı ve eski Kültür Bakanı Erkan Mumcu'dan Kültür Bakanı Koç'a destek geldi. Mumcu, Latince "İnde Deus Abest (Tanrı'nın olmadığı yer)" yazısının 500 yıllık olmadığı, "modern bir aklın ürünü" olduğunu belirtti.
BAKANLIĞIN TUTUMU HAKLI Mumcu, partisinin genel merkezinde Meclis Diyalog Grubu'nu kabulünde Bodrum Kalesi'ndeki söz konusu yazının yok edilmesine ilişkin spekülasyonlar hatırlatıldığında, Bakan Atilla Koç'a destek çıktı. Mumcu, bu konunun spekülasyon yapmayı gerektirecek bir konu olmadığını vurgulayarak, birilerinin sonradan çıkıp "tarih yapmak" hevesiyle böyle bir yazıyı oraya eklemiş olmalarının kuvvetle muhtemel olduğunu kaydetti. Mumcu, "Birisi tarih yazmak istemiş. Çünkü böyle 'tarihe katkı yapacak' insanlar vardır oralarda. Bakanlığın bu konudaki tutumunu haklı bulabiliriz" diye konuştu.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |