T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 16 HAZİRAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

TÜSİAD, sıkıntıyı topluma yıkma peşinde

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın 10 maddelik politika paketini değerlendiren İktisatçı Mustafa Sönmez, "TÜSİAD, hastalığın gerçek nedenini perdelerken, sıkıntının aşılması için işçi haklarını daha çok budamanın ve bütçe musluklarının sermayedarlara açılmasının peşinde" dedi.

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın yaşanan dalgalanmaya ilişkin teşhislerini ve önerdiği 10 maddelik politika paketini değerlendiren iktisatçı Mustafa Sönmez, "Yaşananların nedenlerine doğru teşhisi koymaktan kaçındıkları gibi, önerdikleriyle, sıkıntıyı toplumun üstüne yıkmanın peşindeler" dedi.

Sönmez, Türkiye'nin 1990 başından beri, artan ölçülerde sıcak para girişine dayanan bir birikim modeline yaslandığını, TÜSİAD üyelerinin oluşturduğu büyük holding ve bankaların bu yapıyı benimseyerek buradan birikim sağladıklarını belirtti.

TÜSİAD üyelerinin, 1990'dan bu yana iktidarlara, faizi yüksek, kuru düşük tutturarak sıcak para girişi sağlayarak çarklarını döndürdüklerini belirten Sönmez, "Sıcak para tiryakilikleri, dolayısıyla ucuz dövizle birikim alışkanlıkları gün be gün büyüdü. Ancak spekülatör sıcak paracıların reel faizi azalınca, 1994 ve 2001'de büyük krizler yaşandı. Krizlerde, çalışan sınıf, tarım kesimi ve krize uyum sağlayamayan irili-ufaklı birçok şirket okkanın altına gitti. Şirketler eldeğiştirdi, büyükler küçükleri yuttu. Sonra, yeniden başa dönülüp IMF buyruklu, AKP icraatına dayanan sıcak para girişi için yüksek faiz-düşük kur politikasına destek verip bu yolla yine birikimler sağladılar" dedi.

YENİ KRİZİN EŞİĞİ

1994 ve 2001'den sonra yeni bir krizin eşiğine gelindiğine dikkat çeken Sönmez şunları söyledi:

"Mevcut reel faiz artık cazip olmayınca ve içeride tatmin edici bir getiri görülmeyip, dışarıda da cazip alternatifler çıkınca, tutarı 60 milyar doları aşan sıcak paranın bir kısmı çıkmaya başladı ve çıkacak. Türkiye böylece 1994 ve 2001'den sonra yeni bir krize doğru ilerliyor. Bütün bunlara neden, TÜSİAD üyelerinin çanak tuttuğu sıcak para girişine dayalı sağlıksız büyüme modelidir. TÜSİAD, bu teşhisi yapmaktan kaçınarak, artan dalgalanmayı, içerideki siyasi tansiyonun yükseltilmesine, dışarı ile iletişimin iyi kurulamamasına bağlamaktadır. Bunlar, sıcak para çıkışının ve krize kapı aralanmasının nedenleri değil, kaçınılmaz sonu sadece hızlandıran etkenler olabilir. Esas sorun, bu spekülatif sermaye ile çarkları döndürmeye angaje olmak, bunu bir birikim modeli olarak seçmek ve hala bundan kurtulamamaktır."

AYI İLE YATAĞA GİRMEK

Sıcak paraya dayalı büyümeye bağlanmayı, "ayı ile yatağa girmek" olarak niteleyen Sönmez, "Şimdi bedeller ödenecektir. Ama, TÜSİAD, bu bedeli ödememek için önlemler peşindedir. Önerdikleri 10 maddelik paketin içinde yer alan Lizbon stratejisine uyum gerekçeli talep, işçi-işveren ilişkilerini işçilerin aleyhine düzenlemeyi, daha gayri insani çalışma şartları öngörmektedir" dedi.

"SERMAYE HAREKETLERİ KONTROL EDİLMELİ"

TÜSİAD'ın, hem ithalatta hem istihdamda vergi muafiyetleri isteyerek, bütçe kaynaklarının sermaye lehine kullanılmasını talep ettiğini belirten Sönmez, bu talebin karşılanmasının, daha az eğitim, sağlık ve toplum harcaması demek olduğunu savundu.

Sıcak paranın ucuzlattığı dövizle, üretimde, ihracata dönük üretimde ithal girdi kullanımını yüzde 70-80'lere çıkaran TÜSİAD üyelerinin, bu tercihleriyle yıkımına yol açtıkları KOBİ'ler için şimdi timsah gözyaşı döküp sözde önlemler istediklerini bildiren Sönmez, yaklaşan krizi en hafif yarayla atlatmanın yolunun, sıcak para bağımlılığına son verici adımlar atmaktan geçtiğini belirti.

Sönmez, şöyle devam etti:

"AKP, iktidar olmadan yapacağım dediği ama iktidarında yapamadığı, sermaye hareketlerine kontrolü içeren bir dizi önlemi hemen hayata geçirmelidir, sıcak para kaprisine boyun eğip, onu geri getirmek için yükseltilecek faizler ve topluma yeni kemerler sıktırıcı operasyonların hiçbir yararı olmadığı gibi, bundan yine az sayıda yerli ve yabancı sermaye grubu yararlanacak, toplum ise 2001 krizinin travmasını atlatamadan yeni bir darbeye maruz kalacaktır. Bu, tüm toplumdaki gerilimleri derinleştirici yeni bir darbe olacaktır. Buna ortam yaratılmamalıdır."

  • İSTANBUL (ANKA)


    TÜSİAD'dan 10 maddelik paket
    2 milyonuncu ADSL abonesine bilgisayar
    Kredi kartında bankalardan farklı uygulama
    İmalatta kapasite kullanımı Mayıs'ta yüzde 82,7'ye çıktı

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi