T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 16 HAZİRAN 2006 CUMA | ||
|
|
Bunu hakikaten beklemiyordum. Şaşırdım. Ve yazmanın, bir "köşe" de yazar kalmanın ne bela bir şey olduğunu bir defa daha anladım. Siz yazıyorsunuz yazmasına da, okuyanlar nasıl okuyor!!! Delikli demir icad oldu mertlik /İnternet icad oldu yazının kimyası/ bozuldu. Kötülüğün bir bakteri gibi üreyişini her vesile olarak görmek beni yoruyor. Her olaya "sabah programlarının" bayağı kurgusunu merkeze alarak bakmak. Yayılan kötülük bu. Kim ne seyrediyorsa seyreder. Kim neyi beğeniyorsa beğenir. Yapılabilecek çok fazla bir şey yoktur. Tüketim toplumunda zevk öğretilebilir ve hissettirilebilir bir şey olmaktan çıkmıştır...İnsanların hangi programları seyrettiğine dair doğruyu söyleyeceğine itimadım olsa,"bana seyrettiğin programı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diyeceğim.Lakin biliyorsunuz ülkemizde en çok belgesel seyrediliyor. O hiçbir kanalda yayınlanmayan belgesel. Ne seyrediyorsun sorusunu "necip Türk halkı " her defasında belgesel diye cevaplandırıyor. Sözü nereye getireceğim...Salı günü Cemil Meriç'in eşi Fevziye Meriç'i yazmaya çalışmıştım. İbretlik bir hayattır. Ama gelin görün ki, bu ibretlik hayatı sabah magazin programı gibi okuyanlar var. Üstelik Cemil Meriç'in tek bir satırını okumamış olanlar "görüşünü" bildirmekte pek kararlı.(okuyucu değil. İnternet ortamının sörfçüleri)Ne görüşü. Sizin görüşünüz filan yok. Sizin gözünüzde ve kafanızda takılı kalmış olan bir kaset var. Onun çevrilişini hayatın akışı ve hayatın gerçeği zannediyorsunuz hepsi bu. Fevziye Meriç'in "Cemil, kime gidersen git yeter ki hayatta ol sözünü" nasıl okuyor kadrolu internet okuyucuları? Öyle ya tv programlarının kadrolu sütudyo seyircileri olduğuna göre, muhtemelen internette de böyle bir kadrolaşma vardır. Hayat ile bağları sadece "tepki vermek/tepki göstermek" olan bu kadroların görevi, incelikler ile savaşmak olmalı. Misyonları her şeyi magazin kültürü paydasında eşitlemek. Evet "kadrolu okuyucular" diyor ki "yani siz bu cümleyi köşenize taşıyarak kadınların her şeye katlanması gerektiğini mi söylüyorsunuz?" Bu soruyu sekülerler böyle sorarken, mesajına ayet ve hadis yazarak başlayanlar şöyle diyor: "Kimse kimsenin öfkesini çekmek zorunda değil. Bahsettiğiniz hanımın boşanmak hakkıydı." Bu ne darlık bu ne sığlıktır! Kendisini her an her vesile ile bir anket formuna muhatap kabul etmek. Falan filan ile evlensin mi?Filan falanı affetsin mi?Tamam siz döküntü yeşil çam artistlerinin, kurgulandırılmış hayatlarında kendinizi söz sahibi hissediyor olabilirsiniz. Ama, kalemimi hizmetine verdiğim hayatlarda söz sahibi değilsiniz.Ben dahi söz sahibi değilim.Bir emaneti taşımak maksadıyla sözden gemi yürütmeye kalkıyorum hepsi bu. Düşünüyorum da, Heideger ile Arendth'in, faşizmin gölgesindeki aşkını yazmaya kalksam kim bilir ne olurdu? Bilip pişirmeden /döküp taşırmadan (bu değimi hiç duymadım iletileri almak istemiyorum,lütfen!) Neler de yazılırdı mesaj adı altında. Türkiye'de zannedildiği gibi dindarlar ile sekülerler arasında bir çatışma yok.Çatışma karton hayat müdafileri ile hayatın tek kat olmayacağını savunanların kavgası. İnsan ilişkileri, verilerin yüklenerek çalıştırıldığı bir bilgisayar programı "güvencesi" taşımaz. Dolayısıyla hiçbir hayata "bence böyle olmamalıydı" diyerek fikir beyan etme hakkımız yoktur. Netice olarak, başka hayatlara tahakküm etmek için, tüketmek için dahil etmeye çalışmayın kendinizi.Çünkü ben bunun için yazmıyorum.Sadece bir ölümlünün, yani kendimizin, yani bir eliyle meleklerin bir eliyle şeytanın elinden tutan kendimizin, bir hafızada dua niyetine kayıtlı kalması için yazıyorum. Bu yazıyı yayınlamayabilirdim.(Yazmayabilirdim diyemem.Beni bu kadar şaşırtan iletilere harflerden barikat kuramazsam ölürüm.)Ama yayınlıyorum.Şunun için:Bu iletiler benim bakışımı etkilemez.Hakiki okuyucuyu bilirim.Kadrolu okuyucuların gayretini kötülüğün çelikten kanatları olarak görün istedim.Pespaye olanın hızlı bir kadrolaşma/çeteleşme kapasitesi var. Hepsi bu.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |