T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 16 HAZİRAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mahmut KULEİN

Tanjeviç kimin suyunda

Hidayet, Mehmet Okur, Serkan ve Mirsad gibi oyuncular milli takımdan soğutulmuşlardır. Bu böyle biline. Neden mi? 2001 yılında evimizde elde ettiğimiz Avrupa ikinciliği başarısı, 2002 Dünya, 2003 ve 2005 Avrupa Şampiyonalarında yönetim hatalarıyla yakalanamadı. Boş vaatlerle çeyrek final bile göremedik. Koltuk sevdalı yöneticilerin demeçleriyle başarısızlığın faturası bu çocuklarımıza kesildi. Onurları kırıldı. Kamuoyunda suçluluk kompleksine girmelerine neden olundu.

Bu oyuncularımız isteseler dahi, yıpratanlar var olduğu müddetce milli takımda gerçek performanslarını sergilemeleri zorlaşmıştır. Kabul edelim ki, bu durum onları profesyonel hayatlarında da olumsuz etkilemektedir. Şimdi menajer ceketi giydirilen Harun öne itiliyor. Bakan devreye sokuluyor. Vatan, Millet, Sakarya..

Hidayetler, Mehmetler ve Mirsadlar kolay yetişmiyor. Onların milli takımdan dolaylı dışlanması, başarısız bir yabancı milli takım koçu için kolay mı? Arka planda kalıp görünmeyen malum yöneticiler Tanjevic'e yeşil ışık yakmamış olsalar, hamasi türden açıklama yapabilir mi?

Adama sorarlar, aldığın paraya karşılık başarın ne ki, işkembe-i kübra'dan atıyorsun; "Antrenör olduğu sürece Hidayet'e ihtiyacı yokmuş ve milli takıma almayacakmış!"

Bu çıkış, Türk insanını anlamamanın ve koltukçuların emellerine alet olmanın sonucudur. Hidayet'i halkına seslenmek zorunda bıraktılar. Şimdi onu yalancılıkla suçluyorlar. Hidayet'in mesajı Hüseyin Beşok, Ömer Onan ve Cüneyt için de geçerlidir. Bu huzursuzluk ortamı aday kadrodaki oyuncular üzerinde 2006 Dünya Şampiyonası'nda olumsuzluk yaratmaz mı?

Bu çarpık düzene özerklik değil, siyasi özellik derler. Tanjevic'i otorite ağızla konuşturan özel insanlar kendi adlarına başarılıdır. Suçlu hep başkalarıdır.

Ömür boyu bu işin içinde olmak. Sahada elde edilemeyen başarıları, her türlü yöntemi kullanarak masada (2006) elde edebilmek. Her dönemin adamı olmak. Alternatifsiz görülmek. FIBA yönetimiyle göz boyamak. 2010'u kullanmaktır onların özellikleri.

Her ne pahasına olursa olsun. Hidayetleri, Mehmetleri, Serkanları ve Mirsadları kaybetme pahasına da olsa, bu özelliklerinden taviz vermeyeceklerdir.

2006'ya da bir kulp bulunacaktır. Saklanın bakalım, daha ne kadar saklanacaksınız..


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi