T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 16 HAZİRAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Yetim İçin Harcamak

Veli/vasi, yetim çocuğa iyi davranmakla yükümlüyken, yetim çocuk da itaat göstermekle yükümlüdür. Zaten yetim çocuğun, tek sorumluluğu da veliye/vasiye itaattir. Yetimin veliye/vasiye itaatsizliği şirretlik ölçüsüne varmış ve veli/vasi tarafından önü alınmaz duruma gelmişse, artık beklenen yarar ortadan kalkmış olacağından, yetimin veliden/vasiden alınarak, daha uzman kişilerin yer aldığı bir ıslah kurumuna veya sosyal kuruma verilmesi en uygun yoldur.

Kamu Bütçesinden Yetimlere Harcama

Yetimler için, sadece bireylerin maddi-manevi desteğiyle yetinilemez, onlar ayrıca kamu gelirlerinden ayrılan bir payla da desteklenmelidir.

Devletin ganimet türü gelirlerinin bir kısmının harcanacağı yerlerden birisi de, yetimlerdir: "Allah'ın, fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir; ta ki içinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakının, doğrusu Allah'ın cezalandırması çetindir." (Haşr, 59/7) Bu ganimetlerin beşte biri (humus), bir bölümüyle yetimler için harcanmalıdır: "Eğer Allah'a ve hakkı bâtıldan ayıran o günde, iki topluluğun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız, bilin ki, ele geçirdiğiniz ganimetin beşte biri Allah'ın, Peygamber'in ve yakınlarının, yetimlerin, düşkünlerin ve yolcularındır. Allah her şeye Kadir'dir." (Enfâl, 8/41) Bunlardan çıkan sonuç şudur: Bireylerin yetersiz kaldığı durumlarda yetimlerin harcamaları devlet bütçesinden karşılanmak zorundadır.

Zekât, Sadaka ve Yetimler

Zekât gelirinin bir kısmı, yetimler için harcanır. Avn bin Ebu Cuhayfe, babasından naklen anlatır: "Bize, Hz.Peygamber'in (s.a.) zekât memuru geldi. Zekâtı, zenginlerimizden aldı, fakirlerimize verdi. Ben, yetim bir çocuktum. Bana da bir deve verdi." (Tirmizî, zekât, 21, 3/40)

Zekât yükümlülerinin zekât verebileceği bir kalem de, yakınlarından olan yetimlerdir. Ümmü Seleme (r.a.) anlatır: Resulullah (s.a.) bize sadaka vermemizi emretmişti. Abdullah bin Mesud'un hanımı Zeyneb (r.a.) 'Kardeşimin yetim çocukları ile fakir olan kocama versem bu, beni sadaka mükellefiyetinden kurtarır mı? Ben onlara şöyle şöyle infak ediyorum!" dedi. "Evet!" buyurdular. Zeyneb san'atkâr bir kadındı, el işi yapardı. (Kütüb-i Sitte, no:6526) Buna göre

Ebu Said (r.a.) anlatıyor: Rasülullah (s.a.) minbere oturdu, biz de etrafında yerlerimizi aldık. Buyurdular ki: "Sizin için korktuğum şeylerden biri, dünyanın süs ve güzelliklerinin sizlere açılmasıdır! (..) Muhakkak ki, hayır, şer getirmez. Ancak derenin bitirdikleri arasında, ya çatlatarak öldüren, ya da ölüme yaklaştıran bitki de var. Yalnız yeşil ot yiyen hayvanlar müstesna. Zira bunlar yeyip böğürleri şişince, güneşe karşı dururlar. (Geviş getirirler), akıtırlar ve rahatça dışkı yaparlar, sonra tekrar dönüp yayılırlar. Şüphesiz ki, bu mal hoştur, tatlıdır. Ondan fakire, yetime ve yolcuya veren bu malın müslüman sâhibi, en iyidir. Bunu hak etmeden alan, yediği halde doymayan kimse gibidir. O mal, kıyamet günü aleyhinde şâhitlik yapacaktır." (Buhâri, zekât 47; Müslim, zekât 123)

Lakît denilen buluntu çocuklar, M.Reşid Rıza'ya göre, zekâtın ödeneceği kalemlerden ibnu's-sebîl (yol çocuğu) kapsamına girmektedir. (M.Reşid Rıza, Menâr, 5/94)

Miras bölüşümü sırasında hazır bulunan mirasçı olmayan akraba ve düşkünler gibi, yetimlere de, göz hakkı olarak bir miktar mal verilir ve güzel sözlerle gönülleri alınır: "Taksimde, (mirasçı olmayan) yakınlar, yetimler ve düşkünler hazır bulunursa, miras malından onlara da verin ve güzel sözler söyleyin. Arkalarında cılız (eli ermez, gücü yetmez) çocuklar bıraktıkları takdirde, bundan endişe edecek olanlar, (başkalarının yetimleri için de) haksızlık yapmaktan korksunlar; bu konuda Allah'tan sakınsınlar ve dürüst söz söylesinler." (Nisa, 4/8-9).

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi