T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 21 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Tahsin SINAV

Diplomalı işsiz yetiştirmek

Üniversiteye giriş sınavı yeni yapıldı. Bu aşamada hemen söyleyelim: Eğitim sistemimizi, ekonominin mevcut ve öngörülen gerçeklerine göre yeniden yapılandırmalıyız. Buna mecburuz. Kanımca eğitmeye, yetiştirmeye giriştiğimiz gençlerimizin daha baştan ekonomimiz içerisinde istihdamını planlamamız da şart. İlköğretim safhasından itibaren mesleki yönlenişi analiz edilen ortaöğrenim mezunu gençlerimiz, tamamıyla mesleki eğitimden geçmiş olmalı. Ve mezun olduklarında, Türkiye İş Kurumu tarafından bilgi, sanayi, ticaret, tarım ve hizmet sektörlerinde mesleğine uygun işlere girebilmesi, sağlanabilmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve resmi - Özel Üniversiteler vb kurumlar tarafından, ortak katılımla üniversite eğitiminin temel ilkeleri hakkında uzmanlık ve karar çalışmaları, sürekli yapılmalı ve periyodik olarak yayınlanmalıdır. Bilimsel metodlarla özelliklerini çok farklı boyutlarda geliştirebileceği öngörülen gençlerle kendisini üniversite eğitimine motive edebilmiş ve bir projeye yöneltebileceğine inanan gençlerimizi üniversitelerimizde eğitmeliyiz. Sadece 3 saatlik bir sınavla, tüm üniversite gençliğinin geleceğini belirlemeye zorlamanın önemli kaynak israfı oluşturduğunu, ayrıca bu sınavla yarışta kazanmak için dershanelere harcanan kaynakların, eğitimin iktisadi verimliliği açısından yeterince tartışılmadığını ve israfın kanıksandığını düşünüyorum. Bilhassa eğittiğimiz üniversite mezunu gençlerimizin ne kadarının istihdamını başarabildiğimizi de mutlaka bilmeli ve sorgulamalıyız. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), bu alanda sürekli çalışmalıdır.

Tevfik Güngör, (Dünya, 30.05.2006, s.2, ayrıca bkz. www.resulkurt.com) "Üniversite diplomalı işsiz yetiştiriyoruz" başlıklı yazısında, Eskişehir Orhangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya'nın "Türkiye'de plansız, programsız kitlesel ve ucuz eğitimin, nasıl atıl ve niteliksiz işgücü yarattığını, sonuçta nitelikli beyinleri nasıl kaybettiğimizi ortaya koyan güzel bir çalışma" yaptığından söz ederek, Türkiye'deki maden mühendisliği eğitiminin durumunu örnekliyor:

"Türkiye'de şu an öğretim veren toplam 16 adet maden mühendisliği bölümü vardır. Bunlardan 6 tanesi hem birinci hem de ikinci öğretim vermektedir. 2004 ÖSYM verilerine göre toplam 1030 öğrenci kontenjanına sahiptir. 1030 öğrenci kontenjanının 270'i ikinci öğretim içindir. Dünyanın madencilikte en gelişmiş bir ülkesi olan ve GSMH'nın büyük bir kısmını madencilikten sağlamasına karşın Kanada'nın her yıl 120 yeni maden mühendisine ihtiyacı (McGill Alumni News, 2005) vardır. Bunun 90 adedini kendi üniversitelerinden karşılarken geri kalan 30 kişiyi Kanada dışından beyin göçmeni olarak almaktadır. Bizim ülkemizde madenciliğin GSMH içindeki payı yüzde 1'lerin altına düşmüşken yılda binden fazla maden mühendisi üretimi sanıyorum tüm dünyanın maden mühendisi ihtiyacını karşılayacak seviyelerdedir. Plansız, programsız açılan üniversiteler, bölümler, artırılan kontenjanlar ve yetmezmiş gibi bir de ikinci (gece) öğretime öğrenci alınmasının hiçbir mantıklı ve rasyonel açıklaması yoktur. Ülkemizin her yıl ne kadar maden mühendisine ihtiyacı olacağı ilgili kurumlarca (DPT, DİE, YÖK, üniversiteler, meslek odaları vs.) hesaplanmazsa sonuçta anlamsız sayıda tüm dünyanın ihtiyacından bile fazla diplomalı işsiz insan yetiştirilmektedir. Bu yetiştirilen kişilerin bir kısmının yurtdışı tarafından absorp edilebilmesi için niteliklerinin çok yüksek olması (çok iyi dil bilmesi, bilimsel olarak iyi seviyede olması, bilgisayar bilgisinin yeterli olması ve yurtdışına gitme isteğinde olması ve yurtdışından iş bulması vs.) gerekmektedir.

Aksi takdirde bu kişiler ülkemizde diplomalı işsizler ordusuna katılmakta veya meslekleriyle ilgisiz işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır."

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi