|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 22 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Bağışıklık meyve yiyerek de kazanılabilecek
Türk Biyokimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazmi Özer, bitkiler aracılığıyla üretilen aşıların 5-10 yıl içerisinde insanlığın hizmetine sunulacağını belirterek, "Böylece meyve yiyerek bağışıklık kazanılabilecek" dedi. "Sağlıkta ve Hastalıkta Moleküller" konusunun işleneceği, İstanbul'da 24-29 Haziran tarihlerinde düzenlenecek Avrupa Biyokimya Dernekleri Federasyonu Kongresinde, bu alandaki bir çok gelişmenin yanı sıra, yeni geliştirilen aşılar ele alınacak. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Kongre Başkanı Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüberküloz, sıtma, kanser ve DNA aşılarıyla ilgili yeni gelişmeler olduğunu belirtti. Tüberküloza (verem) karşı Almanya'da geliştirilen, koruyuculuğu eski tip aşıdan daha yüksek olan yeni aşıların (rekombinant aşı) farelerde çok başarılı olduğunu anlatan Özer, bunların insanlarda da deneme aşamasında olduğunu söyledi. Özer, Hindistan'da sıtmaya karşı geliştirilen aşının ise saha çalışmaları aşamasında olduğunu ve insanlarda denendiğini belirtti. Kanser gelişmesini önlemeye yönelik aşıların da geliştirildiğini bildiren Özer, bunların deney hayvanlarında başarılı olduğunu, kanser tedavisine yönelik aşılar üzerindeki çalışmaların hızla devam ettiğini söyledi. Yeni geliştirilen DNA aşılarıyla ilgili bilgi veren Özer, "Parazitlerin, mikropların kalıtsal yapılarını (DNA) anladıkça birçok parazit ve bakteriye karşı etkili, geniş hedefli aşılar yapılabiliyor. Bu asalak ya da mikroplardaki ortak gen dizileri hedef seçilerek DNA aşıları üretiliyor" dedi. Özer, kongrede, dünyanın önde gelen bilim adamlarınca, deney hayvanlarında değerlendirme aşamasına geçilen, insanlarda ise deneme aşamasına yaklaşılan bu aşılarla ilgili bilgiler sunulacağını belirtti. MEYVE YİYEREK BAĞIŞIKLIK KAZANMA Hastalık tedavisinin pahalı bir yol olduğunu kaydeden Özer, "Bir çok hastalığın, hatta bazen tedavinin de sekel bırakma (bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu) riski olduğu düşünüldüğünde, koruyucu hekimliğin önemi daha iyi anlaşılmaktadır" diye konuştu. Sağlıklı bir toplum oluşturmanın yolunun koruyucu hekimlikten geçtiğini ifade eden Özer, aşıların bu konuda "olmazsa olmaz" bir öneme sahip olduğunu söyledi. Günümüzde pek çok aşı geliştirme yöntemi bulunduğunu kaydeden Özer, "Bitkiler aracılığıyla üretilmiş aşıların önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde insanların hizmetine sunulacağını tahmin ediyorum. Böylece insanlar meyve yiyerek de bağışıklık kazanabilecek" dedi. ÜNLÜ BİLİM ADAMLARI KATILACAK İstanbul'daki kongrede, aşı alınandaki çalışmalarıyla tanınan Hindistan'dan Virander S. Chauhan, İsrail'den Ruth Arnon ve İtalya'dan Rino Rappuoli, bu konudaki son gelişmeleri aktaracak.
|
![]()
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |