T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| P O L İ T İ K A | 22 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Başbakan'ın gözyaşları
Türkiye, TRT 1'de yayımlanan 'Enine Boyuna' programında farklı bir Başbakan Erdoğan gördü. Siyasetin sert zemininde politika yapan Erdoğan, ailesiyle ilgili bir soruya cevap verirken gözyaşlarını tutamadı
"Siyaset doğrusu beni çocuklarımdan çok uzak tutuyor. Çünkü Türkiye'de siyaset gündüz saatlerinde olmuyor, gece geç saatlere kadar devam ediyor. Çocuklarım okulda, ben parti çalışmalarında... Gece geç saatlerde eve geliyorsunuz. Sabah ben kalktığımda çocuklarım okula gitmiş oluyor. Şu anda doktorasını yapan kızım, bir gün benim kapıma bir pusula iliştirmiş 'baba bir geceni de bize ayır' diye." 'Bu anlarda 'keşke siyasete hiç girmeseydim dediğiniz oluyor mu' sorusuna da Erdoğan, "Sonra ağlayarak dertleşirdik. Dertleştiğimizde de onlar 'baba millete hizmet ediyorsun' derlerdi" karşılığını verirken mendiliyle gözlaşlarını sildi. NE OLACAK BU FENER'İN HALİ Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine dünya kupası maçlarını izlemeye çalıştığını ifade ederek, "Seyrettiklerim arasında bu işi Brezilya götürür gibi geliyor. Şu ana kadar seyrettiklerim arasında beğendiğim takımlar Brezilya, Arjantin, İspanya ve Ekvador. Almanya ev sahibi avantajını kullanabilir'' yorumunda bulundu. 'Fenerbahçenin hali ne olacak' sorusu üzerine Erdoğan, "Fenerbahçenin önce başkanını bulması gerektiğini'' söyledi. Erdoğan, "Temennim odur ki yeni dönemde yönetim birçok eksikliklerini görmek suretiyle giderir ve yeni sezona farklı bir şekilde hazırlanırlar. Gerek içerde, gerekse dışarıda Türkiye'yi güzel bir şekilde temsil ederler'' dedi. Erdoğan, uluslararası müsabakalarda Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Beşiktaş takımlarını ayırım yapmadan izlediğini ifade etti. Erdoğan, "Ama çocukluğumdan bu yana gönlümün takımı Fenerbahçe. Başbakan olduğum için Fenerbahçenin içerdeki maçlarına da gidemiyorum. Niye? diğerlerini gücendiririm diye'' şeklinde konuştu. MİLLİYETÇİLİĞİMİ TARTIŞMAM Başörtüsü yasağıyla ilgili bir soruya cevap verirken de Erdoğan, sorunun aklıselimle çözüleceğini söyledi. Avrupa Birliği (AB) ile ilgili gelişmelere de değinen Erdoğan, "Ülkemizin menfaatlerinden asla taviz vermeyiz, onurlu duruşumuzu asla kaybetmeyiz. Türkiye olarak bir onurumuz var, bu Kıbrıs'tır. Biz KKTC'yi kalkıp da hiçbir zaman AB'ye feda etmeyiz'' dedi. AK Parti'nin 'merkez parti' olduğunu kaydeden Erdoğan, "Milliyetçiliğimi, vatanseverliğimi kimseyle tartışmam'' diye konuştu. 'Hep Ankara'da az kaldığınız yönünde eleştiriler yapıldı size. Ankara'ya alışabildiniz mi' sorusuna Erdoğan, "Ankara'ya doğrusu alıştım, alışmamak mümkün değil, ama Ankara'nın siyasetine hiçbir zaman alışmam mümkün değil. Her zaman söylüyoruz, hani Ankara bürokrasisi derler ya... Bunun mutlaka değişmesi lazım. Bu bürokratik yapı işi kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor" cevabını verdi. Aileme hakaret ettiler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay saldırısının ardından laiklikle ilgili açıklamaların hatırlatılması üzerine, laikliğin 1982 Anayasası'nda yer alan tanımını parti programlarına yerleştirdiklerini, kesinlikle devletin dine, dinin de devlete müdahalesi gibi bir yaklaşım içinde olmadıklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunu anlamak istemeyenler varsa ne yapabiliriz? Sürekli olarak benim aileme, eşime çocuklarıma bile hakarete varan yaklaşımlar yapıp, bunu laiklik çerçevesine oturtmaya kalkanlar var bu ülkede. Bunu yapmak bizlere haksızlıktır. Bunu yapanların istediği çerçevede yaşamak mecburiyetinde değiliz. Siyasete girerken farklı, siyasetten sonra farklı bir yaşam tarzı mı uygulayacağım, halkımı mı aldatacağım? Dün neysem, bugün de oyum, değişemem, değişmedim. Arzumuz, şu kavramlar bizi birbirimizden koparmamalı, anlaşmaya ve zenginlik olarak birbirimize yaklaştırmaya vesile olmalı." Karşımda baba Erdoğan vardı Sorduğu sorularla Başbakan Erdoğan'ın duygulanmasına ve gözlerinin dolmasına neden olan Nermin Tuğuşlu o anı anlattı. Tuğuşlu, "Recep Tayyip Erdoğan'ın gözlerinin yaşararak duygulandığı anda, karşımda Başbakan Erdoğan değil de 'baba Erdoğan' vardı" dedi. Tecrübeli televizyoncu Tuğuşlu, 'İnsan Erdoğan, vatandaş Erdoğan'ın' nasıl biri olduğunu görmek adına sorular yönelttiğini belirterek, şunları söyledi: "O soru o anda aklıma gelen bir soruydu. Çocukları gurbette olan ve özlem çeken bir kişi görüntüsü ortaya çıktı ve bu da kendiliğinden gelişti ve çok doğaldı. O anda karşımda Başbakan Erdoğan değil de baba Erdoğan oturuyordu. Her babanın yaşayabileceği bir duyguyu o anda sergiledi. Koca bir ülkeyi yönetiyorsunuz, ancak önce bir babasınız." ÖZLEM SAKLANAMIYOR Tuğuşlu, siyasette bazı yaklaşımların saklanabildiğini ancak Başbakan da olsa çocuklara duyulan özlemin saklanamadığını belirterek, "Kendisinin samimiyeti çok güzeldi. Gerçi o anda ekranda bir hüznü yaşadı ama çok gerçek bir andı. Ve o anı bize de yaşattı. Sayın Başbakan'ın o ifadeleri ile ben de o anı adeta yaşadım" dedi. Erdoğan'ın kızının odasının kapısına bıraktığı notu anlattığı anın bir kırılma noktası olduğunu ifade eden Tuğuşlu, "Söyleşi bu anlamda planlı bir şekilde olmadan kendiliğinden gelişti. Ve o kadar doğal gelişti ki, baba Erdoğan olarak çocuklarına özlemini dile getirdiği ve çocuklarının kendisini fazla zaman ayıramadığı için ilettikleri sitemi belirtirken gözyaşlarına hakim olamadı" diye konuştu. O ANI UZATMAK İSTEMEDİM Başbakan Erdoğan'ın ailesi ve çocukları ile ilgili soruya verdiği cevapta duygulanmasını ve gözlerinin yaşarmasını farkettikten sonra bu anı fazla uzatmak istemediğini de belirten Tuğuşlu, "Sayın Başbakan'ın verdiği tepki insani bir refleksti. Ben o insanın çok daha fazla üzülmemesi için devam ettirmek istemedim. Başbakan'ın insani refleksini o anda sıcağı sıcağına yansıttık ve bir baba olarak o anını seyircilerimizle paylaştık" dedi.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |