Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Adalet Komisyonunun CHP'li üyeleri, bu hafta yasalaşması beklenen Terörle Mücadele Yasası değişikliğiyle hükümetin terör grupları arasında ayrım yaptığını savunarak, irticai teröre ilişkin hükümlerin bilinçli olarak tasarıdan temizlendiğini ifade etti.

CHP, basının da bir örgütün eylemlerini aktarması halinde örgütün propagandasını yaptığı gerekçesiyle cezalandırılabileceğine de işaret etti.

TBMM Adalet Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, bu hafta yasalaşması beklenen Terörle Mücadele Yasası değişikliklerine niçin karşı çıktıklarını muhalefet şerhinde anlattı.

Komisyon üyesi beş CHP milletvekili TMK değişikliğiyle hükümetin terör grupları arasında ayrım yaptığını savunarak, irticai teröre ilişkin hükümlerin bilinçli olarak tasarıdan temizlendiğini ifade etti.

CHP'nin muhalefet şerhinde, tasarının irticai terörle ilgili zaaflar içerdiği belirtilirken, tasarının irticai terörün cezalandırılmasına ilişkin hükümlerinin de AKP'lilerce "bilinçli ve organize" şekilde temizlendiği ifade edildi. Muhalefet gerekçesinde CHP'liler, "Ülkemizde ciddi boyutlarda bölücü terör tehditinin yanı sıra, aynı ciddiyette irticai terör tehdidi de mevcuttur. İrticai terör tehdidini paranoya sayarak başarı sağlanamaz" dedi. Muhalefet gerekçesinde CHP'liler, FP ve RP'nin "irtica faaliyetlere odaklık ettikleri" için kapatıldıkları da anımsatıldı.

Tasarıyla İstanbul Fatih Camii bahçesindeki eylem ile 1993'te 34 kişinin öldürüldüğü Sivas katliamı benzeri eylemlere "sempati ile bakıldığı" da ileri sürülen muhalefet gerekçesinde, "Hiç kimsenin, cumhuriyetin anayasada yazılı temel niteliklerinden birine karşı yapılan eylemleri sempatiyle karşılama hakkı yoktur" denildi.

"Silahsız örgütlerin" terör örgütü kapsamından çıkarılmasını da eleştiren CHP'liler, "Örgütü silah şartına bağladığınız takdirde, 'domuz bağıyla—Hizbullah' insan öldürmek ya da 'diri diri gömerek' insan öldürmek veya 'yakarak' insan öldürmek TCK'nın 6'ncı maddesi kapsamında silah sayılmayacağı halde, silahla öldürmekten daha ürkütücü ve daha korkutucudur. Bu tür eylemleri yapan örgütlerin mensuplarının terörle mücadele kapsamında değerlendirilmemesi, son derece vahim neticelerin ortaya çıkmasına neden olur" uyarısında bulundu.

Tasarının basına ağır yaptırımlar getiren hükümlerinin de eleştirildiği muhalefet gerekçesinde CHP'liler, teröre hiçbir şekilde sempati ile bakmayan kimi basın ve yayın organlarının da sorumluluk altına girebileceğine işaret etti. Gerekçede, "Oysa bilindiği gibi propaganda, 'övme' anlamına gelmez. Bir örgütün yaptığı eylemleri aktarmak çoğu zaman örgütün övülmesi anlamına gelmeyeceği halde, 'propaganda' kapsamı içerisine girme olanağı vardır. Haberciliği ve basın özgürlüğünü örgüt övücülüğünün dışında tutmak gerekir" denildi.