T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 1 MART 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İstanbul Müftüsü Çağrıcı: Reform tartışmaları suni gündem

İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, "İnsanlar, bu ülkede kendi tarihi ve kültürel varlığını, dinini yaşamak ve yaşatmak istiyor" dedi.

İstanbul İl Müftülüğü'nün düzenlediği aylık konferanslar kapsamında, "İslam ve Protestanlık Arasında İlişki Kurma ve Reform Çabaları" konusu ele alındı.

Fırat Kültür Merkezi'nde Kur'an-ı Kerim ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan konferansta konuşan Çağrıcı, insanlığın gündeminde dinin her zaman olduğunu söyledi.

Çağrıcı, geçen 150-200 yıllık süreçte dinin, "Tanrı ölmüştür" denilerek insanların gündeminden düşürülmek istendiğini, ancak bunda başarılı olunamadığını dile getirerek, "Bu süreçte 'Tanrı öldü' diyenlerin hepsi ölmüş gitmiştir" dedi. Allah'ın dininin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da varolacağını kaydeden Çağrıcı, ABD'de en hızlı yükselen değerin din olduğuna dikkati çekti.

Çağrıcı, insanların sorunları arttıkça ve bunlara çözüm bulamadıkça metafizik alemini keşfettiğini ifade ederek, "Türkiye'de de birçok gündemi, dini konuların belirlediğini" bildirdi. "İnsanlar, bu ülkede kendi tarihi ve kültürel varlığını, dinini yaşamak ve yaşatmak istiyor" diyen Çağrıcı, bu durumun ülkenin önemli bir gerçeğini oluşturduğunu savundu.

"DÜNYA BATININ ETKİSİNE GİRDİ"

Bunun karşısında dünyanın, önlerine koyduğu birtakım şartların da bulunduğunu anlatan İstanbul İl Müftüsü Çağrıcı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu şartlar içinde dinimizi nasıl yaşayabiliriz? Dinimizi yaşatmak ve yaşamak için 1400 yıllık geçmişi iyi bilmek gerekir. Dünya yoğun bir şekilde batı dünyasının etkisine girmiş durumda. Bir taraftan din bizim varlık nedenimiz, diğer taraftan da içinde yaşadığımız dünyanın gerçekleri var. Bu ikisini birlikte değerlendirmeliyiz. Bu soruna çözüm çabaları aranırken yanlış yönlere gidilmemeli. Bugün bizim önümüze yığınla reçete konuyor. Yanlış ilaçlar verebilirler. Biz din konusunda iyi aydınlanmalıyız ki, toplumu aydınlatalım."

İslam ve protestanlık arasında ilişki kurma çabalarını da eleştiren Çağrıcı, "Reform çalışmalarını suni bir gündem olarak değerlendiriyorum" dedi.

PROF. DR. KARLIĞA: TARTIŞMALAR MAKSATLI

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Karlığa da, İslam ve batı kültürünün oluşum sürecini anlattı.

Prof. Dr. Karlığa, "1970'li yıllardan sonra 'medeniyetler çatışması' projesinin başlatıldığını, bunun temelinde de Alman asıllı Yahudi bir bilim adamının bulunduğunu" kaydederek, "bu tarihe kadar batının İslam'ı ciddiye almadığını" savundu.

"Son zamanlarda da 'İslam'da reform edebiyatı' söyleminin başlatıldığını" ifade eden Prof. Dr. Karlığa, bu tür tartışmaların maksatlı çıkarıldığını, İslam dünyasının genel anlamda bir komployla karşı karşıya bulunduğunu sözlerine ekledi.

  • İSTANBUL (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •  ANKET

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi