|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| G Ü N D E M | 1 MART 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Yargıtay: Konuşmalar gerçek değil
Sauna Çetesi'ne adı karışan Yargıtay'dan dün beklenen açıklama yapıldı. Başkan Osman Arslan adına Genel Sekreter Yardımcısı Gürsel Mol tarafından yapılan yazılı açıklamada, basının sanal olayları gündeme taşımaması istendi.
Sauna Çetesi'ne adı karışan Yargıtay'dan dün beklenen açıklama yapıldı. Başkan Osman Arslan adına Genel Sekreter Yardımcısı Gürsel Mol tarafından yapılan yazılı açıklamada, basının sanal olayları gündeme taşımaması istendi. Önüne gelenin konuştuğu yerde, aklına gelenin bunu yayınlamasının basın özgürlüğü ile açıklanamayacağı belirtilen açıklamada, "Yargı ve Yargıtay'ı dışarıda pazarlamaya tevessül edenlerin varlığı, bilinen bir olgudur. Basın sanal olayları gündeme taşımamalı, bu gibilere prim vermemelidir" denildi. Konunun, somut bir beyana, olaya dayanmadığı, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde çıkan haberlerdeki kişilerin Yargıtay dışından olduğu, bu nedenle bu kişilerin beyanlarının Yargıtay'ı bağlamadığı ifade edilen açıklamada, "Yargıtay böyle bir konuda açıklama yapmak zorunda bırakılmayı incitici görmektedir" görüşüne yer verildi. 'Zan altında bırakılıyoruz' Bu tür haberlerle yargının ve Yargıtay'ın zan altında bırakıldığı vurgulanarak, şunlar kaydedildi: "İki şahıs arasında geçen ve kayda alınan telefon görüşmesinde, Yargıtay'dan somut bir isim ve olay geçmediği gibi, konuşma içeriğinden bu kişilerin varsayıma dayalı konuştukları görülmektedir. Konuşmada bahsi geçen Sedat Şahin isimli kişiyle ilgili ne konuşmanın yapıldığı 2005 yılı Nisan'ında ne de bugün itibariyle Yargıtay'a intikal etmiş bir dava dosyası yoktur. Hal böyle iken, sanki konuşan şahısların Yargıtay'dan biriyle bağlantısı varmış gibi verilen haberle hem yargı ve hem de Yargıtay zan altında bırakılmakta, sisteme ve kuruma duyulan saygı ve güven örselenmektedir. Konuşan kişilerin emniyetçe izlenen şahıslardan olması ve kendi aralarında yaptıkları bir konuşmanın adeta Yargıtay'dan biriyle ilişki varmış gibi aktarılması, üstelik bir yıl evvelki konuşmanın bu şekilde manşete taşınması, kamuoyunun yanlış izlenimler edinmesine sebebiyet vermektedir."
|
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |