T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 1 MART 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Nazif GÜRDOĞAN

Şehirleri yaşanır kılan gönül sultanları

Tarihin her döneminde mabetleri, meydanları, çarşıları, okulları ve hastaneleriyle şehirlerin oluşması, sanat ve bilimin araştırdığı konuların başında gelir. Şehirleşmenin hız ve yoğunluk kazanmasına paralel olarak, büyüyen ürün ve hizmet tüketiminin doğurduğu ekonomik ve kültürel sorunlar toplumun bütün kesimlerini etkiler. Şehirler bir yandan ekonomik gelişmenin sürükleyici gücü olurken, diğer yandan çevresel ve kültürel sorunların da kaynağı olurlar.

Dünya düşünce tarihinin zirvelerinden Farabi, erdemli şehirleri sağlıklı bir insana benzetir. Sağlıklı bir insanda, bütün organlar, birbirleriyle büyük bir uyum ve düzen içinde, hem yardımlaşırlar, hem de dayanışırlar. Aynı şekilde, şehirlerin yaşanır kılınabilmesi için, şehirde yaşayan bütün insanların birbirleriyle olduğu kadar yerel ve merkezi yönetimlerle de dayanışma ve yardımlaşma içinde olmaları gerekir.

Hafta sonunda Ankara'nın hızla gelişen sevimli beldesi Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin ve yardımcısı Osman Kayaer'in misyonlarının bilincinde, uzakgörüşlü çalışmalarıyla düzenlenen "Birinci Şehircilik Sempozyumu"na katıldım. Anadolu insanının derin ve gür sesi, şair ve düşünür Erdem Bayazıt'ın yönettiği oturumda, Mehmet Doğan ve Mustafa Armağan ile birlikte "Şehirlerin Ruhunu Oluşturan Kurum ve Kuruluşlar"ın ekonomik ve kültürel etkilerini tartıştık.

Pursaklar'ın ruhunu, Ankara ve çevresinin odak noktasında yerleşen, büyük gönül ustası Hacı Bayram oluşturur. Hacı Bayram'sız Ankara, Ankara'sız Anadolu düşünülemez. O Pursaklar'ın yanıbaşında Solfasol'da doğmuştur. Topraktan uzak olan, hayattan da uzak olur, diyen gönül mimarı Hacı Bayram, Türkler'in Anadolu'da kökleri yerde, dalları gökte büyük bir çınar gibi gelişmelerinin ana yolbaşlarından biri olmuştur. Onun yoğurduğu gönüllerin elinde, bugünkü Anadolu'nun kültürel ve ekonomik temelleri atılmıştır.

Hacı Bayram'ın Ulus'ta Ogustüs tapınağının yanına yapılan, Osmanlı ile yaşıt cami ve türbesi, bugün yapılmış gibi, yeni ve canlıdır. O Anadolu'nun dayandığı temellerden hiç şüphe duymaz. Anadolu'da Roma'nın dönemi Malazgirt'te Alparslan ile kapanmıştır. Gönül dünyasının sultanları öncülüğünde, bugünkü Anadolu "Taş ve toprak arasında" bütün kurum ve kuruluşlarıyla, köy köy, kaza kaza ve şehir şehir yeni baştan inşa edilmiştir.

Anadolu şehirlerinin kültürel dokusu ve ekonomik yapısının oluşmasında, cami ve çarşıların vazgeçilmez bir yeri vardır. Camiler kültürün, çarşılar da ekonominin elle tutulur, gözle görülür, en somut yansımalarıdır. Camileri cıvıl cıvıl olmayan toplumların kültürleri, çarşıları cıvıl cıvıl olmayan toplumların da ekonomileri güçlü olmaz. Cami ve çarşı arasında dayanışma ve yardımlaşma olmadan şehirlerin yaşanır kılınması mümkün değildir.

Şehirler kültürlerin, mabetler de şehirlerin çekim ve yoğunlaşma merkezleridir. Kültürler şehirlere, mabetler de bütün yapılara kimlik kazandırırlar.

Mabetsiz şehir, şehirsiz kültür olmaz.

Hiçbir mabet ağaçlardan büyük yapılmaz.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi