|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 14 MART 2006 SALI | ||
|
|
Diyanet: Fetva siyasete müdahale edemez
Diyanet İşleri Başkanlığı fetvanın, "isteyen Müslümanlara yapılan özel dini açıklamalar" olduğunu belirterek, fetvaların siyaset, yasama, yürütme ve yargı alanlarına bir müdahale olarak algılanmasının doğru olmadığın açıkladı. Laikliğe ayrıntılı tanım gerektiğini ifade eden Aydın, "Gerçekte, din hizmeti ve din eğitimi konusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin model edineceği ne bir İslam ülkesi, ne de bir Batı ülkesi vardır" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı fetvanın, "isteyen Müslümanlara yapılan özel dini açıklamalar" olduğunu ve siyaset, yasama, yürütme, yargı alanlarına bir müdahale olarak algılanmaması gerektiği belirtti. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı M. Şevki Aydın "Diyanet" dergide yer alan "Cumhuriyetimizin Bir Kurumu Olarak Kuran Kursu" makalesinde, Kuran kurslarını laikliğe aykırı bulanların, bu kurumların neden laiklikle bağdaşmadığını gerçekçi bir yaklaşımla açıklayamadıklarını kaydetti. "Üstelik bu anlayışlarını Atatürk'e mal etmeye çalışmaktadırlar" diyen Aydın, laiklikten hiç kimsenin vazgeçmeyi düşünmeyeceğini, zaten laik sistemin kendini koruma refleksine sahip olduğuna işaret etti. "DİN EĞİTİMİ KONUSUNDA TÜRKİYE KENDİ MODELİNİ YARATMALI" Aydın, Kuran Kurslarının devlet bünyesinde olmamasının farklı sorunlara neden olabileceğini ifade ederek, "Gerçekte, din hizmeti ve din eğitimi konusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin model edineceği ne bir İslam ülkesi ne de bir Batı ülkesi vardır. Türkiye bu konuda oldukça zengin bir tecrübeye ve entelektüel birikime sahiptir" dedi. "FETVANIN SİYASETTE YAPTIRIM GÜCÜ YOKTUR" Fetva konusuna da değinen Aydın, "Fetva tamamen bireysel bilgilenme çerçevesinde kalan ve isteyen Müslümanlara yapılan özel dini açıklamalardır, hukuk ve siyasi alana taşan bir yaptırım gücü ve niteliği yoktur. Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam dininin inanç ibadet ve ahlak esaslarını insanımıza doğru bilgiyle açıklamakla yükümlüdür. Bu bağlamda yapılan açıklamaların, siyaset yasama, yürütme ve yargı alanlarına bir müdahale olarak algılanması ve tanıtılması elbette doğru değildir" dedi. "LAİKLİĞE AYRINTILI TANIM YAPILMALI" Aydın, Avrupa'da tek bir laiklik modeli olmadığını ifade ederek, laikliğin bazı farklılıklarla toplumsal bünyeye uyarlanmasının zaruri olduğunu belirtti. Türk inkılabının dini tasfiye eden değil, kapsayan bir inkılap olduğunu kaydeden Aydın, laikliğin din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak tanımlanmasının yanlış olmadığın, ancak eksik olduğunu bildirdi.
|
![]()
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |