Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın eski başkanı Efraim Halevy, Hamas'ın, Filistin halkı arasında önemli bir temeli bulunduğunu belirterek, Hamas ile temel bir uzlaşma zemininin sağlanmasının kesin olmamakla birlikte mümkün olduğunu söyledi ve Hamas ile ilgili Türkiye'ye yönelik eleştiriler için "bu konu artık kapandı" dedi.

Efraim Halevy

Washington'da "Gölgedeki Adam" adlı kitabının tanıtımını yapan ve The Washington Institute for Near Eastern Policy adlı düşünce kuruluşunda düzenlenen özel bir toplantıda konuşan Halevy, kitabında Hamas'ın seçim kazanacağı öngörüsünde bulunmadığını, ancak bu örgütün, Filistin halkı için merkezi bir unsur olduğunu kaydetti.

Halevy, iyi organize olmuş, yüksek motivasyon sahibi ve en azından Filistin halkının dörtte birinin desteğini aldığına inandığı Hamas'ın, İsrail-Filistin sorununda çözümün bir parçası olabilmek için, problemin bir parçası olmayı bırakması gerektiğini söyledi. Halevy, "eğer bugün olanlara dikkatle bakarsak, Hamas ile ortak bir zemin bulmak, kesin olmamakla birlikte mümkün" diye konuştu.

Sağlık durumu nedeniyle görevini bırakacak İsrail Başbakanı Ariel Şaron'u da öven Halevy, Şaron'un en büyük katkısının, "birbiri ardına tabuları yıkmak" olduğunu kaydederek, "artık Şaron sayesinde tabuları yıkmak günah veya suç değil" dedi.

Washington Institute'deki toplantıdan sonra Halevy, Hamas liderliğinin, Filistin'de seçim kazandıktan sonra Türkiye'ye ziyaret etmesinin, ABD başkentinde özellikle Musevi ağırlıklı bazı çevrelerde eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Anadolu Ajansı'na kısaca, "bu konu artık kapandı" değerlendirmesini yaptı.

İSTİHBARATÇININ HAYAL GÜCÜ OLMALI MI?

Efraim Halevy, Washington Institute'deki konuşması sırasında, 11 Eylül Komitesi tarafından ağır eleştirilere tabi tutulan Amerikan istihbarat komitesini de savundu ve Amerikan istihbaratçılarının, Irak'ta kitle imha silahları konusundaki tutumunun haklı olduğunu söyledi.

11 Eylül Komitesinin, Amerikan istihbaratını, mevcut bilgileri birleştirip saldırıları önceden tahmin edemedikleri için "hayal gücü sahibi olmamakla" eleştirdiğini hatırlatan Halevy, "Irak'ta ise Amerikan istihbaratı kitle imha silahları konusunda müthiş bir hayal gücü sergiledi. Hangisini tercih edersiniz? İstihbaratçının hayal gücü olmasını mı, olmamasını mı?" dedi.

Efraim Halevy, Amerikan istihbaratının kitle imha silahları konusundaki tutumunu desteklediğini belirtirken, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in 1980'lerin başından beri kitle imha silahları elde etmeye çalıştığının bütün dünyada bilindiğini, BM'yi topraklarından çıkarmasının ardından 1998'den itibaren Irak'ta ne olup bittiğinden kimsenin haberi olmadığını; Saddam'ı sadece 2001 yılındaki tutumuyla yargılamanın doğru olmayacağını söyledi.

İRAN VE IRAK

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın, İsrail'in yeryüzünden silinmesi yönündeki sözlerinde samimi olduğuna inandığını, ancak İsrail'i silmeyi başaramayacağını söyleyen Halevy, "bu meseleyle başa çıkmak için en son formül nedir, onu söyleyemem, ama dünya İran'ın nükleer silah elde etmesine izin vermeyecek. Bunun için siyasi baskı ve diğer yöntemler var. Dünya, bu konuda çok ciddi" dedi.

İsrail'in, İran konusunda ne yapması gerektiği yönünde görüş belirtmeyen, ancak birçok seçenek olduğunu söyleyen Halevy, İsrail'in, geçen 10-15 yıllık dönemde "tanımlayabildiği her tehdidi" savuşturmasını bildiğini, önemli unsurun, problemi tanımlamak olduğunu kaydetti.

Irak'taki duruma ilişkin bir soru üzerine ise Halevy, bu ülkede insanların dinleyeceği, yönetici olduğunu gösteren, saygı gören, dile ve kültüre uygun donanmış bir lider figürünün önemine işaret etti.

4 YIL MOSSAD BAŞKANLIĞI

Şu sırada Kudüs'teki Hebrew Üniversitesinde Stratejik ve Siyasi Etütler Merkezinin başında bulunan Halevy, 1961'den beri, dünyadaki en güçlü istihbarat kuruluşlarından biri olarak bilinen Mossad'da görev yapıyordu.

Halevy, 1998-2002 tarihleri arasında Mossad'ın başkanlığını yürütürken, İsrail başbakanları İzak Rabin, İzak Şamir, Binyamin Netanyahu, Ehud Barak ve Ariel Şaron ile birlikte çalıştı.

KİTAPTA TÜRKİYE VE AB

Halevy kitabında, "AB, 80 milyonluk kuvvetli Müslüman nüfusa sahip bir ülkeyi, çoğunluğu Hristiyan veya mezhepçi olmayan bir toplumun içine katabilir mi?" diyerek, Türkiye'nin AB üyeliği konusunu da gündeme getirdi.

ABD ve İngiltere'nin, Türkiye'nin AB üyeliğini kuvvetle desteklediğini belirten Halevy, Almanya ve Fransa'nın bu konuda bölündüğünü yazdı.

Türkiye'nin AB üyeliğinin, "kısmen gizli bir terörizm sorununu" da ortaya çıkardığını savunan Halevy, sadece İstanbul'da 2 milyondan fazla İran kökenlinin yaşadığını ve bunların, uç bir rejime sahip anavatanları İran'a bağlılıkları bulunduğunu, Türkiye'nin ayrıca, Irak, Suriye ve İran ile sınırı olduğunu yazdı.

Halevy, Türkiye'nin AB'ye girmesiyle birlikte Türkiye'de yaşayan ancak komşu ülke kökenli bazı teröristlerin de AB'ye "Truva atı" gibi girmelerinin mümkün olduğunu ima etti.