T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Fenerbahçe'nin kupa hasreti 24. yıla kaldı. İlk yarıda tam manasıyla Beşiktaş hakimiyeti vardı. Rüzgarı da arkasına alan Beşiktaş, bu avantajını ilk yarıda çok iyi kulandı ve devreyi 2-0'lık galibiyetle kapattı. Öyle ki... İlk yarıda Beşiktaşlı futbolcular 12, Fenerbahçeliler ise ancak 2 şut atabildi. Bu şutlardan 5'i isabetli bir şekilde Fenerbahçe kalesine gitti. Fenerbahçe'nin top kaybı ise 22 olurken, Beşiktaş'ın ki 15'de kaldı. Bütün bu Fenerbahçe aleyhine ortaya çıkan duruma karşılık Beşiktaş'ın ikinci golünde Tuncay'ın ukalalığı da eklenince ilk yarıda Fenerbahçe'nin defteri dürülmüştü. Ancak... İkinci yarıda sahada bambaşka bir Fenerbahçe vardı. Sahada hiçbir şey yapmayan Tuncay ve Selçuk'suz oyuna başlayan Fenerbahçe, Beşiktaş savunmasını bunaltmaya başladı. Alex'in golü bu baskının ürünüydü. Hele hele Mehmet Yozgatlı'nın 35 metreden attığı bir gol vardı ki, buna ancak şapka çıkarılırdı. 90 dakika 2-2 bitince maçın uzatmalarına geçildi. Uzatmada Fenerbahçe, işi idare etmeye çalışırken, buna bir de teknik direktör Christoph Daum'un Alex'i oyundan çıkartması ve Aurelio'nun geç gelen kırmızı kartı eklenince sarı-lacivertlilerin 23 yıllık kupa hasreti 24. bahara kaldı. Beşiktaş için söyleyeceğim tek söz ikinci yarı haricinde orta koydukları mükemmel ve akıllı futboldu. Süper Lig'de böyle oynamış oynasalardı daha başka yerlerde olurlardı. Ama herşeye rağmen UEFA Kupası'na gitme şansını bileklerinin hakkıyla aldılar. Maçın hakemi Bülent Demirlek için söyleyecek tek söz, genelde takdir hakkını Beşiktaş lehine kullandı. Bu da ülkemizin 2 nolu hakeminin gözle görülür tek hatasıydı.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |