T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Bir gazetenin manşeti nasıl atılır? Gazeteciliğe en uzak insanların bile, rahatlıkla tahmin edebileceği üzere, pat diye atılmaz. Düşünülür, taşınılır, toplantılar yapılır, uzun uzun tartışılır... Manşete konulacak haber titizlikle seçilir ve başlığa çıkarılacak kelimeler için daha fazla titizlik gösterilir. Acaba öyle mi gerçekten? Önceki gün Emin Çölaşan yanlış bilgiye dayalı bir yazı yazmıştı. Bir gün sonra Hürriyet o yazıyı kaynak göstererek manşet yaptı. Konu, İGDAŞ'ın üç milyonuncu doğalgaz abonesine otomobil vermesiydi. Şirket 1,5 milyonuncu abonesine 20 Cumhuriyet altını, iki milyonuncu abonesine de kombi hediye etmişti. Onlar iç sayfalarda ufak haber olarak görülürken, üç milyonuncu aboneye verilen hediyenin Çölaşan'ın köşesine girmesinin ve manşete taşınmasının sebebi neydi? Talihli abonenin bir dönem Yeni Şafak'ta ve sonra Bugün'de çalışmış olması. (Çölaşan'ın yazdığı gibi Zaman'da çalışmışlığı yok.) "Tamamen tesadüf" denilerek güya alaya alan bir ifadeyle verilmesi, Hürriyet'e çok yakıştı. Manşetin yanında "Özel Haber" logosu yer alıyordu Hürriyet'in ilk sayfasında.
Özel haber nedir, Ertuğrul Özkök'ün önsözünü yazdığı "Hürriyet Gazeteciliği" adlı kitaba bakalım. "Özel haber, adından da anlaşılacağı gibi, muhabirin kişisel çabalarıyla bulup gün ışığına çıkardığı haberdir. Gazetelerin iç işleyişi bakımından özel haber aslında bir ekip işidir. Gazete sayfalarına yansıyan herhangi bir özel haber, sadece altında imzası olan muhabirin değil, bütün ara kademelerin de paylaştığı bir sorumluluğun ürünüdür. Muhabirin ihmal etmemesi ve giderek gündelik iş akışının temeli haline getirmesi gereken motivasyonlardan en önde geleni, çalıştığı gazete başta olmak üzere, diğer gazetelerdeki haberleri de dikkatle takip etmek olmalıdır." Görülüyor ki bu gösterişli ifadeler olması gerekenleri söylüyor; olanı değil. Çünkü gerçek farklı. 29 Aralık 2005'te üç milyonuncu abone tespit edilmiş... Kısa süre sonra aboneye durum bildirilmiş... Haftalar sonra tören düzenlenmiş... Törenin haberi gazetelerin çoğunda rutin haber olarak fotoğrafıyla beraber yayımlanmış... Aradan aylar geçmiş... Aylar sonra Hürriyet uyanmış ve "özel haber" şeklinde manşete taşımış.
Bir gazetede çıkan haberi aylar sonra manşete taşımak, küçük kasaba gazetelerinde bile ayıp karşılanır. Meslek ilkeleri açısından bayat haberdir çünkü. Gazeteciliğin "kitabını yazan" Hürriyet mensuplarının böyle bir durumun farkında olmaması imkân dâhilinde değil. O halde bunun altında başka sebepler aranmalı. Ne olduğu yakında ortaya çıkar. 18 milyarlık araba için bu kadar gürültü çıkarılmaz çünkü. Daha büyük hesaplara dayalı bir iş söz konusu değilse, ben bu kalemi bırakır, başka kalemle yazmaya başlarım.
Bu arada Hürriyet'in 20 Cumhuriyet altını verilen Hayri Sağlam ile kombi hediye edilen iki milyonuncu abone Ali Güdü'nün de hangi siyasi görüşe mensup oldukları, hangi partiye oy verdiklerini araştırması gerekir.
Ben de İGDAŞ'a telefon ederek teessüflerimi bildirdim. "Kardeşim" dedim, "madem bir araba hediye edeceksiniz, niye Mehmet Köşker'i seçiyorsunuz! Adam bizde bir süre çalıştı, ayrıldı. Ben kuruluşundan beri bu gazetedeyim. Verecekseniz bana verin." İGDAŞ yetkilileri de üzüldüler tabii. "Merak etmeyin, abone sayısı yükseldikçe hediyenin değeri artıyor. Dört milyonuncu abone sırası gelince bir ayarlama yapar ve size bir daire hediye ederiz" dediler. Hürriyet'in bir sene sonra ne manşet atacağını şimdiden biliyor olmanın keyfi bana bir hafta yeter.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |