T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Turgut KOLOĞLUGİL

Kupaya Kartal bakışı

Türkiye Kupası'nda son sözü Beşiktaş söyledi. İzmir finali'nde Fenerbahçe'yi uzatmalarda 3-2 yenen Karakartal, kupanın en büyük takımı oldu. 70 bin seyircinin büyük finalin 120 dakikalık mücadelesinde hatayı daha az yapan, Fenerbahçe'ye nazaran mücadele gücünü yüksek tutan siyah-beyazlılar rakiplerine kupada yine şans vermediler.

Sözümüzün başında tespit ettiğimiz bir gerçeği hemen belirtelim. Türkiye Kupası'nda şampiyonluk için kapışan Fenerbahçe ve Beşiktaş'a doğrusunu söylemek gerekirse finali pek yakıştıramadık. Oyun için öyle anlar oldu ki, Fenerbahçe'nin yerinde yeller esti. Öyle dakikalara da şahit olduk ki, Beşiktaş'ı araki bulasın. Siyah-beyazlı takımdaki arızanın nüksetmesine sebep yine Tigana'ydı. İbrahim Torama'ı sağ tarafa monte eden, Mehmet Sedef'i sol tarafta, İbrahim Üzülmez'in önünde oynatmaya direnen Fransız hocaya birileri çıkıp bazı nasihatlarda bulunması lazım.

Olay o kadar açık ve netki İbrahim Toraman sağ kanadın savunmasını yapamamakla birlikte, takımını o bölgeden atağa da kaldıramıyor. Mehmet Sedef de oynadığı bölgede final maçını 'seyretti' dersek yalan sayılmaz.

Kupa finalinin ilk yarısındaki Beşiktaşın kazandığı iki gol kendi beceresinden ziyade Fenerbahçenin aksıklıklarının ürünüydü.

Sarı-acivertli takımın bu yarıda 22 top kaybı, Beşiktaş'a şifa niyetine geldi. Önce, hatalarla oynayan Fenerbahçe'yi durduran siyah-beyazlılar, karşı alana geçiş hareketlerine hız verdiler. Bir ara orta alandan Kleberson, Tümer ve Okan'la başlayan Beşiktaş ataklarını, gerilerden İbrahim Üzülmez'in geldiğini de gördük. Fenerbahçe'nin gafil avlandığı 2 pozisyonda da iki Beşiktaş golü ilk yarının skoru oldu.

İkinci yarıda oyunun bütün görüntüsü tepetaklak oldu. Kimileri Beşiktaş fark atar kehanetinde bulunurken dalga dalga gelen Fenerbahçe beraberliği yakalamakta zorlamadı. Oyunu defans yapıp kurtaracağını sanan siyah-beyazlılar ikinci yarıda Fenerbahçe'ye esir oldular. Öyle ki, Beşiktaş'ın bu yarıda rakip kaleye inen pozisyonu dahi yoktu.

Normal sürenin 2-2 bitmesi, Beşiktaş'a yaradı. Uzatma dakikaları dengeli bir mücadele içinde geçti. Ali Güneş'in, Okan'ın yerine oyuna girmesi, Ali Tandoğan'ın sağ bekte iyi savunma yapması Beşiktaş hanesine pozitif sayısal olarak geçti.

Aurelio'nun atılması ve hemen arkasından gelen galibiyet golü Beşiktaş'a Türkiye Kupası'nı kazandırdı. Bu şampiyonluk öyle umarız ki, Beşiktaş Kulübü'nde birçok ağır sancılara şifa getirecektir.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi