T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Şehitlerin ödüllerini; Yüce Allah'ın ifadelerine dayanarak, onların diriliği ve Allah tarafından bizim bilmediğimiz biçimde rızıklandırılışı, uhrevi ödülleri olarak da rahmet, bağışlanma ve Cennet olarak ele almıştık. Bugün ise onların memnuniyeti ve şefaat hakkı ile şehitlik değerindeki davranışları ele alacağız. Şehitlerin Durumlarından Memnuniyeti ve Şefaat Hakkı Şehitler, şehitlik mertebesinden ve ödüllerinden o kadar memnundurlar ki, dünyaya yeniden dönüp tekrar şehit olmayı arzu ederler. Bu durumlarını, Hz.Peygamber (s.a.), kendi temennisiyle birlikte şöyle açıklar: "Hiç kimse, Cennet'e girdikten sonra, bütün dünyaya sahip olması karşılığında bile, tekrar dünyaya dönmeyi arzu etmez. Yalnız şehitler, gördükleri hürmet ve kerametten dolayı, dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler." (Buharî, cihad, 6; Müslim, imâret, 29); "Vallahi ben, Allah yolunda cihad ederken öldürülmeyi, sonra diriltilip Allah yolunda yeniden öldürülmeyi, sonra tekrar dünyaya gelip yine Allah yolunda öldürülmeyi isterim." (Buharî, cihad, 7; Müslim, imâret, 103; Tirmizî, fedâilü'l-cihâd, 21) Bir savaş sırasında, peygamberimizin yanına, henüz müslüman olmamış, tepeden tırnağa silahlı biri geldi. "Önce savaşayım mı, yoksa müslüman mı olayım?" diye sordu. Hz.Peygamber (s.a.), önce müslüman olmasını tavsiye etti. Adam müslüman oldu. Kısa bir süre sonra da şehit oldu. Hz.Peygamber (s.a.), onun durumunu, şöyle değerlendirdi: "Az çalıştı, çok kazandı." (Buharî, cihad, 13; Müslim, imâret, 44) Şehidin âhirette yüksek derecelere erişmesi, ölüm sırasındaki acısından dolayı değildir: "Bir insan karıncanın ısırmasından ne kadar acı duyarsa, şehit olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar." (Tirmizî, fedâilü'l-cihad, 26; Nesâî, cihad, 135) Hz.Peygamber (s.a.), âhirette yüksek mertebelere erişecek olan şehitlerin şefaat hakkı konusunda şöyle buyurur: "Şehit, ailesinden yetmiş kişiye şefaat eder." (Ebu Davud, cihad, 26) Yüce Allah rahmetine, bağışlamasına ve Cennet'ine eriştirdiği şehitlerimizi, bizlere şefaatçi kılsın. Şehitlik Değerindeki Davranışlar Hz.Peygamber'in (s.a.) belirttiğine göre, şehit olmayı içtenlikle isteyip gidemeyenler de, bu iyi niyet ve samimi arzularının karşılığı olarak şehit sevabı kazanırlar: "Cihada gitmeyi çok istediği halde, bir sebeple gidemeyip rahat döşeğinde ölen kimse, savaşa katılmış gibi sevap kazanır." (Buharî, megâzî, 81; Müslim, imâret, 156-157, 159; Ebu Davud, vitr, 26) Allah'a ve peygambere itaat etmek, şehitlerle birlikte olmayı sağlar: "Kim Allah'a ve peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyilerle (sâlihlerle) birliktedirler. Bunlar, ne güzel arkadaştır." (Nisa, 4/69) Buna göre, İslâm'ın hükümlerine bağlananlar da, diğer sayılanlar yanında, şehitlerle birlikte olacaklardır.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |