T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S O N D A K İ K A | 11 MAYIS 2006 PERŞEMBE | ||
|
Bulliet: Hepimiz İbrahim'in çocuklarıyız
Columbia Üniversitesi Ortadoğu Uzmanı Prof.Dr. Richard Bulliet, ABD'de İslam fobisinin gittikçe güçlendiğini belirterek, İslam ve Avrupa tarihinin "tek bir hikaye" olarak anlatılabileceğini, bunun için geçmişi yeniden yapılandırırken, uzun süredir birlikte yaşanıldığının farkında olunması gerektiğini söyledi.
Columbia Üniversitesi Ortadoğu Tarihi uzmanı Prof. Dr. Richard Bulliet, yaptığı konuşmada, "medeniyetler çatışması" fikrinin soğuk savaşın bitmesinin ardından "gelecekte ne tür çatışmalar olacağı" sorusundan doğduğunu belirterek, "Bunun yerine, 'geleceğin yapıcı güçleri ne olacak' diye sorulsaydı, birleşmeler ve ilerlemeler ele alınsaydı 'İslam ve Hristiyan' çatışması değil, 'birlikte yaşaması' gündemde olacaktı" dedi. ABD'de bugün İslam fobisinin giderek güçlendiğine dikkat çeken Bulliet, "Son 50 yıldaki en yıkıcı fikirlerden biri budur. Bunu ortaya koyan insanların buna inanmasından bir an önce kurtulmak gereklidir" diye konuştu. Bulliet, çatışma fikirlerinden kurtulmak için geçmişin yeniden ifade edilmesi gerektiğini vurgularken, Avrupa tarihinde bunu yaptıklarını, Protestan ve Katolikler arasındaki savaşın geçmişte çok önemli olduğunu ancak tarih yeniden yazılırken "işbirliği" ve "ortak ilerlemenin" öne çıktığını, aynı şekilde Hristiyan ve Musevilik arasındaki çatışmalar yerine, ortak bir tabandan söz edilmeye başlandığını söyledi. Bulliet, "Bizim değiştirmemiz gereken fikirlerden biri de, Avrupa ve İslam arasındaki 'çatışma' fikrinin düzeltilmesidir. Tabii ki İslam ülkeleri Avrupa ülkelerine saldırdılar, Avrupadakiler de Kuzey Afrika'daki ülkelere saldırdılar. Artık biz Viyana kuşatmasından Haçlı seferlerinden bahsetmek zorunda değiliz" dedi. "HEPİMİZ İBRAHİM'İN ÇOCUKLARIYIZ" Bulliet, İslam, Musevilik ve Hristiyanlığın köklerinin bir birine çok yakın olduğunu anlatırken, "Öyle ki ortak bir din fenomeni yaratılabilir. Bunlardan 'İbrahim'in çocukları' olarak söz etmek mümkündür" diye konuştu. Avrupa'nın İslam dünyasından kültürel ve bilimsel alanda pek çok ödünç aldığı olgu bulunduğuna dikkat çeken Bulliet, ancak Avrupa'nın bunu kabul etmekte gönülsüz davrandığını vurguladı. Bulliet, şöyle konuştu: BATI PORTAKAL SUYUNU İSLAM'DAN ALMIŞ "Yunan felsefesi Avrupa'ya Arapçadan yapılan çeviriler sonucunda girmiştir. Tıpta, kimyada, müzikte, edebiyatta İslam dünyasından alınan pek çok şey var. Amerikalılar sabah duşunda kullandığı sabunu, kahvaltıda içtiği portakal suyunu, kahveyi, kahve fincanını, gazete kağıdını, matbaa fikri, satranç oyunun hep İslam dünyasından almıştır. Avrupalı tarihçiler, bunu Haçlı Seferleri'ne dayandırmaktadır; 'İslam dünyasına saldırıyorduk' diyorlar. Kendilerini ödünç alan konumda göstermek istemiyorlar." Bulliet, İslam ve Avrupa tarihinin "tek bir hikaye" olarak anlatılabileceğini, bunun için geçmişi yeniden yapılandırırken, zaten uzun süredir birlikte yaşanıldığının farkında olunması gerektiğini söyledi. The Guardian gazetesi köşe yazarı Madeleine Bunting de, İslam fobisinin İngiltere politikasına yerleştiğini belirterek, özellikle sağ partilerin beyaz işçi sınıfından oy alabilmek için İslam'ı kullandıklarını kaydetti. İngiltere'de on yıldır İslam toplumu üzerine incelemeler yaptığını belirten Bunting, Avrupa'daki Müslümanların kendi kimlik kaybı korkusu olduğunu, geleneksel kimlik kavramının yavaş yavaş ortadan kalktığını söyledi. "ABD EN KÖTÜ BAŞKANIYLA YÖNETİLİYOR" Maryland Üniversitesi Siyaset Profesörü Charles Butterworth ise, Amerika'nın bugüne kadar ki en kötü başkanı ile yönetildiğini iddia ederek, "Karşınızda bir ABD'liler olarak bulunuyorum ve Amerikalılar için son derece umutsuzum" dedi. Sosyolog Nilüfer Göle de son dönemlerde İslam ve Avrupa ilişkilerinin değiştiğine dikkat çekerek, "Türkiye olarak özellikle AB projesi üzerinde durmamız gerekiyor. Çünkü bu bize, kültür ve din farklılıkları yönünde yeni bir bakış açısı kazandıracak" diye konuştu. Irak işgaliyle birlikte Türkiye için "ABD" ve "AB" diye iki batı kavramının öne çıktığını öne süren Göle, AB'nin Türkiye'nin barış yanlısı olduğunu fark ettiğini söyledi. Göle, İslamiyet'in giderek daha çok Avrupa gündeminde yer aldığını vurguladı.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |