T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 11 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Aydın: Olan medeniyete oluyor

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, güvenlik, hatta entegrasyon konusunda alınan önlemlerin büyük bir kısmının demokratik değerlere rağmen alındığını bildirdi.

''İstanbul Forum'' toplantısına katılan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, burada bir konuşma yaptı.
"Forum İstanbul"da konuşan Aydın, birlikte yaşama çabasının bugün de çok farklı zorluklar ve endişe verici durumlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, birlikte yaşamanın, psikolojiden kozmolojiye yani insan-evren ilişkisine kadar uzanan sıkıntılarının bulunduğunu kaydetti.

Aydın, "Küçülttüğümüz dünyada bela da hızla yayılıyor, şifa da... Dün de güçlü olan gücünü gücü yettiği yere kadar götürüyordu, bugün de... Dün de güç düzeni ahlak düzenine pek aldırmıyordu, bugün de... Hatta bugün işgaller, istilalar, yakıp yıkmalar, yok etmeler daha kolay" diye konuştu.

Belli ölçüde de olsa demokratik yönetişimin pek çok yerde, batıda güçlü hale geldiğini ve demokrasilerin birbirlerini yok etmediğine inandıklarını ifade eden Aydın, "Hayır, çünkü güç, yeri ve sırası geldiğinde uluslararası hukuku da, kurumların etki ve yetkilerini de canı istediği gibi anlayıp, yorumlayıp tatbik etme iradesini ortaya koyabiliyor" dedi.

Başarılması halinde küresel insani mukaveleyi yenilemek, uluslarüstü kurumları yeniden inşa etmek, uluslararası meşruiyeti yeniden tanımlamak gerektiğini dile getiren Aydın, her kademedeki entegrasyonu politik kültür bağlamında ve politik değerler çerçevesinde düşünmeleri gerektiğini vurguladı.

"BATIDAKİ DEĞERLERİN ADIM ADIM KIRILGAN HALE GELMESİ"

Mehmet Aydın, batıda demokratik değerlerin adım adım kırılgan hale gelmesine şahit olmanın endişe verici olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Güvenlik konusunda, hatta entegrasyon konusunda alınan önlemlerin büyük bir kısmı demokratik değerlere rağmen alınmaktadır. Elbette güvenlik bir zorunluluktur, elbette şiddet ve terörle mücadele önemlidir. Ama bu konuda demokrasiyle asla uyum içinde olmayan tedbirlerle başarılı olabilmenin hiçbir güvencesi yoktur. 'Kültürel çoğulculuk öldü, en iyi entegrasyon zorla da olsa gerçekleşmesi gereken asimilasyondur' diyerek barış içinde birlikte yaşamanın yolları bulunamaz.

Kamu alanında insanların kendi dillerini konuşmalarına bile yasak getirmeyi düşünen bir anlayıştan Islamofobia'yı körüklemekten, kültürcü argümanlarla yola çıkarak kültür ırkçılığına, köktendinciliğe, hatta kültür emperyalizmine göz yumarak küresel kentte birlikte varolmanın zeminini güçlendiremeyiz. Şiddetin en etkili antidotu, tedbirleri asla ihmal etmeyen daha çok demokrasidir."

Aydın, bugün hala medeniyetler arasında varolan ortak alanların geri plana itildiği, çoğu tarihi sebepler, şartlar dolayısıyla ortaya çıkarılmış farklılıkların abartıldığı, kültürlerin, medeniyetlerin çarpışma noktasına geldiğinin iddia edildiği, çatışma ortamının ulusal ve küresel menfaatler için kullanıldığı bu menfaatlerin kültür ve medeniyet söyleminin diline çevrilerek acımasız bir şekilde sürdürüldüğü bir dönemden geçildiğini söyledi.

"OLAN MEDENİYETE, MEDENİLİĞE OLUYOR"

Devlet Bakanı Aydın, büyük çatışma anlatılarının kendi karşıtlarını yarattığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biri 'barbarlar medeni değerlerimizi yıkmak için kapımızdalar' diyor, öteki 'kafirler maddi ve manevi her şeyimizi kendi menfaatleri için kullanmak amacıyla içimizdeler' diyor. Olan da medeniyete, medeniliğe oluyor, medeniyetlerin, medeniliğin oluşmasına büyük katkılar sağlamış olan dinlere oluyor. İçine doğru çekilmeye çalıştığımız bu çıkmazı, bu açmazı önlemek durumundayız. Düşünce insanları, bilim insanları, basiretli politikacılar, kısacası hepimiz mevcut insani durumu her yönüyle tahlil etmek, onun hastalıklarını teşhis etmek, yapıcı, birleştirici özelliklerini öne çıkarmak, karanlık noktalarını tedavi etmek zorundayız. Yoksulluğun, işsizliğin, küresel boyutta adaletsizliğin önüne geçmek için birlikte çaba harcamak zorundayız. Birbirimizi daha çok tanımak, eleştirel kabiliyetimizi daha yapıcı bir tarzda kullanmak, ahlaki sorumluluğumuzu her hal ve şartta derinliğine hissetmek ve faal kılmak, birlikte yaşamanın yollarını birlikte güçlendirmek zorundayız. Bu, her türlü farklılıklarımıza rağmen ortak insanlığımızın bir icabı olsa gerektir."

  • İSTANBUL (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi