Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	DUVAR PASI Ali BAYRAMOĞLU alibayramoglu@tnn.net

Bu yılın en zor yazısını yazdığımın farkındayım. Bir Fenerbahçeli olarak tüm Fenerbahçeliler gibi kötü süprizle gelen şaşkınlığım süregidiyor. Tabii bir de spor yazarı olarak, geçen hafta yayınlanan "Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kutlu olsun..." başlıklı yazımın orta yerde duruyor olması var...

Şimdi Galatasaraylı okurlardan gelen müstehzi mesajlar da işin cabası...

Evet başa gelen çekilir...

Nefes nefese bir lig yaşandı ve bitti.

Şimdi zaman şampiyonu, Galatasaraylılar'ı kutlamak zamanı, şampiyonluklukları hayırlı olsun, zor koşullarda, az imkanla mücadele ettiler, 80'in üzerinde puana ulaştılar ve elbette bu açıdan şampiyonluğu hakkettiler...

Yine de ilginç bir yılı geride bıraktığımız açık.

Pazar günü saat 21 civarında Galatasaraylılar bile şampiyon olabileceklerine, hatta olduklarına inamıyorlardı.

Ali Sami Yen'de sarı kırmızılı oyuncuların döktüğü gözyaşının sanırım bir kısmı bu şaşkınlıktan ileri geldi. Şaşkınlıkla birlikte bir yanda, en umutsuz anda, yerde karşınıza çıkan değerli bir taşla karşılaşmanın feryadı, çoşkusu, hatta acısı gibi bir kutlama izledik televizyonlarda...

Şampiyonluk şampiyonluktur, elbet...

Denizli yıllar önce Galatasaray lehine Beşiktaş'ı da şampiyonluktan etmişti, bir 80. dakika golüyle...

Galatasaray'da bir Denizli şansı var...

Ben yöneticilerin yerinde olsam Ali Sami Yen'in kapısına kocaman bir horoz heykeli diktirirdim...

Gerçekten de Hasan Kabze'nin Beşiktaş'a 94. dakikada attığı inanılmaz gol, Denizli'de vurdumduymaz bir Fenerbahçe'nin varlığı...

Tüm bunları "Allah'ın Adaleti" olarak değil, "Allah'ın Lütfu, hatta mucizesi" olarak değerlendirsin Galatasaraylılar...

Fenerbahçe futbolcu kalitesiyle, taktik zenginliğiyle, Galatasaray'a iki maçta beş gol atan gücüyle şampiyon olamadıysa, bu ancak bir marangoz hatasıyla açıklanır.

Lig şöyle özetlenebilir:

Fenerbahçe istedi ve Galatasaray Şampiyon oldu...

Ama hep söylediğimi tekrarlayayım: Futbol bu rekabete, bu sürprizlere müsaade ettiği için böyle güzel...

Futbolun sevinçleri de kısa hüzünleri de...

Şunu bilin:

Fenerbahçe Fenerlilerin gönlünde vakur bir şampiyondur...

Sorun: Rekabet

Türkiye liginin kalitesi yükselmesinin olmazsa olmaz bir koşulu var: İkili şampiyonluk rekabetinden üçlü, dörtlü, hatta beşli yarışlara geçmek...

Şu tabloya bakın:

Galatasaray 83, Fenerbahçe 81 puan toplamışlar...

Onları takip eden 3. Beşiktaş, liderin yaklaşık 30 puan arkasından geliyor... Keza 4. Trabzon ve diğerleride öyle...

Bu makas böyle devam ederse, Türkiye ligin kalitesinin yükselmesi mümkün değildir. En büyük iş bu açıdan Beşiktaş ve Trabzonspor yönetimlerine düşüyor.

Dörtlü rekabete dönmenin zamanıdır.

Seneye ne olur?

Galatasaray'ın son maçta Fenerbahçe'nin önüne geçip şampiyon olması, sarı kırmızıların uzun vadede yararına mı oldu, pek emin değilim?

Fenerbahçe yönetimi bu hırsla sanırım önümüzdeki yıl yeni bir hoca ve yeni transferle iki kulüp arasındaki makası biraz daha açacaktır...

Roberto Carlos veya bir diğerleriyle Fener'in gücünün pekişeceğine şüphe yok...

Umarız rakipleri ona yetişmek için kendilerini toplarlar ve şimdiden kollarını sıvarlar...

Geri dön

Yazdır

Yukarı