T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet ŞEKER

Çankaya savaşları

Beklenen açıklama fazla gecikmeden geldi... Deniz Baykal konuştu ve "Gerekirse sine-i millete döneriz" dedi.

Hemen belirtelim; gerekmez.

Yani bendenizin fikrine göre gerekmez.

Aslan CHP'nin kaplan tavırlı Genel Başkanı Sayın Baykal'a göre gerekebilir.

* * *

Sine-i millet nedir?

Milletin sinesi.

CHP milletvekilleri topluca istifa edecek, milletin arasına karışacaklar.

"Biz o koltuklara yapışmadık ki" diyor Baykal, "Ülke o görevi isterse elbette."

Ben o kadar emin değilim koltuklara yapışmadıklarından.

CHP, milletten o kadar uzak bir noktada konuşlanmış ki, sine-i millete dönelim derken, başka bir yere gideceklerinden endişe ederim.

* * *

Şart olarak öne sürülen husus, ülkenin CHP'den o görevi istemesi.

Nasıl isteyecek ülke o görevi?

Bir sabah uyandıklarında pencereden sızan ışıktan mı anlayacaklar?

Dışarıda bir kalabalık mı birikmiş olacak?

Telgraflar mı yağacak, 'mailler' mi?

Yoksa akşam vakti yahut gece yarısı bir telefon mu gelecek?

Öyle değil elbette...

* * *

Baykal'ın Fatih Çekirge'ye söylediğine göre, "Cumhurbaşkanı Sezer topluma çok ciddi ve köklü bir uyarı yapar. Aklınızı başınıza alın, inatlaşmayın der. Bu tarihî uyarıyla, inadın ülkeyi nereye götüreceğini açıklar."

Böylece ne olacak?

Ne olacağını Çekirge'nin yorumundan öğreniyoruz:

"Cumhurbaşkanı sivil kurumları göreve çağırmış olacak. Yargının, diğer siyasi parti liderlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının bu açıklamayı sahiplenmesi beklenecek."

Bu ifadedeki "sivil vurgusu" Baykal'ın değil, gazeteci Fatih Çekirge'nin.

İyi niyet miktarı yüksek bir yaklaşım bu.

* * *

Baykal, ülkenin CHP'ye nasıl görev vereceğini, bir teknik direktör gibi adım adım çizerken, Cumhurbaşkanı Sezer'in ne yapması gerektiğini söylüyor.

"Sen şöyle yap, ben böyle yapayım... Sonra onlar öyle yapsınlar falan filan..."

Ne oluyor, Komedi Dans Üçlüsü'nün provasına mı şahit oluyoruz?

Sezer ne zaman ne yapacağını bilmiyor mu da alenen taktik veriliyor?

Bari aranızda konuşup halletseydiniz.

Niye milletin önünde, basın aracılığıyla iş yürütülüyor?

* * *

CHP toplu halde istifa edince, AK Parti Meclis'te yalnız kalacak.

Muhalefetsiz kalan bir Meclis'in seçeceği Cumhurbaşkanı'nın meşruiyeti tartışmalı sayılacağından, hükümet erken seçime zorlanmış olacak.

Dolayısıyla, aylar öncesinden Baykal'ın söylediği gibi, yeni Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis seçemeyecek.

Taktik güzel.

* * *

Sine-i millete dönerken bir türkü söylemeleri gerekiyor CHP'lilerin.

Onu da biz hatırlatalım...

"Sinesine sinesine / Ben giderim vay vay sine sine / Gümüş gerdanlık taktırmış / Kardan beyaz vay vay sinesine...

Şır şıngıldar, şır şıngıldar / Zincir belde şıngıldar / Şır şıngıldar, şır şıngıldar / Hançer belde parıldar..."

Zincirin, hançerin ne alakası var diye düşünmenin âlemi yok.

Çankaya savaşlarından bahsediyoruz. Halk müziği korosunun repertuar çalışmasında değiliz.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi