T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Nazif GÜRDOĞAN

Savaş paylaşmasını bilmeyenlerin silahıdır

Ortaklık kültürünün gelişmediği toplumlar, ellerindeki imkanları değerlendirmekte güçlük çektikleri gibi, zaman içinde yoksul düşmekten de kurtulamazlar. Ortaklık yapmasını bilenler, sahip oldukları yeraltı ve yerüstü hammadde kaynaklarını en verimli bir biçimde değerlendirerek, ekonomik ve kültürel gelişmenin lokomotifi olurlar. Tarihin her döneminde insanların bir araya gelerek, oluşturdukları ortaklıklar, toplumların güç kaynağı olmuştur.

Bir toplumda ekonomik ve kültürel amaçları gerçekleştirmek için, kurulan ortaklıklarla herkesin gelirleri artar, işsizlik azalır, yatırımlar genişler, dostluklar pekişir ve bütün boyutlarıyla da hayat zenginleşir. Ortaklıklar, ekonomik ve kültürel zenginliğin en önemli kaynağıdırlar. Ortaklık yapmada başarılı olan toplumlar, hiçbir zaman yoksul düşmezler. Bunun için Anadolu'da "Bir elin nesi var, iki elin sesi var" denilir.

Hafta sonunda Türkiye'nin ortaklık yapmasını bilen girişimcilerini çatısı altında toplayan MÜSİAD'ın, "Basın, Yayın, Ambalaj ve Reklam Grubu"nun Kuzuluk Termal Otel'de düzenlediği toplantıya katıldım. Sakarya Şube Başkanı Mehmet Aracı, Sektör Kurulu Başkanı Mustafa Erdem ve Genel Başkan Dr. Ömer Bolat'ın açılış konuşmalarından sonra, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Erken'in yönettiği panelde, Moral FM Genel Müdürü Haluk İmamoğlu ile birlikte Türkiye'de "Ortaklık Kültürü ve Şirket Evlilikleri" konusunu, Anadolu'nun değişik şehirlerinden gelmiş yüze yakın MÜSİAD üyesinin soru ve katkılarıyla ele alıp, enine, boyuna tartıştık.

Anadolu insanının dünyasında aile ve iş hayatı birbirinden ayrılmayan ve birbirini tamamlayan bir bütündür. Onun aile hayatında nasıl yardımlaşma ve dayanışma doruk noktasındaysa, iş hayatında da ortakları, çalışanları, tedarikçileri ve müşterileriyle işbirliği yapma da doruk noktasındadır. Anadolu'nun eli, gönlü ve sofrası herkese açık girişimleri, ortaklık yapmada en büyük, en etkili sermayenin dürüstlük ve fedakarlık olduğunu çok iyi bilirler.

Paylaşma kültürünün gelişmediği toplumlarda ortaklık kültürü yeni boyutlar kazanamaz. Gerçek ortaklık, karın olduğu kadar zararın da paylaşılmasında dayanışmanın en güzel örneklerinin verildiği ortamlarda kendini gösterir. Ortaklıkta zararı paylaşmayı bilmeyenler, paylaşacak gelirlerin yolunu açmada başarılı olamazlar. Çünkü zarar etmeyi göze alamayan ortaklar, kar edecek iş ortamını da oluşturamazlar. Ortaklıkta her zaman kar ve zarar birlikte bulunur, ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir.

Ortaklıkta başarı, ortakların herbirinin kendisi için istediğini, bütün ortakları için de istemesine dayanır. Hangi alanda faaliyet gösterirse göstersin, paylaşma kültürünü zenginleştirmeyen ortaklıklar, uzun ömürlü olamazlar.

Ortaklıkta zararlar paylaşıldıkça azalır, karlar da paylaşıldıkça çoğalır.

Paylaşmasını bilenler, sorun değil, çözüm üretirler.

Paylaşma kültürünün geliştiği toplumlarda savaş olmaz.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi