T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 18 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Güray SOYSAL

Yeşilçam'dan, yeşil sahaya...

Lig nihayet bitti..."Günah" ve "sevabı" ile güzel bir lig olduğu görüşündeyim.

Zira...

Son haftaya kadar ligden düşecek üçüncü ve Şampiyon olacak takımlar belli değildi...

Bu işin "güzel" tarafı..

"Çirkin" tarafı ise, bazı "artist" futbolcularımızla, Teknik Direktörlerimizin bu konuda birbirleriyle yarışmaları.

Doğrusu bu yarışta teknik adamlar, futbolcuların bir adım önüne geçti.

Kimi, rakip futbolcunun teması olmadan kendini yere atıyor ve sanki "kamyon" çarpmış gibi yerlerde debelenip duruyor.. Tıpkı, yıllar öncesinin Trabzonspor-Fenerbahçe maçında Otto Bariç'in "hayali" bir taşla yere yıkılması gibi..

Kimi ise, "artist teknik adamların" ortaya koydukları "gülünç" durumu "üzülerek" izledik.

Hiç unutmam...

Sezon sonuna doğru, Ankara'da oynanan maçta galibiyeti korumak için "akıl üretmesi" gereken teknik adamın, işi gücü bırakıp, tribünlere karşı "amigoluk" yapması, işin başka bir "çirkin" tarafı.

Dikkat ederseniz, bu teknik adamların isimlerini özellikle açıklamıyorum.

Zira, onları futbol kamuoyu çok iyi biliyor.

Kazanmak için herşeyi yapmaya kalkan bu teknik adamların, ne denli "gülünç" duruma düştüklerini hepimiz biliyor ve görüyoruz.

Bunların yanı sıra, bir Aykut Kocaman'ın "ciddiyetini" takdir etmemek mümkün değil. Sadece "işi" ile gündemde kalmayı başaran Aykut Kocaman, nedense "gülünç" duruma düşen meslektaşları kadar dahi takdir görmüyor. Çünkü Aykut hocanın kitabında "sululuk" ve "hokkabazlık" yok.

Yeşilçam artistlerine taş çıkartan bu Teknik Direktörler, yeşil sahalardaki "gülünç" durumları ile gündem yaratıyor.

Onlar için, her ne olursa olsun, "kazanmak" ve "gündeme oturmak" önemli...

Yani...

Onlar "soytarılık" yapmayı, esas işleri olan, futboldaki üretkenliğe tercih ediyor..

İşin garip tarafı da şu.

Bizler de bu "soytarılığa" çanak tutuyoruz...

Yeni sezonda bu tip teknik adamları yine piyasada göreceğiz. Haftalar ilerledikçe, durumu kritikleşen ve "denize düşen yılana sarılır" mantığındaki takımlara kapağı atmalarıyla, yine gündemdeki yerlerini alacaklar.

Bu da yerlerde sürünen futbol kalitemizin nedenleri arasında görüntü verecek.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi