T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 18 MAYIS 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Geçen hafta başlayan ve hiç değilse ilk kertede en çok Türkiye'yi etkilemiş olan uluslararası sermaye hareketlerindeki dalgalanma, bu haftanın başından itibaren yeni bir denge konumuna oturmuş gözüküyor. Dünkü Yeni Şafak'ın manşeti ilginçti: "10 Kuruşluk Dalga Fırtına Koparmadı. 10 Kuruşluk Dalga Dalga netice itibariyle 10 kuruşluk olabilir, ama dalganın zirvesinin 15 kuruşu geçmiş olması, yani düzeltmenin yarısı oranında taşkınlık göstermiş olması, hiç değilse ekonomi kurmaylarının dikkate alması gereken bir durum. Her halükarda yeni kur seviyesinin ekonomiye bir nebze nefes aldıracağı muhakkak. Bu sayede sistemdeki yüksek tansiyon biraz düşmüş olacak, ancak bu ani dalganın enflasyon, büyüme ve ödemeler dengesi üzerindeki etkilerinin ne ölçüde olacağını şimdiden kestirmek kolay gözükmüyor. Teknik anlamda devalüasyondan bahsedemezsek de, sonuçta ortada önemli sayılabilecek bir düzeltme var ve serbest kur rejiminde böyle bir düzeltmenin ekonomideki oyuncuların kararlarını ve beklentilerini nasıl etkileyeceğini tahmin etmek mümkün değil. Benim şu aşamada rahatsızlığım zaten bu etkilerden ziyade çeşitli kesimlerin bu dalgalanmadan nemalanma çabalarından kaynaklanıyor. Dikkat buyurun, kriz sırasındaki yukarı dalgadan nemalananlardan bahsetmiyorum. Ben daha ziyade mini krizin üzerine çöreklenecek olanları kast ediyorum. Kimileri, "Bak, biz demiştik," çığırtkanlığı yapıyor. Bu tür dalgalanmalar, hemen her ekonominin başına gelebilecek türden şeyler. Kaldı ki, hükümet dahi böyle bir mini dalgalanma ile kurların bir miktar yükselip daha yukarılarda bir yere yerleşmesini artık umut eder hale gelmişti. Öte yandan krizin üç günlük ömrü, bugüne dek ekonomi politikalarının mükemmel işlediğini iddia edenlere de haklılıklarını ispat edecek malzemeyi sağlamış oldu. Dalgalanma rahat atlatılmıştı, çünkü ekonominin temel dinamikleri sağlam direkler üzerine oturuyordu. Bir de muhalefet kanadı var ki, buradan da 10 kuruşluk dalgadan siyaset yapılıyor. Ne de olsa Türkiye geçmişte 7 sente muhtaç kalmış, bu durum siyasete malzeme olmamış mıydı? Eğer yaşananların yorumu, gelişmelerden haklılıklarını ispatlamak isteyenler ile bunlara cevap yetiştirmeye çalışanların karşılıklı atışmalarından ibaret kalacaksa vay halimize. Oysa bu üç gün içinde yaşananları öncesi ve sonrasıyla, nedenleri ve sonuçlarıyla ekonomi yönetiminin çok iyi tahlil etmesi gerekiyor. Sorular, Sorular Her şeyden önce bizzat dalgalanmanın tahlili yapılmalı. Hareketlilik nasıl ve nerede başladı? Kim hangi aşamada nasıl pozisyon aldı? Diğer ülke piyasalarında süreçler nasıl işledi? İçeride diğer piyasalar nasıl tepki verdi? Niçin diğer ülkelerden daha derin yaşadık biz bu süreci? Niçin yüzde 50 oranında bir aşırı ilk dalga oldu? Tüm bu soruların cevapları şu anda ekonomi yönetiminin önünde olması gerekiyor. Ardından nedenlere geçilmeli. Uluslararası piyasalardaki hareketlilik için kim ne diyor? Ortaya konan gerekçeler Türkiye piyasalarını ne ölçüde bağlıyor? Türkiye söz konusu olduğunda ifade edilen gerekçelerin fazlası ve eksiği var mı? Bu gerekçeler, yanlış izlenimler üzerine mi inşa edilmiş, yoksa kimi gerçeklerin artık net bir şekilde görüldüğünü mü gösteriyor? AB ilişkileri mi, iç siyasi durumun kötüleşmesi mi, cari açık huzursuzluğu mu ağır basıyor? En nihayet bundan sonrası için ne yapılacak sorusuna cevap aranmalı. Oluşan yeni durum sürdürülebilir mi? Nefes mi aldık, yoksa uyarı mı? Bundan sonra kim nasıl etkilenecek? Beklentiler nasıl şekillenecek? Tüm bunlar temel makro dengeleri nasıl etkileyecek? Politikalarda değişiklik olacak mı? Öncelikler değişecek mi? Verilecek mesajlar ne olacak? Sakinleştirici sözler tabii ki edildi, edilecek. Ancak 10 kuruşluk dalganın ekonomi yönetimini fırtına olmuş gibi çalıştırması gerekiyor.
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |