T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 18 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Osman AKKUŞAK

asırlık efsaneye

Bir yanlışlığa kurban giden Geyveli'nin ölümü size ızdırap verdi ve oyun temponuzu bozdu.. kabahat kimde olursa olsun, genç veya yaşlı, acemi veya akıllı, bir Fener taraftarının şuursuzca ve cahilce, bir olaya karışmış bulunması, hiçbir kusurları olmadığı halde bütün Fenerbahçelileri muzdarib eder.. o ızdırapla sahaya çıkan oyuncudan, zaten normal bir oyun beklemek mümkün değildir.. morali bozuk bir kişi ne belli bir hedefe doğru koşabilir ne de inancına ve amacına konsantre olabilir.. bence Denizlispor maçında galibiyeti kaçırmanızın asıl sebebi budur.

Hayat sürprizlerle doludur.. sürprizlerin, beklenmeyen şeylerin en çok ortaya çıktığı yerlerden birisi de futboldur.. beklenmedik bir olay istikrarlı ve kararlı bir oyun çıkarmanızı engellemiştir.. buna rağmen takım, mağlub olmamış, hiç olmazsa berabere kalmaya yetecek bir performanstan mahrum kalmamıştır.. Denizlispor'un ligden düşmemek için canını dişine takmasına ve akla gelen birçok tedbire başvurmasına rağmen!.. Böyle en son neticeyi belli edecek maçı, ligden düşme tehlikesine maruz bulunan kulübün sahasında oynatmamak lâzım gelirdi.. Futbol Federasyonu bu basireti göstermeliydi.. bundan böyle bu kuralı uygulamayı bir gelenek haline getirmek lâzım gelir.. küme düşmek tehlikesi içinde oynayan takımı; kendi seyircisi ve kendi hemşehrisi önünde oynamaktan doğacak sıkıntı ve telâştan kurtarmak lâzımdır.. bu suretle seyircisini de bilinçsiz hareketlerden ve üzüntüden uzak bulundurabiliriz..

Hiç şüphe yoktur ki, kulüp taraftarının sevgisini, bağlılığını, heyecanını sempati ile karşılamak, onu bu yolda teşvik etmek, desteklemek ciddiye almak lâzımdır.. ancak her kulüp kendi taraftarına "alkış var şiddet yok.. destek var hiddet yok" sloganını ezberletmek zorunda olmalıdır.. her taraftara verilecek kimlik kartlarına bu slogan yazılmalı, taraftarın imzasını taşıyan bir kopyesi de kulübün arşivinde bulunmalıdır.. bir kulübü tutan kişi şiddetten, küfürden, yanlışlardan uzak kalacağını âdeta o imza ile taahhüt etmiş bulunmalıdır.. kulüpler zaman zaman kendi seyircisini ve taraftarını toplayıp küçük seminerler ve konferanslar tertiplemelidir.. tâ ki taraftarıyle kaynaşmaya ve ona güzel duyguları, güzel hareketleri aşılamaya muvaffak olsun!..

Fenerbahçe'ye gelince; futbolumuzun bir numarası, aşağı yukarı, lig mevsiminin tâ başındanberi en son maça kadar liderliğini muhafaza etmiştir.. bu suretle gücünü ve karizmasını ispat etmiştir.. ancak zaman zaman bir emeli tam yakalayacakken elden kaçırmanın verdiği acının da değerini unutmamak gerekir.. yeniden toparlanmanın, yeniden karara, kararlılığa ve hedefe kilitlenmenin muharriki ızdıraptır..

Izdıraplar, insanı gökyüzüne çıkaran merdivenlerdir.. hakettikleri en son başarıyı kaybetmekten doğan acı, Fenerbahçe idareci ve futbolcularını birbirine kenetlemeli, ruhlarını yeniden inanç, güven ve azimle doldurmalıdır..

Azim ise karar vermek ve inanmaktır..

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi