T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 23 MAYIS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Riya ve Görüntüleri

Riya, olduğundan farklı görünmektir. İçtenlik, dürüstlük ve iyi niyetle bağdaşmaz. Yalan, gösteriş, ikiyüzlülük, yanar dönerlik ve dalkavukluk, riyakârın bitmez tükenmez sermayeleridir. Riya; inanç, ibadet ve davranışlarda, birbiriyle ilintili biçimde kendini gösterir. Menfaat ve çıkar sağlamak, makam hırsı, desinler/görsünler diye davranışa yönelten şöhret budalalığı, riyanın ana dürtüleridir. Riya davranışında bulunanlara, riyakâr veya mürâî denir.

İnançta Riya: Nifak-Riya Kardeşliği

Riya, münafıkların temel özelliklerindendir. Bu, hem inançları, hem de ibadet ve davranışları açısından böyledir: "Sizi gözleyenler, Allah'tan size bir zafer gelirse, 'Sizinle beraber değil miydik?' derler; eğer kâfirlere bir pay çıkarsa, onlara: 'Size üstünlük sağlayarak, sizi müminlerden korumadık mı?' derler. Allah kıyamet günü aranızda hüküm verir. Allah inkarcılara, inananlar aleyhinde asla fırsat vermeyecektir. Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmaya çalışırlar, oysa Allah, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olurlar, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın." (Nisa, 4/141-2. Ayet mealleri için bk. www.kuran.gen.tr) İnançta riya, büyük nifaktır. Bunun için, riyakârlar münafık olmasalar da, şirk ve nifaktan esintiler taşırlar. Ama bütün münafıklar, kesinlikle riyakârdır. Nitekim Hz.Peygamber (s.a.), riyayı, "küçük şirk" olarak adlandırmıştır: "Şüphesiz, sizin için en korktuğum şey, küçük şirktir, yani riyadır." (Tirmizî, hudûd, 24, no: 1547, 4/58)

İbadette Riya: İhlas-Riya Karşıtlığı

İbadetlerin ve Allah'a bağlılığın ruhu, ihlastır. Riya, Allah'a ihlasla ibadet etmenin kesin karşıtıdır. Riya, inançta nifak (münafıklık) biçiminde ortaya çıkan ikiyüzlülüktür; ibadette ise ihlastan uzak, gösterişe yatkın ve sapkın bir ikiyüzlülüktür. İbadetlerin riyaya en elverişlisi, namaz, zekât ve sadakadır: "Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak (ihlasla) O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur." (Beyyine, 98/5) İbadette riya, küçük nifaktır. Riya, dini yalanlama sayılan kötü davranışlar arasında yer alır: "Dini yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur. Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları namazdan gâfildirler. Onlar gösteriş yaparlar. Onlar basit şeyleri dahi vermezler." (Mâûn, 107/1-7) Hz.Peygamber (s.a.), makbul ameli şöyle belirtir: "Allah, ancak halis niyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan davranışı kabul eder." (Nesâî, cihad, 24)

Gösterişsiz Yardım ve Riya

Muhtaçlara yapılacak yardımlar, gösterişten ve başa kakmadan uzak biçimde, yalnızca Allah rızası için yapılmalıdır: "Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eza/başa kakma gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah müstağnidir, Halîm'dir. Ey İnananlar! Allah'a ve âhiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi, sadakalarınızı/yardımlarınızı başa kakma ve eza etmekle boşa çıkarmayın. Onun durumu, üzerinde toprak bulunan kayanın durumu gibidir, üzerine bol yağmur yağdığında onu cascavlak bırakır. Kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah inkâr eden kimseleri doğru yola eriştirmez." (Bakara, 2/263-4) Gerçek mü'minler ise, mallarını yalnızca Allah rızasını gözeterek harcarlar. (Bakara, 2/272) İç arınmışlığına erişmek, tamamen Allah rızasıyla iyilik yapmakla gerçekleşir: "Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan (ateşten) uzak tutulur. O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnutluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır. Elbette kendisi de hoşnut (razı) olacaktır." (Leyl, 92/17-21)

Riyanın, ana çaresi, olduğu gibi görünmektir: "Ya olduğun gibi görün; ya da göründüğün gibi ol."

Dindarlık açısından gösteriş, bir din sosyolojisi araştırmasına konu olmuştur: Ejder Okumuş, Gösterişçi Dindarlık, İstanbul 2002, Ark.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi