Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Hüseyin HATEMİ

Hazret-i İsa ilâhî öğretinin ilke ve değerlerini "Hazine"ye benzetir. Aynı benzetme; Ahd-i Atıyk'de de yer almaktadır. Kur'an-ı Kerim de aynı simgeyi kullanır. Hazine tektir ve sahipleri iki yetimdir. Bu yetimler olgunlaşıncaya kadar Hazine gömülü kalacaktır. Bu iki yetim kanaatimce İsa ümmeti ile dar anlamda İslâm ümmetidir. Hazine'nin ortaya çıkacağı yer de "Mecmau'l-Bahreyn" olan İstanbul'dur. Mecmau'l-Bahreyn'i karşılamak üzere Elenler bu şehre "İstimpolis" demişlerdir. Elenler'in "İstimpolis"inden önce bu adı taşıyan ilk şehir merkezi bugün Yûşâ Tepesi'nin bulunduğu yerde idi. Burada bir Fenike kolonisi ve merkez bir Hanif dini mabedi vardı. Hızır Peygamber kendisi ile görüşmek üzere gelen Musa'ya bazı simgeler gösterdi. Bu simgelerden, "iki yetimin hazinesi" simgesinin anlamı, ortak inanç, evrensel ahlâk ve Tabiî Hukuk değer ve ilkeleri idi.

Şair doğru söylemiş: Genc olan yerde mâr olur elbet! (Hazine olan yerde elbette yılan da vardır.) Bu Hazine'nin yılanı korkunçtur, Leviathan ile simgelenir. Leviathan İblis'in simgesidir. "Yeryüzü canavarı" (Dâbbetu'l-Arz) da ikili bir yapıya sahiptir (Ye'cûc ve Me'cûc). Bunlar da Hazine'ye yaklaşmak isteyenlere tıslayıp tehdit ettiklerine göre yılan simgesini hakketmişlerdir.

İki yetim olgunlaşıp da insanlık onurunda eşitlik ilkesi ve Hukuk Devleti ilkesi gibi ilkelere ve bu ilkelerin dayandıkları temel değerlere sahip çıkmaya kalkışacakları korkusu ile, bu Hazine sürekli kötülenir ve sağa-sola değersiz yaldızlı teneke parçalarından ibaret hazineler gömülür. Nice insan, asırlardan beri, bu teneke parçalarının gerçek değerler olmadıklarını öğrenemeden gözlerini yummuşlar, ölürken de en yaldızlı teneke parçasını sımsıkı avucunda tutarak birlikte götürmek istemişlerdir.

Darbelerin birçoğu, Hazine'ye yaklaşanların yılan tarafından sokulması demektir. Bunu da Kur'an-ı Kerim belirtir: Dâbbetu'l-Arz insanlığı dalayacaktır! Hazineyi elde etmek isteyen, yılansız olan yerlere itibar etmemelidir. Ayrıca elinde Hazine rehberi, önünde de Yüce Sevgili olmalıdır. Yaldızlı teneke parçalarından oluşan sahte hazinelerin yüzlerce, binlerce "harita"sı vardır. Bunlara da aldanmamak gerekir.

Bazıları ümitsizliğe kapılır. "Yokmuş o hayâl ettiğimiz âleme yol / Artık ne açıl ey gül-i ümmîd, ne sol! / Ey rûy-i zemîn bu ye'simizden sonra / İster vîran, ister âbâdan ol!" derler. Yahut "Bu emel gurbetinin yoktur ucu / Daima yollar uzar, kalb üzülür / Ömrü oldukça yürür her yolcu / Varmadan menzile bir yerde ölür" kötümserliğini terennüm ederler. Yunus böyle söylemiyor: Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun! diyor. Demek ki ferdî kurtuluş mümkün! İki yetimin her biri olgunlaşınca, bütün insanlığın yararına Hazine ortaya çıkacaktır.

Hazine bekçisi yılanın sokmasını önlemek için, ferdî kurtuluş yolcularının gönlünde ilâhî sevgi hâkim olmalıdır. Mevlânâ bu ilâhî sevgiyi "zümrüd" ile simgeler: Çun ejdehâst der reh, aşkest çun zumurrud / Ez berk-ı în zumurrud hîn def'-i ejdehâ kon! (Yolda ejderha var ise de aşk zümrüt gibidir. Bu zümrüdü elinde tutarak ejderhanın gözünü kamaştırabilir, basîretini bağlayabilirsin.) "Varmadan menzile bir yerde ölen" yolcular, zümrüt yerine yanlarına "petrol sütü" vs. almışlar, ejderha hem sütü içmiş, hem de yolcuları yine dalamıştır.

İki yetim olgunlaşıncaya kadar Hazine yolunda ejderha duracaktır. Yılan tıslamalarından ve ejderhanın ateşli soluğundan, dalamasından korkmayanlara ne mutlu!

Geri dön

Yazdır

Yukarı