T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 25 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet ŞEKER

İmaj hiçbir şeydir, Susurluk her şey

"Saldırının ardından ihanet çetesi çıktı" diyen Başbakan Erdoğan, olayları yakından takip ettiğini, peşini bırakmayacaklarını, Susurluk ile bir bağlantı kurulursa, dosyayı raftan indireceklerini söyledi.

Ana muhalefet lideri Baykal ise bu açıklamalardan rahatsız olduğunu belirterek, hükümeti yeni bir senaryo yazmakla suçladı.

*

Ülkeyi sarsan olayların karanlık yönlerini açığa çıkarma gayretinde olmak, yeni bir senaryo yazmak anlamına gelmemeli.

Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu cinayetleri hakkında ne biliyoruz?

Çözülmemiş cinayetlerle bazı tuhaf kazaların arkasında yatan nedir?

Şemdinli'den geriye ne kalmıştır?

Susurluk deyince, ışıkları yakıp söndürmekten başka aklımıza ne gelmektedir?

Velhasıl raflarda o kadar çok dosya varken, ucu Susurluk olayına dayanma ihtimali bulunan Danıştay saldırısının araştırılması, ancak o dosyalarla alakası bulunanları rahatsız edebilir.

Baykal o kirli ilişkilere bulaşacak biri olmadığına göre, müsterih olmalı.

Güçlü muhalefet imajı çizmek isterken, doğru-yanlış iktidarın her yaptığına karşı çıkmak hiç de makul değil.

Ünlü düşünür ve gazoz profesörü Sprite'ın dediği gibi:

İmaj hiçbir şeydir, Susurluk her şey.

*

Aydınlar ve kendini daima aydın hissedenler var ya...

Onların bir kısmı "biz bu filmi görmüştük" triplerine giredursunlar...

Daha önce de söylediğimiz üzere, filmler defalarca çekilebilir, defalarca gösterilebilir.

Bir filmi görünce, onu tanıdığımızı ifade etmenin kimseye bir faydası olmaz.

O filmin "beş dakika ara"sını fırsat bilerek şunu düşünmeliyiz:

Okumuşların burun kıvırarak baktıkları Kemal Sunal filmleri son on yıl içinde televizyonlarda kaç bin defa gösterildi?

Hâlâ yüksek reyting alıyorsa, daha da gösterilecek demektir.

Önemli olan, beğeni düzeyini yükseltmek.

*

Emeklilik yaşının yükseltilmesi de tartışıldı, tartışılıyor uzun süredir.

Ortalama ömrün uzun olmadığına işaret edilerek eleştiriler yapıldı.

Acaba diyorum, bu hususta diyorum, bazı emeklilerin yöneldikleri alanlara bakarak mı böyle bir yükseltme kararı alındı diyorum...

Bazı emekli askerler ve emniyetçiler holdinglerin yönetim kurullarında görev alırken, bazıları da farklı oluşumlar içinde kendilerine rol buluyorlarsa ve bu oluşumların bir kısmı yasaların hoş karşılamadığı eylemlerle meşgulse, bunun önü kesilmesi için formül aranması normaldir.

Yasaların hoş karşılamadığı eylemler demek biraz kibarca söyleyiş oldu.

Savcılar bunu çete oluşturmak şeklinde tanımlıyor.

*

Emekli olunca gidip çiçek yetiştirmek, bağ bahçe ile uğraşmak daha güzel aslında.

Fakat neylersiniz ki bazıları bu kadarıyla yetinmiyor.

Sözün burasında emekli orgeneral Kenan Evren'i ne kadar takdir ettiğimi belirtmek durumundayım. Resimle ilgilenmek ne güzel bir uğraş.

Naçizane tavsiyem odur ki, Kenan Paşa emekli olanlar için bir resim kursu açmalı.

Yalnız askerler için değil, vaktiyle eli silaha değmiş bütün emekliler için.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi