Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ)'nin yaklaşık 160 yıllık tarihinde, ilk ve tek kadın kaptanı olan Esra Dinç (34), Çanakkale-Gökçeada arasında sefer yapan "Bandırma" feribotunda 2. Kaptanlık yapıyor.

Esra Dinç

Babasının öğretim üyesi olması nedeniyle çocukluğu Gökçeada ilçesinde geçen Esra Kaptan, sürekli deniz ve gemilerle iç içe yaşadı. Büyüdüğünde kaptan olmayı kafasına koyan Esra Dinç, 1993 yılında kazandığı İstanbul Üniversitesi Sualtı Bölümünden üçüncülükle mezun oldu.

Okul yıllarında gemilere kaptan olarak engin denizlere açılmayı hiç aklından çıkarmayan, mezuniyetinin ardından Kalamış Marina'da müdür yardımcılığı yapan, buradaki görevini tamamlamasının ardından özel bir yolcu gemisinde ilk kaptanlık deneyimini yaşayan Esra Dinç, 1999 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri bünyesinde görev yapmaya başladı.

TDİ'nin Ankara, Karadeniz, Bozcaada, Mavi Marmara ve Tekirdağ feribotlarında görev yaptıktan sonra geçen yıl Çanakkale-Gökçeada arasındaki yolcu ve araç taşıyan "Bandırma" feribotunda 2. Kaptan olarak hayallerindeki mesleğini sürdüren Esra Dinç, AA muhabirine hedefinin birinci kaptanlık olduğunu söyledi.

İDO'da makine baş mühendisliği yapan eşi Nedim Dinç'in de kendisi gibi denizci olduğunu anlatan Esra Kaptan, "Denizcinin halinden denizci anlar. Eşim bana her zaman destek oldu. Ailemin İstanbul'da yaşaması nedeniyle zaman zaman onlardan ayrı kalıyorum. Özellikle 2,5 yaşındaki kızım Deniz Dila'yı çok özlüyorum" dedi.

Esra Dinç, "erkek mesleği" görülen kaptanlığı yaparken pek zorlanmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Ancak her kadının da bu işi yapamayacağını düşünüyorum. Görevim nedeniyle pek çok ülke gezdim. Oralarda Türk kadınını başarıyla temsil ettim. En çok doğayla mücadele bizi zorluyor. Bazen süt liman olan deniz bazen sizi üzerinden atmak istiyor. Seferlere başladığımızda 1 hafta süreyle gemide kalıyorum. İnsanlarla iç içe yaşıyorum. Tabi kadın olmamın bazı dezavantajları da oluyor. Giyiminize, oturup kalkmanıza özen göstermeniz gerekiyor, ancak ben bu sorunları aştım. Gemide bir aile gibi yaşıyoruz."