T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 29 MAYIS 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Yunus Emre Enstitüleri geliyor

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, son dönemde Türkçe'ye ve Türk kültürüne büyük ilgi olduğunu, bu ilgiyi değerlendirmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerini belirterek, "Dünyada Yunus Emre Enstitülerini kurmak için kanun hazırlandı" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç
Bakan Koç, Türk Dil Kurumu (TDK) ve Atatürk Kültür Merkezi'nce TDK Konferans Salonu'nda düzenlenen "Doğumunun 125. Yılı Dolayısıyla Atatürk, Türk Dili ve Türk Kültürü Bilgi Şöleni"nin açılış törenine katıldı.

Dil ve tarih alanında hizmet veren kurumlar ile Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi'nin kendisi için özel bir anlam taşıdığını kaydeden Koç, "Ben Türk genci olarak Atatürk'ün üç müessesesine bir ayrı önem veririm. Birisi Tarih Kurumu, birisi Türk Dil Kurumu diğeri ise Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi'dir. Lakin içinde bulunurken söylemek zor ama bu üç müessesenin 2000'li yıllarda yeni bir düzenlemeye geçmeden devam etmesinin de zor olacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.

Geçen yıl İran'dan 985 bin turist geldiğini, bu yıl ise rakamın 1 milyonu aşmasını beklediklerini kaydeden Koç, ancak Farsça bilen tur operatörü ve rehberi bulmakta güçlük çektiklerini ifade etti. Aynı sıkıntının Çinli turistler içinde gündeme geldiğini vurgulayan Koç, bu alana insan gücü yetiştiren kurumların yeni bir fonksiyona kavuşturulması gerektiğine dikkati çekti.

Koç, göreve geldiği günden bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı bir kariyer bakanlığı haline getirmek için çalıştığını, bu kapsamda dil, tarih ve kültür alanında hizmet veren kurumlara özel bir önem verdiğini vurguladı.

"GOETHE ENSTİTÜSÜ GİBİ OLACAK"

Bakan Koç, son dönemde dünyada Türkçe'ye büyük bir ilgi olduğunu gözlemlediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Son zamanlarda ülkemizin uluslararası alanda yaptığı çalışmalarda Türkçe'ye büyük bir ilgi olduğunu gördüm. Ve bu ilgi bizi bir yere yönlendirdi. Aynı Goethe Enstitüsü gibi, Fransız Kültür Merkezi gibi bütün dünyada Yunus Emre Enstitülerini kurmak için kanun hazırlandı. İnşallah yakında Meclis'ten de geçer. O merkezlerde yalnızca Türkçe değil, Türk kültürü ve edebiyatı da öğretilecek. Türkçe'ye olan ihtiyacın karşılanması açısından bu kurumu kuruyoruz. Mesela Suriye'de Türk dilini öğrenmek için binlere varan müracaat var."

Bakan Koç, Türk kültürünün balkanlardaki etkisinin de yaşatılması gerektiğini belirterek, "Üzülerek sizlere arz etmek isterim ki, Balkanlar meselesi bizim tekrar gündemimize gelmek mecburiyetindedir. Balkanlarda şu anda özellikle kültürel alanda Yunanistan kültür ve edebiyatı ile Yunan siyasi nüfusunun ağırlığını görüyoruz" şeklinde konuştu.

"ATATÜRK, TARİHE ÖNEM VERİRDİ"

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural da Atatürk'ün sözlerini doğru okuyacak ve anlayacak kişilere olan ihtiyacın sürdüğünü kaydetti.

Tural, Atatürk'ün, tarihe büyük önem verdiğini ve Anıtkabir'de bulunan içine notlar koyarak okuduğu 3994 kitabından yüzde 57'sinin tarih alanında yazılmış eserler olduğunu söyledi.

Büyük Önder'in tarih bilgisini, bilince dönüştürme konusunda ısrarlı bir tutum izlediğini ifade eden Tural, "Bizi hurafelerle ve hikayelerle biraz da din bulaştırılmış şekilde yazılmış tarihten tarihçilikten de kurtaran O'dur" dedi.

Türk Dil Kurumu Başkanı ve Atatürk Kültür Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın ise Atatürk'ün Türk dilinin ve kültürünün gelişmesi yönünde gerçekleştirdiği uygulamalar hakkında bilgi verdi.

Atatürk'ün dil ve tarihle yalnızca ilgilenmekle kaymayıp, bu alandaki bir çok çalışmanın başlamasında önderlik ettiğini kaydeden Akalın, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk operası olma özelliğini taşıyan "Özsoy" eserinin yazılıp, bestelenip ve sahnelenmesinin bunun en güzel örneklerinden olduğunu kaydetti.

  • ANKARA (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi