|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S O N D A K İ K A | 30 MAYIS 2006 SALI | ||
|
|
Steinmeier, ilk resmi ziyaret için Perşembe günü Ankara'da
Başbakan Erdoğan'ın Berlin'deki temaslarının hemen ardından Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier, ilk resmi ziyareti için 1 Haziran'da Türkiye'ye geliyor. Son günlerde tartışmaların merkezi olan Berlin Büyükelçisi İrtemçelik'in de hazır bulunacağı görüşmeler sırasında İran ve Türkiye'nin AB süreci, ağırlıklı konular olacak. Türkiye ile Almanya arasında üst düzey temaslar büyük bir yoğunluk kazandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Berlin'de yaptığı görüşmelerin hemen ardından Alman Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, bu hafta Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini yapacak. Steinmeier'in çantasındaki iki önemli dosyayı, İran ve Türkiye'nin AB süreci oluşturacak. 1 Haziran'da Ankara'ya gelecek Alman Bakanın görüşmelerinde son günlerde tartışmaların odağı olan Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik de bulunacak. Görüşmelerde Kıbrıs dosyası üzerinde de duracak olan Alman Bakanı'nın Türkiye'nin Ek Protokol'ü tam olarak uygulaması gereğine işaret ederek "limanlarınızı Rumlara açın" mesajını vermesi bekleniyor. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, 14 Şubatta İsrail, Filistin ve Ürdün gezisinin bitiminde Türkiye'ye "dört saatl" süren bir ziyarette bulunan Steinmeier, 2 Haziran'da Ankara'da üst düzey temaslar içeren bir program gerçekleştirecek. Anıtkabir'e giderek saygı duruşunda bulunacak olan Alman Bakanı, muhatabı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmelerde bulunacak ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Erdoğan tarafından kabul edilecek. GÜNDEM'DEKİ AĞIRLIKLI MADDELER Ankara'daki görüşmelerde Türkiye'nin AB süreci önemli bir maddeyi oluşturacak. AB'nin demokrasi ve insan hakları alanında yeni adımların atılması beklentilerini dile getirmesi beklenen Steinmeier'e, Türk tarafınca AKP hükümetinin hazırladığı 9'uncu reform paketi anlatılacak. Steinmeier de, Başbakan Angela Merkel'in Erdoğan ile son görüşmede vurguladığı unsurları yineleyecek. Merkel, Alman hükümetinin Almanya'nın Türkiye'nin AB sürecine ilişkin taahhütlerine bağlı kalacağını, müzakere sürecine yardımcı olacağını söylemişti. Angela Merkel'in artık muhalefet lideri değil Başbakan olduğu, bu nedenle Türkiye ile ilgili açıklamalarında eskiye oranla çok daha "olumlu bir ton" kullandığına dikkat çekiliyor. Diplomatik kaynaklar da, "Merkel artık Başbakan olarak Türk-Alman ilişkilerinin öneminin farkında. Türkiye'nin AB sürecinde ne olursa olsun ikili ilişkilerin önemli olduğunu biliyor ve bu ilişkileri geliştirmeye istekli" diye konuştular. Aynı kaynaklar, Türkiye'nin de Başbakan koltuğunda bulunduğu için Merkel'i dinlemeye istekli olduğunu belirtirken "Şansölye Merkel'dir. Schröder yok artık" ifadesini kullandı. KIBRIS Konuya yakın diplomatik kaynaklar, Almanya'nın 1 Ocak'ta AB Dönem Başkanlığını üstlenecek olması, AB sürecine ilişkin görüşmeleri önem kazandırdığını ifade ediyorlar. AB süreci çerçevesinde gündeme gelecek olan önemli diğer bir konu Kıbrıs olacak. Diplomatik kaynaklar, Almanya'nın Kıbrıs sorunu ile doğrudan ilgili olmamakla birlikte Kıbrıs'ın Türkiye'nin AB sürecini "tehdit ettiği"nde Alman tarafı için "önemli" bir konu haline geldiğini söylediler. Görüşmelerde Alman tarafı, sonbaharda Ek Protokol uygulaması konusunun gündemde olacağını anımsatarak Türkiye'nin bu alanda adım atması gereğini vurgulayacak. Berlin'in Türkiye'nin Ek Protokol'ün onaylanmaması ve AB'nin tüm çağrılarına karşın liman ve havaalanlarını Rumlara açmamasından kaygı duyduğu belirtiliyor. Buna karşın, Almanya'nın Türk hükümetinin, özellikle AB'nin Kıbrıslı Türklerin izolasyonunun hafifletilmesi için adım atması nedeniyle liman ve havaalanları konusunda karşılaştığı zorlukların farkında olduğu da ifade ediliyor. Almanya'da Türkiye'nin Ek Protokol ile ilgili tutumunun değerlendirileceği sonbahardaki gelişmeler konusunda "kaygı" duyuluyor. Ancak, Berlin'de AB ülkelerinin Kıbrıs konusunda "farklı düşüncelerinin bulunduğu", Türkiye'nin bu konuda adım atmaması halinde sonbaharda "ortak bir pozisyon"un alınmasının kolay olmayacağı değerlendirmelerinin yapıldığı da kaydediliyor. İRAN Bu arada, İran nükleer programı anlaşmazlığının çözümlenmesinde Fransa ve İngiltere ile aktif rol oynayan Almanya'nın bu sorunu İran'ın komşusu Türkiye ile görüşmek istediği ifade ediliyor. Son dönemde çeşitli düzeylerde İran yönetimi ile temaslarda bulunan Ankara'nın soruna ilişkin görüş, izlem ve önerilerini Alman tarafına aktaracağı kaydediliyor. Alman Bakanı Steinmeier'in Şubat ayında Ankara'ya yaptığı "jet" ziyaret sırasında İran sorunu çok ağırlıklı bir konuyu oluşturmuş, görüşmelerde Türk tarafı, sorunun diplomatik yollardan çözümlenmesinin taşıdığı büyük öneme vurgu yapmıştı. MEDENİYETLER ARASINDA DİYALOG Ankara'daki görüşmelerde her iki tarafı için büyük önem taşıyan "Medeniyetler arası diyalog" konusunun da gündeme gelmesi bekleniyor. Son dönemde "namus cinayetleri" gibi ülkedeki yabancıların entegrasyon sorunlarının Alman kamuoyunu çok meşgul ettiği için Alman hükümetinin bu konuları giderek daha çok önemsediği kaydediliyor. Bu arada, Danimarka'da Hz. Muhammed karikatürlerinin yayınlanması üzerine patlak veren kriz sırasında Steinmeier ve Gül'ün Türk ve Alman gazetelerinde ortaklaşa bir yazı yayınladıkları anımsatılıyor.
|
![]()
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |