T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 30 MAYIS 2006 SALI | ||
|
|
Yalanın elbette her çeşidi kötüdür. Fakat yalan şahitlik, insanlar arası hukuk ilişkilerini zedelemesi açısından, bütün yalanların en kötülerinden biridir. Bu yüzden, ahlâken yalanın en şiddetlisi, yalan şahitlik sayılmıştır. Yalan şahitlik, en büyük zararı, birine ait hakkın, mahkemeyi yanıltarak, başka birine geçmesi veya bir masumun sebepsiz yere bazen ölüm derecesine varan ceza görmesidir. Bu yüzden yalan şahitlik, adaletin gerçekleşmesinin önündeki engellerden biridir. Dolayısıyla, İslâm ahlâkında şiddetle yasaklanan kötülükler arasında yer alır.
En Büyük Günahlardan Biri: Yalan Şahitlik
Hakikati gizlemek olan yalan şahitlik, hem ahlâkî, hem de dinî bir suç olduğundan, büyük günahlardan biridir. Hz.Peygamber (s.a.), yalan şahitliğin kötülüğünü, şu konuşmayla dile getirmiştir: "Size büyük günahların en büyüklerini söyleyeyim mi?" Yanında bulunan sahâbe, "Buyur ey Allah'ın elçisi!" dediler. "Allah'a şirk koşmak ve ana-babaya isyankâr olmak" buyurdu. Sonra, yaslanmış durumdayken ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: "Yalan şahitlikten sakının. Yalan sözden sakının. Yalan şahitlikten sakının. Yalan sözden sakının." Bu sözleri, sahâbe "Keşke artık sussa" diyesiye kadar tekrarladı. (Buharî, şehâdât, 10, edeb, 6; Müslim, iman, 39) Yalan şahitlik yapan, üç tür günah işlemiş olur: 1) Yalan konuşma günahı, 2) Haksız durumdaki kişiye yardım etme günahı, 3) Haklı durumdakinin mağdur ve perişan olması günahı. Yalan şahitlik, tam bir günahlar yumağıdır.
Dürüst Şahitlik Görevi
Adalet ile şahadet, ayrılmaz ikilidir. Adalet duygusu olmadan, dürüst şahitlik yapılamaz. İnsanlar arasında adaletin sağlanması, ancak adaletli/dürüst şahitlikle mümkün olur: "Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahitler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Şahitlik konusunda Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden haberdar'dır. (Maide, 5/8); "Ey İnananlar! Kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara/şahitlik ettiklerinize daha yakındır. Adaletinizde hislere/heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz/bükerseniz veya şahitlikten yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır." (Nisa, 4/135. Ayrıca bk. Talâk, 64/2) Bu yüzden mü'minlerin bir özelliği de, yalan şahitlik yapmamasıdır: "Onlar yalan yere şahadet etmezler; faydasız bir şeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler." (Furkan, 25/72) Mü'minler, Yüce Allah'ın şu emrine uyar: "Ey inananlar! Allah'tan sakının ve doğrularla beraber olun." (Tevbe, 9/119) Bu yüzden, dürüst şahitlikten kaçınılamaz: "Şahitliği gizlemeyin, onu kim gizlerse şüphesiz kalbi günah işlemiş olur. Allah işlediklerinizi bilir." (Bakara, 2/283) İffetli kadınlara zina iftirası atanlar, güvenilirliklerini kaybetmiş oldukları için yalan söylemeye yatkınlıkları kanıtlanmış olduğundan, şahitlikleri ebediyen kabul edilmez. (Nur, 24/6-9)
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |